Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Liselere geçişle ilgili sistem değişti. Öğrencilerin %10’u yapılacak merkezi sınavda aldıkları puana göre Bakanlıkça listesi açıklanan liselere yerleşecek. Burada puan üstünlüğüne göre yerleştirme yapılacağı için sorun yok.
Asıl önemli olan kalan % 90’ının yerleştirme sistemi. Burada öğrenciler devam ettikleri ortaokullarla eşleştirilen kayıt bölgesinden 5 okul tercihinde bulunacaklar. Aynı okulu tercih edenler okul kapasitesinden fazla ise öğrencilerin ortaokuldaki ders başarısına göre (Ortaokul Başarı Puanı) okula kayıt hakkı kazanacaklar.
Ancak ortada bir sorun var. Öğretmenler arasında standart bir ölçme değerlendirme söz konusu değil. Bazı öğretmenlerin notları bol, bazılarının ise kıt. Yani aynı öğrenciye ve cevap kâğıdına bir öğretmen 90 puan verirken bir başkası 70 puan verebiliyor. Biri çok zor sorularla yazılı yaparken birisi basit sorularla yapabiliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenler arasındaki bu ölçme değerlendirme farklılığını gidermediği takdirde liseye yerleştirmede ciddi adaletsizlikler ortaya çıkacak.
Öğretmenler arasındaki ölçme değerlendirme farklılığının çok farklı etkenleri vardır. Öğretmenin kişiliği, ölçme değerlendirme konusundaki yetkinliği, öğrenci ve veli niteliği, okulun bulunduğu çevre, okul kültürü, okul yönetiminin tutumu gibi birçok faktör bunu etkilemektedir. Bunları kısaca ele alırsak;
Öğretmenlerin karakterleri, öğrencilere takdir ettikleri notlara maalesef etki etmektedir. Bazı öğretmenler kılı kırk yararak not vermekte, öğrencinin yazılı kâğıdındaki bir harfi bile eksik bırakması halinde oradan puan kırmaktadır. Bazı öğretmenler ise ölçme değerlendirmede daha rahat davranmakta öğrencinin genel yeterlik durumuna bakarak cevap kâğıdındaki ufak tefek hataları yok saymakta ve tam puan verebilmektedir. En basit haliyle bazı öğretmenlerin notu boldur, bazılarının ki kıttır. Notu kıt öğretmenlerin dersine girdiği öğrenciler diğer öğrencilerden daha az puan alacağı için liseye yerleştirmede ortaya bir haksızlık çıkacaktır.
Öğretmenlerin ölçme değerlendirme konusundaki yeterlikleri yine bu konuda önemli etkenlerden bir tanesidir. Bu konuda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmayan bazı öğretmenlerin ölçme değerlendirme yaparken geçerlik, güvenirlik gibi ilkelere uymayan sınavlar yaptığı ve uygun olmayan sorular hazırladığı görülmektedir. Notu bir disiplin aracı olarak veya cezalandırma yöntemi olarak kullanan öğretmenler de vardır. Bu durum yine öğrencilerin alacağı notları etkilemekte ve öğrenciler arasında adaletsizlik ortaya çıkarmaktadır.
Öğrencilere not verme konusunda okul kültürü önemli bir etkendir. Bazı okullarda öğrencilere daha fazla not verilirken bazı okullarda düşük notlar verilmesi okul kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Bu okullarda göreve yeni başlayan öğretmenler kısa süre içinde okul kültürüne uyum sağlayarak diğer öğretmenler gibi davranmaya başlarlar. Yani okula geldiğinde notları çok yüksek veriyorsa okuldaki diğer öğretmenlerin notları düşük ise kendisi de notlarını düşürmeye başlar. Ya da bunun tam tersi yaşanabilir. Bu arada özel okullarda öğrenci notlarının yüksek verildiği de bilinen bir olgudur ki liseye yerleştirmede ortaokulu özel okulda okuyan öğrencilere haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Okul yönetimlerinin not konusundaki tutumları da notlarda farklılaşmaya neden olmaktadır. Bazı yöneticiler notları çok düşük veren öğretmenlere müdahale etmekte ve notları yükseltmesini istemektedir. Bazı yöneticiler ise bu konuda öğretmeni etkilemeye yönelik bir davranış göstermemektedir. Notları yükseltilen öğrencilerle yükseltilmeyen öğrenciler arasında adaletsizlik ortaya çıkacağı aşikardır.
Not takdirini etkileyen başka birçok etken vardır. Aynı yazılı kağıdı, farklı öğretmenler tarafından değerlendirildiğinde özellikle açık uçlu sorular arasında değerlendirme farkı ortaya çıkacağı muhakkaktır. Önemli olan bunun önüne nasıl geçileceğidir.
TEOG sisteminde açık uçlu soruya geçiş çalışmaları yapılırken cevapların en az iki öğretmen tarafından değerlendirilmesine, iki öğretmen arasındaki fark olunca üçüncü bir öğretmence değerlendirilmesine yönelik bir sistem geliştirilmişti.
Değerlendirmede hata yapan öğretmenler sistem dışına çıkarılacak ve onlara bir daha değerlendirme yaptırılmayacaktı. Böylece azami düzeyde objektiflik sağlanacaktı.
Yeni sistemde de benzer bir çalışmanın yapılması önemlidir. Böyle bir çalışma öğretmenler arasındaki ölçme değerlendirme ve puan farklılıklarını minimuma indirecektir. Liseye yerleştirmede adaletsizlikleri ortadan kaldıracaktır.
Bir başka önerim ise, ölçme değerlendirmede Bakanlığın soru bankası oluşturmasıdır. Yazılı sınavların buradaki sorularla yapılmasıdır. Bakanlığın soru bankasındaki soruları her ders ve sınıf için ayrı ayrı gruplaması ve konulara göre zor, orta ve kolay düzeyde sorulara ayırması, sınavlardaki soru sayısında zor, orta ve kolay sorulara ilişkin bir oran konulması, sınav yapacak öğretmenlerin sınavlarını buradaki sorulardan yapmaları yönünde zorunluluk getirilmesidir. Böylece sınav sorularında ülke genelinde bütünlük sağlanacak, sınavların zorluk derecesi de eşitlenmiş olacaktır. Ayrıca uygun olmayan sorularla sınav yapılmasının da önüne geçilecektir.
Şayet bu tedbirler alınmaz ise öğrenci velileri, öğretmenin sorduğu her sorunun, verdiği her puanın, takipçisi olacak, öğretmenler baskı altında kalacak, notu düşük olan veya olduğu düşünülen öğretmenler velilerden şiddet ve baskı görecek, okul yönetimlerine notu bol olan öğretmenlerin derse girmesi için baskı yapılacak ve eğitim öğretim ortamı bozulacaktır.
Doğan Ceylan