Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Hindistan’daki yoğun gelincik tarımı ve afyon üretimi, Britanya’nın üstünlüğü ve kontrolünde gelişti. Afyonun büyük bölümü kaçak yolla Çin’e giriyordu. Uyuşturucu endüstrisi Çin’de büyüyen bir tüketim pazarı açmıştı.
Çin imparatorunun, nüfus üzerinde yıkıcı etkiler yaratması nedeniyle afyonun dolaşımını ve kullanımını yasaklayıp bazı Britanya gemilerinin yüklerine el konulmasını emrettiği 1839 yılında Çin’de yaklaşık iki milyon bağımlı olduğu hesaplanıyor.
Hayatında uyuşturucu kelimesini asla ağzına almayan kraliçe Victoria, ticaret özgürlüğüne karşı bu affedilemez saldırıyı suç saydı ve savaş filosunu Çin kıyılarına gönderdi. Ardından başlayan ve iki kez ara verilen Afyon Savaşı’nın sürdüğü yirmi yıl boyunca savaş kelimesi yine hiç ağza alınmadı.
Savaş gemilerinin ardından afyon yüklü ticaret gemileri gidiyordu. Her askeri operasyonun sonunda ticari operasyon başlıyordu.
İlk çatışmaların birinde, 1841’de Tin – Hai limanının alınışında üç Britanyalı ve iki binden fazla Çinli öldü. Kar – zarar bilançosu sonraki yıllarda da aşağı yukarı aynı kalarak sürdü.
İki lafından biri “İsa serbest ticarettir, serbest ticaret de İsa’dır” olan sofu Hristiyan Sir john Browning’in emri üzerine Canton şehrinin bombalanmasıyla ilk ateşkes 1856’da sona erdi.
İkinci ateşkes 1860 yılında Kraliçe Victoria’nın sabrı taştığında bozuldu. Artık bu Çinlilerin dik kafalılığına son verilmeliydi. Top atışlarıyla Pekin düştü ve işgalci birlikler imparatorluğun yazlık sarayını yakıp yıktılar. Bunun üzerine Çin afyonu kabul etti, uyuşturucu bağımlıları kat kat arttı. (Alıntı)