Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Pek çok kişi bilmez bu hikayeyi, “acılar denizi” şiirinin nereden geldiğini ve asıl vicdan azabının ne olduğunu. Ümit hayattan kopmak için çok çabalamış lakin başaramamıştır, babası lütfü bey, annesi güzide hanım kahrolur oğullarının vaziyetine. Tabii bir de vedat var. Ümit yaşar'ın biricik oğlu. Babasına duyduğu müthiş bir öfke var içinde..
Defalarca gözlerinin önünde intihara kalkışmış olan babasına. Bir kez daha canından vazgeçmişti ümit. Babası lütfü oğuzcan zor yetiştirmişti oğlunu hastaneye. Ve oğlundan çok torunu için endişelenmişti bu sefer lütfü bey, Vedat'ın gözleri artık korkudan çok kin ile ıslanmıştı. Dayanamıyordu çocuk, aciz bir babanın ölüme koşup varamayışına tanıklık etmekten yorulmuştu. Tedavi edildikten sonra taburcu ettiler ümit yaşar oğuzcan'ı. Ümit'in içinde yaşadıkları bir kenara Vedat ne hissediyordu acaba? Sonrası mı? Sonrası daha ilginç.
Duydukları gürültüyle kıraathaneden fırlayanlardan biri “eyvah!“dedi. “Düştü çocuk, galata'dan düştü! yetişin.” Yerde yatan çocuğun etrafında toplanan kalabalık çocuğun elinde bir kağıt buldular. Sımsıkı kapalı parmakları, avucuna hapsolmuş bir kağıt... Zorlukla aldılar ellerinden kağıdı. Şöyle yazıyordu buruşmuş kağıtta: “intihar öyle edilmez, böyle edilir baba!” (6 haziran 1973)