Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Benim sahibim öldü.. Sahibim diyorum çünkü size göre sahibim. Ya bana göre.. Benim oyun arkadaşım babam, ailem , en sıkı dostum idi o.. Beni çok sever benimle ilgilenir idi. Meğer dünyada ki tüm insanlar öyle değilmiş.. Ben Bir Alman çoban köpeğiyim.. Sizlerin deyimiyle ve yanlış bildiğiniz terim ile K9 .. Babam diye gördüğüm beni evladından ayırmayan o adam ölünce dünyanın insanların ne kadar kötü olduğunu anladım.. sahibim öldükten kısa süre sonra ailesi hadi artık özgürsün diyip sokağa attı.. Oysa ben gitmek istemiyordum.. Yıllardır o evde yaşamış o evde büyümüştüm.. Babam olmasa da artık hayatta bende orada onun yaşadığı evde kalmak istiyordum .. Belki beni çok severdi diye bakarlar hatırası derler diyordum.. İşte insanlardan ilk darbe mi o gün yedim.. Sokaklara düşmüştüm.. Hayatımda yemek arama yemek bulma endişem olmadığı için , yemek nasıl bulunur nasıl yaşanır sokaklarda hiç bilmiyordum.. Sokaklarda ben gibi bir kaç köpek daha vardı.. sakince yanlarına yaklaştım.. Hiç bir şey yapmadığım halde biri bacağımdan biri boynumdan biri sırtımdan ısırıp saldırmaya canımı yakmaya başladılar.. Kaçtım... Tüm Gücümle hemde ardıma bile bakmadan vücudumdan kanlar aka aka kaçtım.. Evden ayrılalı 3 gün olmuştu.. ve 3 gündür tek bir lokma bile bulamamış yememiştim.. Gizli tenha yerlerde geziyor hiç bir köpeğin görmeyeceği yerlerde yemek arıyordum. Artık açlıktan yürüyemiyor durumda idim. Bir kaç su birikintisinden su bulmuş içmiştim ama yemek nasıl bulunur bilmiyordum .. İnsanlar gelip geçiyordu yaklaştığım anda kendimi yanlarına belki yemek verir düşüncesi ile kimi hemen tekme atmaya kimi taş atmaya kimi de canımı yakmaya çalışıyordu. Oysa hiç bir şey yapmamış hiç kimseye havlamamış dım bile.. Bir kaç insan daha gördüm onların yanına yaklaştım. bir kaç ekmek parçası verdiler. Konuşurlarken duydum.. Olum bu cins kopek satarız deli para eder bu diyorlardı.. O kuru ekmek parçası boğazımdan geçmeden hemen oradan kaçtım..Anlamıştım kötü insanlardı onlar..Sonra bir köpeğin büyük demir bir kutu etrafına yemek yediğini gördüm izledim.. Başka köpeklerde kedilerde hep o büyük demir kutuların etrafında gelip yemek arıyor yemek yiyorlardı. İnsanlar da içlerine çöplerini atıyorlardı..O kutular o kadar büyüktü ki , hiç bir köpek içine giremiyor, sadece kediler girebiliyordu. etrafa saçılan çöplerden yemek bulabilen şanslı idi. Bende şansımı denemeye gittim.. bir kaç kuru parça dan kaç gündür bir lokma girmeyin mideme bir şeyler girdi yine de.. İlk defa o da şans eseri sokak da yemek bulmayı öğrenmiştim.. Sonradan öğrendim ki, ben o bir kaç şanslı köpek den biriymişim.. Çünkü sokağa düşen sahipli bir köpek yemek bulmanın ne demek olduğunu bilmediği için trafik de arabanın ne olduğunu bilmediği için çoğu ölür yaşayabilen sadece bir kaç köpek olurmuş. Ya açlıktan yada trafik de arabaların altında kalarak ölürlermiş.. Günler günleri kovaladı..Artık sokak da yaşayacak dayanacak yemek bulmak için ne gücüm nede ümidim kalmamıştı. Her gün köpeklerin bana saldırması her gün açlık bitirmişti beni.. Her gördüğüm insana yaklaşamaya başladım beni sahiplensin alsın