Google'dan Burs Alan İlk Türk Engelli , Yerli Hawking Diye Anılan Murat Can'ın Büyük Başarısı

Murat Can, bedensel engelli olmasına rağmen büyük başarılara imza atan bir kişi. Bu başarı hikayesinde Murat Can ve annesi yılmadan pes etmeden bu günlere geldiler. 

Murat Can'ın başarısı tüm insanoğluna örnek olmalıdır

Hayatta birçok başarı hikayesi vardır ama Murat Can ve annesi Nilgün Çiçek’in hikayesi hepsinden özel ve hepsinden daha değerlidir. Başarılı olanlarımızn bir çoğu “ ..e sayesinde “ başarılı olmasına rağmen Murat Can ve dahi annesi Nilgün Çiçek “ ..e rağmen “ başarılı oldular. Bu başarı hikayesi onların da olabilir ama aslında hepimizin gururu.
Murat Can’ın annesi Nilgün Çiçek, Murat Can’ın hastalığını 2 aylıkken farkeder. 1.5-2 yaşına kadar farklı doktorlar tarafından farklı tanılar konulan Murat Can’a uzman bir doktorun spastik engelli tanısı koymasıyla Murat Can’ın tedavi süreci de başlar.
Ancak bu hastalık Murat Can’ın üstün zekasını gölgelemek için yeterli olmaz. 3 yaşında rakamları çözen, harfleri tanımaya başlayan Murat Can’ı ailesi normal öğrencilerin gittiği Cumhuriyet İlköğretim’e vermek ister ancak okul kabul etmez. Annenin ısrarıyla okula kaydı yapılan Murat Can, okulunu birincilikle bitirmeyi başarır.
Lise giriş sınavlarında da yüksek puanlı birçok okulu kazanır Murat Can. Oğlu dersteyken kimi zaman bahçede, kimi zaman sınıfın kapısında bekleyen Anne Nilgün Çiçek, oğluna aynı zamanda bir eğitmen de olur. Ders notlarını toplayan ve her akşam oğlunun önüne koyan anne Murat Can okudukça sayfaları çevirerek ona yardımcı olur.
Liseden de birincilikle mezun olan Murat Can’ın pek çok dershane peşinden koşup onu kendi bünyesinde bulundurmak isterler. Bu süreçte Özyeğin Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bilgisayar oyunları yazılımı yarışmasına katılan ve 24 kişi arasında birinci olan Murat Can’ın hedefi de Bilgisayar Mühendisi olmaktı.
Nihayet hedefine ulaşır ve çalışmalarının sonucunda Özyeğin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni %100 bursla kazanan Murat Can, İngilizce ve İspanyolcayı daha lise yıllarında kendi kendine öğrendiği için hazırlık sınıfını atlar ve birinci sınıfa doğrudan başlar.
Doğuştan ellerini ve ayaklarını kullanamayan ve konuşma güçlüğü çeken spastik engelli Muratcan Çiçek, öğrenimine hiç ara vermez. Hayat mücadelesi boyunca annesi Murat Can’a hep eşlik eder. Anne Nilgün Çiçek de oğluyla birlikte yurda yerleşir ve oğlunun yanında ona destek olmaya devam eder. Üniversiteye onunla gidip gelen ve oğluyla aynı yurtta kalan Nilgün Çiçek, oğlunun en büyük destekçisi. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için tüm okul hayatı boyunca oğluyla birlikte okula gidip gelen ve hatta bazen derslere girer anne Nilgün Çiçek. Oğlunun üniversite yıllarında bir röportajda duygularını şöyle ifade eder;
