Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Geçen yıllarda bir yakınımın mezuniyet törenine katıldım. Törenin sonlarına doğru okulun kurucusu bir konuşma yaptı ve değişik alanlarda birinciliği olan öğrencileri onurlandırmak üzere yeniden sahneye davet etti. Sürecin sonunda kendi adına oluşturulmuş olan bir ödülü hak eden öğrenciye verdi.
Kurucu konuşmasında yıl boyunca öğrencilere sürekli söylediği bir şeyi tekrar etmek istediğini söyledi ve özetle elin orta parmağının diğerlerinden daha uzun olduğunun altını çizerek ‘orta parmak olmaya çalışın’ dedi. Elin en değerli, en dikkat çekecek parmağı olun; ona göre iş bulursunuz, ona göre toplumda saygınlığınız olur, anlamında bir konuşma yaptı. Sahneye çağırdığı ‘orta parmak öğrenciler’in annelerine, babalarına teşekkür etti.
Tören boyunca elin diğer parmaklarını oluşturan öğrencilere ve onların velilerine dönük herhangi bir onurlandırıcı söz edilmedi.
Bu konuşmalar olurken beraber gittiğim yakınlarım gülüşmeye başladılar. Ben anlamak isteyen gözlerle onlara bakınca, mezuniyeti için geldiğimiz kız öğrencinin bu lafları her duyduğunda sinirlendiğini ve söylendiğini, şimdi törende öğrencilerin arasında oturduğu yerden muhtemelen sinirlenerek bunları dinlediğini anlattılar.
Daha sonra bu öğrenciyle konuştum. Yapılan konuşmalara sinirlenip sinirlenmediğini sordum. “Sinirleniyorum, tabii. Bence saygısızlar; hem diğer öğrencilere ve hem de o öğrencilerin anne babalarına ne kadar saygısızca davrandıklarının farkında değiller. Ayrıca temsil ettikleri felsefe bana göre yanlış bir felsefe. Bir eğitimcinin böyle bir orta parmak felsefesine sahip olmasını utanç verici buluyorum,” dedi
Kendisinden düşüncelerini yazmasını rica ettim. Yazdı; ben de aşağıda sizinle paylaşıyorum:
***
Düşünüyorum; bu orta parmak hadisesi beni neden bu kadar rahatsız ediyor? Aklıma gelenleri aşağıda paylaşmak istiyorum.
- İnsanın her bir parmağının işlevi ayrı değil midir? Bu parmaklardan biri bile eksilse el, kol ve vücut ciddi boyutta işlevini kaybetmiş olmaz mı?
- Bir okul öğrencisine hayatta amaç olarak sürekli en iyi notları almayı ve birinci olmayı öğütlüyorsa bu okulun gerçeğe ve insan özüne verdiği değer nerede?
- Şu an “orta parmak” olarak nitelendirilen 19 yaşındaki gencin 20 sene sonra nerede olacağını bilmek mümkün mü? (Orta parmak olmak iyi bir evlilik ve aile başarısı getiriyor mu? Saygı ve sevgi, mesleğini sevme ve bağlılık, dürüstlük getiriyor mu? Orta parmak olmak temel değerlere sahip olmanın garantisi mi?)
- “Orta parmak” olarak düşünülen gençler dışındakilere teşekkür edilmemesi haksızlık değil midir? (Ne var ki, toplumumuzdaki birçok ana-babaya göre, benim haksızlık olarak nitelendirdiğim şey onlar için haksızlık değildir; çünkü onlar da çocuklarının “orta parmak” olmasını isterler; bildikleri en iyi bu olduğu için. Zaten bence sorun esas burada yatıyor.)
- Eğer şu fikri duysaydım, elimizdeki her parmağın ayrı bir görevi vardır ve onların bütünlüğü anlamlı ve işlevsel bir bütün oluşturur; tek başına olduğunda her biri anlamsızdır. Sanıyorum ki bu bilinç içinde olan bir kurumun değerlerine saygı duyardım ve buna inanarak insan yetiştirmeyi amaçlayan insanların ellerini ayaklarını öpmek isterdim. Toplumu gerçek boyutta eğitme ve geliştirme gayretleri için.
***
Evet, değerli okurlarım: Öğrencinin ve okul kurucusunun düşüncelerini öğrendiniz.
Siz ne diyorsunuz? Selamlar, sevgiler