Öğretmenlerin, Ramazan Ayına Yönelik Farklı Tutumları

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Ramazanın ilk günü bir vesile ile on beş civarında sınıfı inceleme fırsatım oldu. Bu sınıflardan bazılarında neredeyse bütün duvarlar Ramazan ayına yönelikti. Öğretmenler birbirinden farklı materyaller hazırlayarak Ramazan'ın gelişini eğitsel boyutta öğrencilere hissettirmek ve bu ayda manevi değerleri pekiştirmek için birçok etkinlik hazırlamıştı. Bazı sınıflara girdiğimde ise sınıflarda Ramazan ile alakalı bir tek emare olmadığını gördüm. Aynı okulda aynı sınıf düzeyinde yan yana sınıflar arasındaki bu farklılık aklıma şu soruyu getirdi:

Öğretmenler yapmış oldukları işe kendi duygu inanç ve değerlerini ne kadar karıştırıyorlar?

Milli Eğitim Temel Kanunu ve Öğretmenlik Mesleği Kanunumuzun öğretmenlere vermiş olduğu sorumluluklardan bir tanesi de “Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren" bireyler yetiştirmektir. Yani öğretmenlerin milli, manevi değerlere uygun öğrenci yetiştirme zorunluluğu olup bu durum bir keyfiyet meselesi değildir.

Öğretmenlik profesyonel bir meslektir ve öğretmenlerin kendi duygu ve inanışlarını yapmış oldukları işe karıştırmamaları gerekir. Yazının girişinde bahsettiğim sınıflardaki öğrencilerin Ramazan ile ilgili nasıl bir duygu geliştireceğini düşünelim.

Sınıfın birinde pano düzenlenmiş Ramazan davulcusu resimleri asılmış ve yanlarına birçok Ramazan manisi yazılmış. Bir başka panoda Ramazan'ın her bir günü için yapılacak bir etkinlik yazılarak üstleri çeşitli boyamalarla, öğrencilerin yaptıkları cami ya da başka figürlerle kapatılmış. Çocuklar her gün bu figürü açarak ya da arkasını çevirerek yeni bir değer üzerinde bilgi edinip bunu hissediyor. Örneğin “Bu gün komşunuza iftarda yemek götürelim” bir başka kartın altında “Bu gün sokaktaki hayvanlara yiyecek bırakalım” gibi çeşitli faaliyetler var. Başka bir panoda “sadaka”, “iftar”, “teravih”, fitre” gibi Ramazan ayıyla ilgili kavramlar veriliyor. Öğretmenler, manevi değerlerimizi çocuklar derinden hissedecek şekilde etkinlikler düzenleniyor. Çocuklar, Ramazan hakkında toplumumuzun sahip olduğu kavramları sınıflarında öğreniyorlar ve bunu içselleştiriyorlar.

Şimdi aynı duygu ve düşüncelerle yan sınıfa geçip göz atalım. Bu sınıfta öğretmenimiz Ramazan'ın gelişiyle ilgili ya da Ramazan'la ilgili hiç bir etkinlik yapmamış. Panolar ya boş duruyor ya da klasik şeyler var. Anlaşılıyor ki öğretmenimizin Ramazan’la, oruçla alakası yok. Ramazan ayı geliyor fakat sınıfta Ramazan'la ilgili herhangi emare yok. Özetle, öğretmenimiz Ramazan'ı yok sayıyor.

Oysa bu tür önemli aylar/günler/haftalar çocuklara milli ve manevi değerleri kazandırmak için çok güzel fırsatlar sunar. Eğer biz bir değer olarak “yardımlaşma” değerini çocuğa kazandıracaksak Ramazan ayı geldiğinde “fitre” ve “sadaka” kavramını verip zenginlerin fakirlere yardım etmesi gerektiğini İslam'da bunun bir zorunluluk olduğunu, maddi durumu iyi olan herkesin fitre vermek zorunda olduğunu çocuklara izah ederek bu değeri kazandırabiliriz. Yani bu değerler, mevcut yaşantımız üzerinden hareket ederek güncel bir şekilde kazandırabilir. İşte o zaman değerler gerçekten çocuklar tarafından içselleştirilebilir. Yoksa derste çocuklara sadece “Fakirlere yardım edin, yoksulları gözetin” demekle bunu kazandırmak mümkün olmaz. Değerleri daha küçük yaşlardan itibaren çeşitli etkinliklerle pekiştirerek çocuğun karakterine yerleştirmek gerekir.

Bu değerler, sadece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde değil tüm dersler içinde işlenmelidir.

Bir öğretmenin şahsi inanç ve değerleri doğrultusunda bu değerleri çocuklara öğretmemesi sadece onunla vicdanı arasındadır.
Bir öğretmen şayet bunu yaparsa topluma yeni bir birey olarak katılan çocuklarımızın toplumsal değerleri ve dinlerini öğrenme hakkını ellerinden almış olur.

Bir öğretmenin, kendisi Allah'a inanmasa bile inançlarını, değerlerini, duygularını mesleğine hiç karıştırmaksızın devletimizin kendisine vermiş olduğu sorumluluklar çerçevesinde milli ve manevi değerlerimizi çocuklarımıza kazandırması gerekir.
Tüm öğretmenlerimize sağlık ve esenlik diliyorum.

Doğan Ceylan
Eğitim Müfettişi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

film izle