diye.. Yine aynı şeyleri yaşıyordum.. Kötü bile olsa insan alsın yeter ki diyordum.. Bir gün bir genç çocuk gördü beni elinde bir ip ile.. Koşa koşa yanına gittim.. boynuma tasmayı geçirdi.. Artık benimsin seninle çok paralar kazanacağız dedi.. Anlamamıştım.. Ama olsun sıcak bir ev olsun da yemek olsun da ne olursa olsun diyordum.. Sonradan Öğrendim .. Köpek Üreticisiymiş... Benim cins kopek olduğumu bildiği için çiftleştirip yavrularımı satmak için almış beni.. Ölen sahibime hep şunu derlerdi çiftleştirelim senin oğlanı derlerdi, sahibim ise alman kurtları kolay kolay eşleşemez benimde öyle bir düşüncem yok derdi.. Ama bu üretici bunu bilmiyordu.. Dişi köpekler getirdi yanıma hep. Ama nedir ne değildir hiç bir şey bilmediğim için bir kaç gün sonra o da beni sokağa terk etti , koca bir tekme atarak.. Artık insanlıktan ümidim yoktu.. Sadece günüm gelsin ve ölmek istiyordum eski koca heybetli halimden bir deri bir kemik kalmıştım..ve 3 ay olmuştu artık sokaklarda yaşayalı.. Bir şehir merkezine geldim bir gün.. Koca koca kaplar vardı.. insanlar tekmelemiyor ama kovmuyorlardı da.. Koca koca kaplarda ağzına kadar benim ölen sahibimin bana aldığı mamalardan vardı.. dakikalarca karnım şişene kadar yedim.. sular o sokaklarda içtiğim deterjanlı pis sular gibi değil ter temiz tap taze idi.. Sevmiştim burayı.. Ama burada da köpekler vardı.. Ben mahalleye girer girmez , hemen havlıyorlar beni istemiyordu orada.. Hemen bir abi koştu geldi onlara kızdı bırakın oda yesin dedi.. Her gün gelmeye başlamıştım..Mahallenin köpekleri o abi varken hiç bir şey yapmıyorlardı bana bende her gün o saatlerde gelip o güzelim mamaları yiyordum.. Sonra bir gün o abi geldi yanıma mama yerken merhaba dedi.. iyi birine benziyordu acaba yine o kötü insanlardan mı diye düşünürken, Olan her şey için tüm olanlar için kötü insanlar adına özür dilerim dedi.. Kala kalmıştım öyle... Başımı hemen elinin altına koydum ağlamak istercesine .. Alır mıydı acaba beni... Adını söyledi, tanıştırdı kendini benimle normal insanlarla konuştuğu gibi konuşuyordu.. Ve beni anlayabildiğini biliyorum diyordu.. İçimden gülümsemek geldi ama gülümsersem bu sözün üzerine insanları anlayabildiğimizi anlayacak fark edecektiç Bu hayvanlar aleminin en büyük sırrı ve kurallar kitabında yazılmayan ama her hayvanın bildiği bir kuraldır. Hiç bir insana onları anladığımızı belli etmeyin başlıklı kuraldır bu.. Bir kaç gün onu izledim.. Diğer sokak da yaşayan köpekler , o mahalleye geldiğinde hepsi koşarak ona gidiyordu.. onlara ilaçlar yapıyor onları okşuyor seviyor onlarla oyunlar oynuyordu dakikalarca.. Ne güzel diyordum.. Bende gitsem acaba bana da öyle davranır mı dedim kendime.. Ama.. sonra hayır dedim .. Beni uzaktan gördü.. Geldi yanıma tekrar Özür dilerim dedi. Sürekli neden özür dilediğini bilmiyordum , bana hiç bir kötü bir şey yapmadığı halde.. Diğer köpekler benimle ilgilendiğini görünce o abinin , ,onlarda artık bana havlamıyor kovmuyorlardı. Sonra diğer mahallede ki köpeklerden öğrendim. O abi tüm kedilerden tüm köpeklerden hep özür dilermiş kötü insanların yaptıklarından dolayı . ve her sabah tüm köpeklere kedilere günaydın her gece ise iyi geceler