Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün soyu ile ilgili asılsız iddialar ortaya atanların iddialarını çürütmek ve ülkemizin kurucusu Atamıza vefa borcunu ödemek için yaklaşık 20 yıldır araştırma yapan emekli imam Mehmet Ali Öz, yaklaşık 2,5 ay önce tamamladığı çalışmayı gazetemize anlattı. Mustafa Kemal Atatürk’ün geldiği soyun bilinmemesinin ülkemiz için büyük ayıp olduğunu söyleyen Mehmet Ali Öz, bu ayıbın giderilmesi ve ülkemizin kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’e vefa borcunu ödemek için bu yola girdiğini ifade etti. İmam Hatipli olduğu için kendisinin Atatürkçüler tarafından dikkate alınmadığını da ifade eden Öz, “Emekli olduktan sonra 2005 yılından 2018 yılına kadar 13 sene boyunca pazar günleri hariç her gün Sultanahmet’e giderek Osmanlı arşivlerini taradım. Nihayet 2,5 ay önce çalışmamı tamamladım. Araştırmalarımın sonucunda Mustafa Kemal Atatürk’ün soyunun Yavuz Sultan Selim’in yakın arkadaşı, can yoldaşı olarak bilinen Hasan Can’ın oğlu Hoca Saadettin’den geldiğini gördüm” dedi.
“13 SENE BOYUNCA HER GÜN…”
Mustafa Kemal Atatürk’ün geldiği soyun tarihçiler ve akademisyenler tarafından yeterince araştırılmadığını dile getiren Mehmet Öz, kendi araştırmasından önce Atatürk ile ilgili bilinen tek gerçeğin annesi ve babasının isimleri olduğunu, araştırmaların bundan öteye gidemediğini söyledi. Yaklaşık 20 yıl önce başlattığı çalışmayı anlatan Mehmet Ali Öz, “Araştırmaya 1980’li yıllarda başlamıştım. 1990’lı yıllarda çalışmalarımı arttırdım. 2005 yılından 2018 yılına kadar her gün aralıksız Osmanlı arşivlerini taramak için Sultanahmet’e 30 kilometre yol gittim geldim. Hamdolsun ailesiyle ilgili önemli belgeleri ortaya çıkarmayı başardım. 2014 yılında Habertürk, Cem TV vb. birçok ulusal kanala çıkarak elde ettiğim sonuçları paylaştım. O zamanlar Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin emeklilik dosyasını ortaya çıkarmıştım. Bu dosyada Ali Rıza Efendi’nin doğum tarihini net bir şekilde tespit ettim. Daha sonra ölüm tarihini yine aynı şekilde net olarak ortaya çıkarmayı başardım. Ali Rıza Efendi 1843 doğumlu olmakla birlikte, 23 Mayıs 1886 tarihinde vefat ettiğini bulmuştum. O belgede Mustafa Kemal’in aile hayatı net bir şekilde yazıyordu. Bende bu bilgilerimi kamuoyu ile paylaşmıştım” dedi.
“BELGELERİYLE İSPATLADIM”
2015-2018 yılları arasında araştırmalarını derinleştirdiğini söyleyen Mehmet Ali Öz, Gazi Mustafa Kemal’in soy şeceresini belgeleriyle ispatladığını ifade ederek, “Yaklaşık 2,5 ay önce bitirdiğim çalışmamda Atatürk’ün ailesinin nereden geldiğini, kimler olduğunu net bir şekilde tespit ettim. Araştırmalarımda 1670’li yıllara kadar gittim. Selanik Mevlevi Hanesinden Şeyh Hasan Efendi’nin büyükbabaları olduğunu keşfettim. Annesi Zübeyde Hanım’ın da Nakipzade’ler ailesine mensup olduğunu buldum. Nakipzade’ler ise Selanik Nakibüleşref Kaymakamı Nakipzade Mehmet Efendi’ye kadar gittiğini gördüm. Fakat bu bilgiler yeterli değildi. Araştırmaları daha da derinleştirdiğimde Mustafa Kemal Atatürk’ün ailesinin neden Sofuzadeler ve Nakipzadeler denildiğini buldum. Mustafa Kemal Atatürk’ün baba tarafı Ali Rıza Efendi’den gelen baba tarafı kolu, 300-400 sene sonra birleşiyor yani aynı aileden ayrılmış iki kol yaklaşık 300 yıl sonra yine birleşiyor. Bu iki aile Yavuz Sultan Selim Han’ın yakın arkadaşı olarak bilinen Hasan Can’ın oğlu Hoca Saadettin Efendi var. Bu aile yaklaşık 177 tane Şeyhülislam’dan 20 tanesi bu aileden çıkıyor. İşte Mustafa Kemal’in anne tarafı Hasan Can’ın oğlu Hoca Saadettin’in 5 oğlunda biri olan Hocazade Hacı Abdullah Efendi’den geliyor. Ali Rıza Efendi ise, Şeyhülislam Hoca Saadettin’in diğer oğlu olan Hacı Mehmet Esat Efendi’den geliyor” ifadelerini kullandı.
“AYNI SOYDAN GELİYORLAR”
Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi ve babasının dayandığı Hoca Saadettin Efendi’nin de geçmişini araştırdığını ifade eden Mehmet Ali Öz, “Hoca Saadettin’in babası bahsettiğim gibi Yavuz Sultan Selim Han’ın yakın arkadaşı Hasan Can’dır. Hasan Can’ın babası Mehmet İsfahani, onun babasını adı ise Şemsettin İsfahani’dir. Şemsettin İsfahani’nin oğlu Mehmet İsfahani hafız olarak bilinir. Bu adam Akkoyunlu Devleti’nin meşhur hükümdarı Uzun Hasan’ın büyük oğlu Sofu Halil Bey’in hafızıymış. 1501 yılından sonra ise İran’daki Safevi Hanı Şah İsmail’in hafızıdır. Yavuz Sultan Selim Han 1515’te Çaldıran’da Safevileri yenince baba ve oğlunu Topkapı Sarayı’na getiriyor. Babası Yavuz Sultan Selim’in hafızı oluyor, oğlu Hasan Can da Yavuz’un en yakın arkadaşı oluyor. İşte Hasan Can’ın oğullarından bir de Hoca Saadettin Efendi. Hoca Saadettin Efendi ise öyle bir adam ki 3 padişahın hocası oluyor. Emir Sultan olarak da bilinir. İşte Atatürk’ün baba tarafı Hoca Saadettin’in oğlu Hacı Saadettin’in oğlundan gelir. Zübeyde Hanım ise 10. göbekten Hoca Saadettin’in oğlu Hocazade Hacı Abdülaziz Efendi’den geliyor” diye konuştu.
“İTİBARSIZLATIRIYORLAR”
Selanik’e Selçuklu Döneminden de, Osmanlı Dönemi’nden de giden aileler olduğunu ifade eden Mehmet Ali Öz, “Selanik, Adana, Beyrut, Kudüs gibi şehirler önemli şehirler olduğu için memurların kariyer yaptıkları şehirlerdir. Osmanlı döneminde şeyhülislamlık yapmış 177 şeyhülislamın en az 100 tanesinin kadı vb. görevlerle yolu bu şehirlerden geçmiştir. Bir de Osmanlı Döneminde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet’in (S.A.V.) soyundan gelenlerin haklarını korumak için görevlendirilen Nakibüleşrafların da bu bölgede yaşadıklarını biliyoruz. Fakat araştırmalarımız neticesinde Atatürk’ün soyunun Peygamber efendimizden gelmediğini gördük. Fakat maalesef benim kullananlar bunu yanlış yorumluyor. Benim bu şekilde herhangi bir açıklama yapmadım. Fakat hem beni hem de araştırmalarımı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” dedi.
“MESNETSİZ İDDİALARI ÇÜRÜTTÜM”
Araştırmasının sonucunda Gazi’ye vefa borcunu ödediğini belirten Mehmet Ali Öz, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Atamız, hepimizin ortak değeri Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili o kadar çirkin, yakışıksız iftiralar atan oluyor ki. Bunlar yüreği Atatürk sevgisi ile dolu olan beni çok rahatsız etmişti. Zübeyde Hanım’ın oğlu değil diyenler bile oldu. Ailesine iftira atan kötüleyenler oluyor. Bu da benim içime hep dert olmuştu. Bu asılsız ve mesnetsiz iddialara karşı eksik olan belgeleri ortaya çıkararak cevap vermek için böyle bir araştırma yapma gereği duydum. Anadolu’nun işgal altında olduğu, Türk ulusunun yok edilmeye çalışıldığı dönemde, ülkenin kurtuluşuna vesile olan, yeni bir devlet kurarak Türk milletine önderlik yapan bir kahramanın hayatıyla, ailesiyle ilgili detaylı bir araştırma yapılıp, gerçeklerin ortaya çıkarılmasını sağlamak ve Türk toplumuna bunu anlatmak benim milli bir vazifemdir diye düşünerek bu yola girdim. Atatürk’e minnet duyuyorum. Vefa borcumu ödemek için bu çalışmayı yaptım ve yerli yabancı Atatürk düşmanlığı yapan herkese bu çalışmayla cevap vermek istedim” diye konuştu.
“ASIL ATATÜRKÇÜ BİZİZ”
İmam hatipli olduğu için çalışmalarının dikkate alınmadığını da belirten Mehmet Ali Öz, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal hepimizin ortak değeri. Bu kadar yıl geçti. Bir kişi çıkıp da Atamızı araştırmadı. Onun adı ile prim yapanlar, para kazananlar, imam hatipli olmamı eleştirenler, çıkıp bir imam hatipli kadar olamadılar, Atamızın soy şeceresini araştırıp ortaya çıkaramadılar. Bugün Atatürkçüyüm diyenler Atatürk üzerinden prim yapıyor asıl Atatürkçü biziz” ifadelerini kullandı.
(Emekli İmam Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Öz )