Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
"Bize Park Oteli'nde bir sofra hazırlatınız," emrini verdi.
Otel lokantasındaki sofrada bir müddet avunduktan sonra, yaverine,
"Yarın sabah Adana'ya gideceğim. Bize bir tren hazırlamaları için lazım gelenlere hemen telefonla söyleyiniz," dedi.
Öfkeli idi. Biraz sonra yaverini yeniden telefona yolladı, "Ankara'ya haber veriniz, Mareşal Fevzi Çakmak'la İsmet İnönü Eskişehir'de bize katılsınlar," dedi.
İsmet İnönü o sırada Başbakan değildi. Ertesi sabah trenle yola çıktı. Ankara'dan gelenler Eskişehir'de kendileri için hazırlanan kompartımana girdiler. Bir telaş havası da vardı : Fransa ile harbe mi tutuşacağız, diye..
7 Ocak 1937'de, Konya yolunda, Londra Büyükelçimiz Fethi Okyar'dan acele bir şifre geldiğini haber verdiler. Büyükelçi, aşağı yukarı, "İngiliz Dışişleri Bakanı Eden beni uykudan uyandırdı. Aman Atatürk'e yazınız, Hitler'le başımız dertte, Fransa'ya ihtiyacımız var, yolculuğun durdurulmasını rica ediniz, söz veriyorum, ben Fransa'ya vaat ettiklerimi yaptıracağım" diyordu.
Atatürk, "İstenilen olmuştur, dönelim," dedi..
Sonra yanındakilere dedi ki :
"Niçin Saray'dan kalkıp da Park Oteli'ne giderek bir yolculuk yaptığımı merak etmediniz. Ben Park Oteli'nin casuslarla dolu olduğunu, her yaptığımın ve söylediğimin hemen yerine yetiştirileceğini bilirdim. Onun için otele gitmiştim."
Yakınlarından biri davrandı, "Olur a Paşam, Eden araya girmezdi, Fransa da dediğinden dönmeyebilirdi. O vakit ne yapacaktınız ?" diye sordu.
Atatürk,
"Ha, bakın size haber vereyim, benim Türkiye'yi Fransa ile harbe sokmaya hakkım yok. Eğer bu neticeyi almasaydım, hem Devlet Reisliğinden, hem milletvekilliğinden çekilecektim. Hatay için hazırladığımız Kuvayı Milliye'nin başına geçecektim. Cumhuriyet Hükümeti bana karşı asker yollayacaktı. Onlar da bana katılacaklardı.."
(FALİH RIFKI ATAY, "Atatürkçülük Nedir ?", sayfa 31)