Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmenin kötüsü olur mu?
Özellikle siyah önlük, beyaz yaka takan dönemlerden bahsediyorum.
Çok hikaye duydum; çok duygulandıklarım da oldu. Çok kızdıklarımda. Ben size kötü ruhlu öğretmenlerden bahsedeceğim. İyilerin her zaman yeri vardır başımızın üstünde...
O zamanlar ki bu bahsettiğim öğretmenler mi gaddardı? Biz mi çok mazlumduk.
Daha ilkokula gidiyorsun ilk tanışmışsın öğretmeninle tabi o zamanlar anasınıfı kreşler yaygın değiller.
Yabancı bir kadın, yabancı erkekle ilk karşılaşıyorsun onu sevmen saygıdan önce. Lakin yakan kirlenmiş, önlüğün tozlanmış, hatta yakayı önlüğü senin büğüyünden almışsın, eski de biraz.
Kitapları bir üst sınıfa geçenden aldığımız gibi.
Yetmiş iki aylıksın daha dünyada ilk toplum içine gireceksin. Birinci sınıfa başlamışsın üstünüz başınız da sizin elinizde olmayan nedenlerle eski yırtık. E bir de okula gelirken yolda oyuna dalarsın kirlenir.
Ne önemli o ilk bakış! O ilk karşılaşma! İlk izlenim. Burada başlıyor ruhu kötü öğretmenin verdiği ders.
70 li 80 li yıllarda fakir öğrenci olmak. Biraz da yaramazlık yaptıysan parmak uçlarını havaya kaldırmak suretiyle tahta cetvel tam noktaya isabet edecek şekilde ayarlanır. Nasıl bir acıdır o acının en karası.
Olmadı mı çöpün yanına tek ayak üzerine kalkarsın sınıf kahkahaları eşliğinde.
Gözlük mü takıyorsun eğer camın kirlendiyse ojeli tırnakların törpüsünü senin o yumuşacık yanağında da yaparlar, çanta taşıdığın sırtında cetvel kırarlar.
Okuldan soğursun daha ilk adımlarda geri geri gider ayakların ve geç kalırsın her zaman ilk derse. Görmek istemezsin yüzünü çünkü her seferinde aşağılar seni. Yine de onun gözüne girmek için yarışırsın kendinle. Belki sever diye! Onun taptığı iki öğrencisi olur gerisi buruk hikaye.
Teneffüslerde çimdik atanı mı ararsınız? Yoksa her sözüyle o küçücük yüreğinizde kocaman yara açanı mı?
O dil darbeleri var ya parmak uçlarına vurulan cetvellerden daha çok acıtır kalbinizi.
O zamanın zengin ve ya öğretmen doktor her ne ise onların çocuklarına kimse dokunmazdı. Sınıf dayağı mı atılacak onlar özenle dışarı çıkarılırdı.
Döve döve adam etmek, disipline sokmak, ailelerin hiç bir şeye karışmayarak, eti senin kemiği benim dediği yıllardı. Ne çektik be daha anne sütünden yeni ayrılmış iken.
Halbuki bir öğretmene ne de yakışır vicdan merhamet...
Kötü ruhların altında ezildi parlak yıldızlar, ya serseri ya asi oldular.
Bazı yıldızlar kaydı gözpınarından kendine özgüveni olmayan bireyler oldular.
Gerek kalmadı bir dilek tutmaya.
Bazı yıldızlarda dövüldükçe ışıldadılar. Kimisi yazar, kimisi öğretmen, kimisi doktor oldular.
Eğitim ailede başlar başlamasına da!
Öğretmenlerde mihenk taşıdır insan hayatında. Şimdiki çocuklar çok şanslılar. Hem aileler bilinçli hem öğretmenler.
06. 09. 2022 Salı
Zeynep Mete Uçak