dilermiş.. Ben gece saatlerinde orada olmadığım için geceleri ise tüm şehirde beslemeler yaparmış Tüm sokaklarda yaşayan arkadaşlarım için... Bu adam dedim ,benim sahibim olmalı dedim kendime .. Bi akşam yine tek başına mahallenin bir kenarında otururken beni gördü.. Hey.. diye seslendi.. kalkacak halim yoktu yorgunluktan ama çağıran oydu gitmeliydim.. Gittim yanına sevdi okşadı beni.. O beni sever okşarken biri geldi yanımıza Krdeşş , bu kopeğin sahibi ölmüş ailesi de sonra köpeği sokağa terk etmiş alsana bunu bak ne zor durumda dedi. o abi, şöyle bi bana baktı ,içinden ne olur al ,ne olur al ne olur al diye dua ederken , Her yanım dolu nasıl alayım ,ofis ev bahçe doldum taştım artık dedi.. Yıkılmıştım. Eğildi ve üzgünüm oğlum keşke alabilsem seni, ama sen güçlüsün dayanabilirsin kazanabilirsin ben sana inanıyordum dedi. Oysa ki ne dayanacak ne savaşacak halim vardı. Olduğum yere yattım kaldım.. Ayağa kalktı ve arkasına bakmadan gitti o da.. Niye böyle oluyor niye bu kadar kötü bu dünya ve niye böyle insanlar sahibim olmuyor hep kötüler mi var dünyada diye düşünmeye başlamıştım..Ama tek tesellim mama ve suyun olduğunu kimsenin tekme atmadığı bir yerler bulmuştum kendime.. Artık aç kalmayacaktım.. Susuz kalmayacaktım.. Taşlanmayacak tekmelenmeycektim.. Uyumaya başladım bir banka Atm si önünde.. Heyyyyy Diye bir ses duydum... O ses.. Bu sesi tanıyordum.. o abinin sesi idi bu. Geri gelmişti.. Eğildi ve bana Senin insanın olabilir miyim , oğlum dedi.. o kadar çok mutlu olmuştum ki.. Belinden kemerini çıkardı ve boynuma tasma yaptı.. Hadi bakalım diyerek yola koyulduk.. 1-1,5 km yürüdükten sonra bir eve geldik.. Kocaman bahçesi olan bir evdi bu.. Sen burada bekle dedi önce , içeri de 2 eşek sıpası daha var , onlar ile uyum sağlaman biraz zaman alabilir dedi.. İçeriye gitti ve sonra geldi beni de o koca bahçeye koydu.. Konserve mamalar yemekler verdi aylar sonra ilk defa o kadar çok güzel yemekler mamalar yiyordum.. Oturdu ve beni izlemeye başladığını hissettim.. Yemeği bırakarak bacaklarının arasına kafamı koyup ona hafif kısık bir uluma ile birlikte teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim dedim.. Ve o an.. Bir şey değil oğlum sözünü duydum ağzından.. Beni duyuyordu... Meğer insanların duymak için kulakları olmasına gerek yokmuş kalpleri ile de duyabiliyorlar mış. O kadar mutluydum ki.. Sonra sıra sana bir isim bulmaya geldi dedi.. Ne olsun ismin derken.. Sana Atatürk ün çok sevdiği köpeği olan Fox olsun o ismi koyalım dedi. Artık bir ismim ve benimde bir insanım vardı.. Onca kötü yaşanan şeyden onca kötü insanlardan sonra umudumu yitirmişken böyle bir yer çıkması benim için bir mucize idi. Kötü olan onca şey yaşadığım onca kötülüklerin hiç birini unutmuyorum.. Ve bunları gün gelip tek tek bana ve sokaklarda yaşayan arkadaşlarıma yaptıklarınızı Allah'a söyleyeceğim... Her köpek benim kadar şanslı olmuyor her kedi de öyle.. Lütfen bizleri terk etmeyin.. . Çünkü terk edilmek her canlıya aynı acıyı verir.. Ben sadece şanslı olanlardan birisiydim
Ve Şimdi 750 m2 bir evin arka bahçesinde 3 ayaklı bir arkadaşım olan Güneş, ve yaşlı bir köpek olan Gofret ile birlikte yaşıyoruz.