Öğretmenler Ölmesin ! ZORUNLU 12 yıl

Sistemi tartışmalıyız. Ve ilk iş olarak 12 yıl zorunlu eğitim anlayışından vazgeçmeliyiz.Karnı aç olmayan bir insanın önüne binbir çeşit yiyecekte koysanız bir tanesine dahi dokunmayacaktır.Karnı aç olana ise yufka,peynir kafi gelecektir.Demem o ki;aç ve tok hepsini liseye zorluyoruz. Tok olan akademik anlamda isteği ve hedefi olmayan öğrenci lise son sınıftan diploma denilen 'bir kağıt parçasıyla' mezun oluyor.Lise okumak kendisine angarya bir iş olarak geliyor.Sen zorla sınıfta masaya sıraya oturtmak istiyorsun o istemediği için disiplin olaylarına,şiddete karışıyor,devamsızlık yapıyor.Lise sonrası istese de çırak,kalfa olamıyor.Tesadüfü bir meslek bulup ömür sürüyor. Oysa ortaokul çağından akademik başarı gösteremeyen lakin mesleki anlamda farklı yetilere sahip olan öğrenci meslek liselerine yönlendirilmeli.Burada öğretmen görüşü 1.derece önemli olmalı.Kumaşı terzi bilir. Öğretmen fikir beyan edecek ve kãle alınacak.Öğrencinin matematiği zayıf olabilir ama el becerisi matematiği 100 olandan çok daha iyidir. Türkçe notu düşük olabilir ama memlekete faydalı meslek erbabı olabilir.Bu farkındalığı yaratmak gerek.Herkes çocuğunu doktor,hakim,savcı,polis,öğretmen,mühendis olarak hayal ediyor. Oysa ki iyi bir meslek erbabı tabip kadar gerek bu memlekete.Bu memleketin her meslek grubuna ihtiyacı var.Her ilçede ilçenin sanayi/tarım vb alanlarına göre meslek liseleri kurulmalı.Bunun mümkün olmadığı yerlerde ise öğrencinin alaylı olarak meslek erbabı olabileceği bir sistem inşa edilmeli.Her işi yaparım abi diyen değil şu işte uzmanım diyen kalifiye elemanlar yetişmeli.Öğrenciyi 12 yıl sıraya oturmak zorunda bırakan sistemden vazgeçilmeli.

Zira buna çözüm bulunamazsa küçük bir ilçede dahi 5-10 yıl sonra 'USTA' bulunamayacak ve maalesef sistem yanlışlığının beraberinde getirdiği şiddet ile daha çok Necmettin Öğretmenler mesleği başında şehit düşecek. Gencecik çocuklar zayi olacak...