Kendi Okulunu Yapmak İçin Sırtında Taş taşıyan Öğrenci

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Köy enstitülerinde öncelikle köy çocuklarının, eğitim görecekleri binaların inşaatında ücretsiz olarak çalışarak kendi okullarını yapmaları esastı.

Öğrencilerin eğitimlerini bitirdikten sonra hizmet verecekleri bölgelere gelişimleri taşıyacak LİDERLER olmaları isteniyordu. OLDULAR DA.

Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri hep bir ağızdan;

“Kepirtepe kel kepir,
Hasanoğlan kır kıraç;
İki yeşil yoksunu,
Ne su vardır ne ağaç. ”

Tekerlemesini söyleyerek 1941 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün kuruluşunda çalışmaya başladılar. Diğer Köy Enstitüsü öğrencileri ile birlikte planlanan 80 bina yapacaklardır.

İŞ İÇİNDE İŞ İÇİN EĞİTİM İLKESİ İLE; YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRENDİLER, ÖĞRENİRKEN ÜRETTİLER

- Çalıştılar; duvar ördüler, sırtlarıyla taş taşıdılar, harç kardılar, kerpiç döktüler, içinde yatacakları yatakhaneleri, eğitim-öğretim görecekleri dershaneleri, işlikleri, laboratuvarları, besihaneleri, kümesleri, kütüphaneleri v.b. yaptılar. Ferhat olup dağları deldiler, akıttılar suyunu gürül gürül Hasanoğlan'a. Diken söküp gül diktiler.

Köy çocuklarıydı.
Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda.
Kavrulmuş ekinler gibiydiler.
Geldiler,
Yalın ayakları
Ve
Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye.
Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış
Ve
Unutulmuştular bin yıldır.
Ferhat oldular,
Yardılar İdris Dağını.
Gürül gürül akıttılar suyunu,
Hasanoğlan’a.
Köroğlu oldular,
Kafa tuttular Bolu Beylerine.
Yıktılar saltanatını ağaların.
Tolstoy’u Balzac’ı okudular koyun güderken.
Mozart’ı, Bethoven’i çaldılar dağ başlarında.
Moliere’i, Sophokles’i oynadılar.
Horon teptiler Beşikdüzü’nde kol kola.
Halay çektiler Yıldızeli’nde türkülerle.
Diz vurdular Ortaklar’da efece...

Siz,
Her gece,
Mehtaba çıkarken Heybeli’de,
Onlar,
Duvar ördüler,
Çatı çattılar.
Yıldızlara bakarak yaz geceleri,
Harman yerlerinde yattılar.
Kazma salladılar yorulmadan.
Kerpiç döktüler
Kerpiç.
Sızlanmadılar hiç.
Yakıştı nasırlı ellerine,
Kitap ve çekiç.
Başladı yurt harmanında imece...
Bir gece,
Karanlık inlerinden sinsice,
Brütüsler çıktı ansızın.
Çektiler zehirli hançerlerini,
Vurdular sırtlarından haince...
Çıktı mağaralarından yarasalar,
Çıktı halk düşmanları,
Üşüştü sülükler gibi üstümüze.
Emdiler kanımızı,
Doymadılar.
Yıktılar umudunu Türkiyemin.
Aydınlık bir Türkiye gelir aklıma,
Kalkınmış bir Türkiye gelir,
Köy Enstitüleri denince.

Şiir: Özbek İNCEBAYRAKTAR

Fotoğraf: Hasanoğlan Köy Enstitüsünün kuruluşunda sırtıyla taş taşıyan öğrenci 1941

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber