Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
MEDLER VE TÜRKLER-Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar.
“Medler M.Ö 4500 yıllarında Sakalardan ayrılarak bugünkü Azerbeycan bölgesinde Mata (Mada) adındaki önderlerinin başkanlığında bir beylik olarak tarih sahnesine çıkmışlardır. Bugünkü Hemedan’ı başşehir olarak ilan ederek M.Ö 2500 yıllarında I. Dahaku başkanlığında Med İmparatorluğu denen bir imparatorluk kurmuşlar ve uzun geniş bir coğrafayada, birçok kavme hükmetmişlerdir.
Son Med kralı Astiyages’ın (Efrasyap, Alp Er Tunga) kızından torunu I. Cyrus M.Ö 522 veya 520 yıllarında bir ihtilalle dedesini tahttan ederek, İmparatorluk Pers İmparatorluğu adıyla I. Darius’un Ahamenid Devleti’ni kurmasına kadar aynen devam etmiştir. Pers İmparatorluğu denmesinin nedeni I. Cyrus’un babası Cambyse’in Persli olmasındandır.
Başta Babilli tarihçi Berosus (M.Ö. 3.yüzyıl) olmak üzere bütün eski tarihçiler ile özellikle de 19. yüzyılda Persepolis ve Asur yazıtlarını çözen E. Norris, Fr. Lenormant, Sir H.C. Rawlinson, J. Oppert, I. Taylor, N L. Westergaard, F. de Saulcy ve M. S. Zaborowski gibi Batılı dilciler, tarihçiler ve antropologlar Medlerin dil, din ve ırk olarak Turani (Saka, Tatar,Türk) olduğunu ortaya koymuşlardır.
Bu görüş baskın bir görüş olarak 1935-1940 yıllarına kadar devam etmiştir.
Ancak bir kısım Batılı papaz tarihçiler ile Ermeni tarihçileri, 6. yüzyıldaki bir papazın Medler’e İranlı demiş olduğu iddiasıyla Medlerin İranlı olduğu iddiasında bulunmuşlardır. Özellikle 1950 yılından itibaren devrik İran şahı Muhammed Rıza Pehlevî’nin 17 kadar batılı oryantalisti toplayarak ısmarlama bir İran tarihi yazdırmasıyla sadece Medler değil; bugünkü İran bölgesinde yaşamış bütün eski kavimler İranlı yapılmıştır. İşte bu tarihten sonra Medlerin İranlı iddiası yaygınlık kazanmıştır. Ne yazık ki, Türk tarihçileri de bu yanlış görüşün tekrarlayıcısı olmuşlardır.
Oysa, diğer bazı eserleri bir kenara bırakarak sadece tarihin babası kabul edilen Herodot’a bile bakmak yeterlidir; çünkü o da Medlerden bahsetmiş ve Medlerin kan ve ırk olarak Perslerden ayrı olduğuna vurgu yapmıştır. Medleri, Herodot’a dayanarak Aryan yapan Batılı tarihçilerin sahtekârlıklarını da görmüş olacaklardır.
Çünkü Herodot’un Tarihi’ni modern Batı dillerine çevirenlerden bazıları, Medlerin Med adıyla anılmazdan önceki adlarının Arioi (Arii) olduğunu belirtirtiği bu sözcüğü, Aryan yaparak Herodot’un da Medlere Pers dediği anlamını çıkaranlara karşı notlar düşerek Arioi’nin Aryan olmadığını belirtmiş olduklarını da göreceklerdi.
Hatta Firdevsî gibi Ortaçağ İranlı tarihçiler, Medleri Med adı ile değil “Kayân” ve “Kayânî” adıyla anmışlardır. Firdevsî’nin Şehname’sinde Keykavus, Keykubad gibi adlarla anlattğı Med veya Kayânî krallarının bu adları sanıldığı gibi Farsça değildir. Pehlevice telaffuza göre söylenmiş Medce veya Türkçe kökenli adlardır. Her ne kadar Firdevsî ve diğer Ortaçağ İranlı tarihçiler Kayânîleri anlatırken, Piştad krallığı dedikleri tamamen efsanevi krallar zincirinin bir devamı göstererek onları zımnen de olsa İranlılığına vurgu yapmak istemişlerdir.
Son dönem Ahamenidleri ve Sasaniler de Medlere Kayânî demekteydiler. Çünkü “Kay” sözcüğü, İranlların adlandırılmasıyla Kayânilerin, eski Yunanların ve Batılıların adlandırmasıyla Medlerin krallık unvanıdır; anlamı da “Bey” veya “Bay” demektir. Bilinen hiçbir Pers veya Ahamend dönemi İran asılılı kral Kay sanıyla anılmamıştır. Türkler tarih boyunca bu Kay unvanını kullana gelmişlerdir. Bilindiği gibi, Osmanlıların da boyu “Kayı” adını taşır; aslında bu adın “Kayı” değil, “Kay “ olması gerekir; tartışmasını burada yapacak değiliz.
Medlerin İranlı olamayacağını başka kaynaklar da gösterir. Örneğin Tevrat; Tevrat’ın Yaratılış (Genesis) kitabında Hz. Nuh’un üç oğlundan insanlığın yeniden türeyişi anlatılırken, Med ve diğer Türk soyluların adı geçerken, onlarla birlikte, ne Pers ve ne de İran adı geçer.
Çünkü Tevrat’ın bu kitabı yazılırken bölgede İranlılar yoktu; bazı Batılılara göre söz konusu kitabın yazılışı M.Ö. 1500 yılına kadar gitmektedir. Eski kaynaklarda Medler hakkında anlatılan dini ve millî gelenekler ve görenekler de Medlerin Türk soylu olduğunu göstermektedir; bunlardan birisi örneğin “Kan Kardeşliği” olayıdır.
Med uygarlığı başta Persler olmak üzere Asurluları, Babillileri, Yunanlıları ve Romaları büyük oranda etkilemiştir.”
Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar - LİNK / Kitabı:
Element söyleyin desek Tahta dersiniz