Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Diyarbakır'ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen Matematik dersinde
- Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor.
Öğrenciler ;
- Öğretmenim çilek ne? Diyorlar.
Öğretmen;
- İşte çocuklar çilek. Diyor.
- Biz hiç çilek yemedik. diyorlar.
Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa'daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve diyor ki;
- Bu toprakta çilek yetişir mi ?
Bursa'daki firmalardan cevap geliyor.
- Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar. Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki ;
- Bu sene size matematikten sınav yok.
Öğrenciler;
- E nasıl not alacağız öğretmenim?
Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip,can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi verip;
- Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza ben size nasıl öğrettiysem siz de onlara öyle öğreteceksiniz.
Çocuklar gidiyorlar evlerine hepsi anlatıyorlar ve çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki;
- Çilek mevsimi gelince getireceksiniz tabak da on tane çileğe bir not alacaksınız.
Çocuklar tabaklarla getiriyorlar, çilekleri sayıyor öğretmen, eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki;
-Çocuklar nasılmış tadı?
Öğrenciler;
- Valla ucunda not vardı diye yiyemedik.
- Hadi bakalım yiyin, diyor Öğretmen.
Çocuklar ağızlarına burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri.
Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş O köyün halkı şu anda Diyarbakır'ın pazarında çilek satıyorlar.
Alıntı
Şimdi düşünüyorum da, Öğretmen olmak bu işte gerçekten... Tahtada müfredat anlatmak değil...
Bulunduğun yere, bulunduğun ülkeye, okula bir şeyler katmak...
Alıntı