ÖĞRETMEN OLMAK

ÖĞRETMEN OLMAK -2-

Önce Kars sonra da Isparta’da görev yapmıştı Hanifi Öğretmen.

Şark hizmetini tamamlamasına rağmen gönüllü olarak memleketi Kahramanmaraş’a tayin olmak istemişti.

Pazarcık ilçesi Cennetpınarı köyü İlkokuluna vardıklarında mevcut öğrenci sayısının çok az olduğunu gördü.

Büyük Türk Milletinin gelecek nesillerinin yollarını aydınlatmak için oradaydı ve daha çok çocuğu karanlıktan kurtarmak istiyordu.

Köy, köy dolaşmaya başladı.

Yolu olmayan mezralara kadar gitti.

Okula gelemeyen bir vatan evladını bile Milli Eğitimle tanıştırabilirsem bu Milletimin hanesine kar olarak yazılır diye düşünüyordu.

Küçük yer tabi onun bu insanüstü çabaları dilden dile yayılmaya başladı.

Eli silahlı hainler de duydular bu vatan, millet sevdalısı öğretmeni.

Önce tehdit mesajlarıyla yıldırmaya çalıştılar.

Oralı bile olmadı Hanifi Öğretmen.

Biraz daha büyüdüklerinde yalanlarla dolanlarla dağ kadrolarına katmak istedikleri çocukları eğiterek onlara vermeyeceğini haykıran bu öğretmen susturulmalıydı.

Tarihler 28.03.1990’ı gösteriyordu.

Hoca dersteyken,hain sürüsü bahçesinde ay yıldızlı şanlı al bayrağımızın dalgalandığı okulumuza baskın verdi.

Mesleğine aşık öğretmenimizi sınıftan dışarı çıkardılar.

Gürültüleri duyan yedi aylık hamile zevcesi Tülay Hanım ve 2 yaşındaki oğulları Tahir bahçeye koştular.

Eşinin tartaklandığını gören karnı burnundaki kadın tunçtan bir heykel gibi hainlerin karşısına dikilerek :

“Ben Kürt’üm siz kimsiniz ? Bizim tarafımız vatanımız, sizinki neresi ? O sadece öğretti” diye haykırmaya başladı.

Gelenlerin insafı, vicdanı, insanlığı yoktu.

Duyulan birkaç el silah sesinin ardından Hanifi Çakallıoğlu Öğretmenimizin al kanı mübarek vatan toprağıyla buluştu.

Bu eğitim neferi, cehalet savaşçısı ağabeyimiz eşinin ve biri anne karnındaki iki çocuğunun önünde şehadet şerbetini içerek aramızdan ayrılmıştı.

***
Aradan yıllar geçmiş küçük Tahir büyümüş, babasının anıldığı bir Öğretmenler Günü öncesinde eline mikrofonu alarak dosta düşmana şu mesaj vermişti :

“Öğretmen olacağız, karanlıkları aydınlatacağız. Babam bu ülkede umudu, barışı ve güçlü geleceği hayal etmişti. Her 24 Kasım babamıza olan sözün yinelenmesidir.

DEVAM EDECEK…

Alıntı