“Oğlum, dersi çok iyi dinliyor. Bütün problemleri kafasında hallediyor. Üniversitede bile notlarının büyük kısmı 98 ve üstü. Önceden klavyeyi dirsekleriyle kullanıyor, burnunu maus yapıyordu. Şimdi özel hazırlanan programla gözleriyle yazısını yazıyor, notlarını alıyor. Evdeki bilgisayarıyla dünyaya bağlanıyor. Eşimi kaybettim, ekonomik zorluklar çektim. Şu anda eşimden kalan küçük bir maaşla oğlumu okutarak evimi geçindiriyorum. Çok koşturdum, o dersteyken kapının önünde bulduğum banklarda, koltuklarda onu bekliyorum. İlkokula onu hiç almak istemediler, yapamaz, edemez dediler. Hem ilköğretim, hem de liseyi hep birincilikle bitirdi. Aldığı puanlar okul tarihinin en yüksek puanlarıydı. Onu okutmak için çok mücadele verdim. Bazen birlikte ders çalıştık, ben de yeniden okullu oldum. Ama üniversitede dersler İngilizce olduğu için anlamıyorum. Yurtta oğlum dizlerinin üstüne oturup, ancak kitapları öyle okuyor. Murat’ın hiç çalışma masası olmadı. Dizlerin üstüne kitabı koyuyoruz, ben çeviriyorum, bazen ayak parmağıyla o çeviriyor. IQ’sunu ölçtürdük, üstün dediler, ama kaç olduğunu söylemediler. En büyük zorlukları sınavlarda yaşadık. SBS ve YGS’de normal öğrencilerle bir arada sınav salonuna almak istediler, orada da büyük mücadele verdik. “
Oğluna destek olmak için her zaman yanında olan Nilgün Çiçek, oğlunun yurtdışında eğitim alabilmesi için İngilizce öğrenir ve direksiyon kursuna giderek ehliyet alır.
Lise ve üniversite hayatı boyunca Apple veya Google’da çalışmak isteyen Muratcan’ın hayali gerçek oldu. Geçtiğimiz günlerde Google ekibiyle projelerini ve fikirlerini paylaşan Muratcan, Google’da burs alan ilk Türk engelli isim olmayı başardı.
Murat Can amacının Engellilerin Engellerini Ortadan Kaldırmak olduğunu söyledi ve şöyle devam etti;
“Bugün burada Google’a projemizi de anlatma fırsatı bulduk. Bizi bu kadar dinleyeceklerini beklemiyordum. Engelliler için yaptığım projeleri anlattım. Engelliler için yeni bir yazılım geliştiriyoruz. Bu yazılım sayesinde fiziksel engeli ne olursa olsun, herkes bilgisayar ve cep telefonu kullanabilecek. Eylül ayında bunu piyasaya çıkarmayı planlıyoruz. Google’la da bu konuda iletişimde kalmak için anlaştık.”
Muratcan’ın Google’da devam eden hikayesi 2000 yılında Türkiye’de kurulan ve uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan YGA (Young Guru Academy) ile tanışmasıyla farklı bir yol almış.
“Bu yalnızca benim hikayem de değil. Annem de hep yanımdaydı. YGA da hep yanımdaydı. Okulum, hocalarım…Buraya evet beni davet ettiler ama bu aslında çok kalabalık bir ailenin ortak başarısı.”
“Yarın Güzel Olacak”
Muratcan Google macerasını ise BBC’ye şu sözlerle anlatıyor:
“Bugün burada yaklaşık 20 engelli öğrenci ve 20 farklı hikaye vardı. Bazıları dünyanın en iyi okullarında okuyor. Yani aslında kim olursak olalım engellilerin kolay bir hayatı var diyemeyiz. Ama önemli olan bu engeli bir moral bozukluğuna dönüştürmemek. Ben de çok hayal kırıklıkları yaşadım. Kendimi yorgun hissettim ama devam ettim. Bir yerden umut kesildiği zaman başka yerden denedim. Bugüne şükrettim ama yarın daha güzel olacak. Hep daha ilerisi için uğraştım. Sadece kendim için değil başkaları için de bir şeyler yapabilmeyi umdum. Bugün benim burada olmam Türkiye’deki herhangi bir bireyin de böyle başarıları yapabilecek olmasını kanıt. Umarım diğer arkadaşlar da benim hikayem sonrası umutlanarak daha fazlasını başaracaklar. Birileri kendini orada yalnız hissediyor olabilir ama bu yalnızca o an için geçerli. Eğer pes etmezseniz her şey daha iyi olacaktır.”

Kaynak: Sedat Hakkı Karadayı‎