Birinci Dünya Savaşının zor yılları. Açlık_ve_sefalet..Önce öğretmenlik yaptı, sonra 1935'de 'İlköğretim Genel Müdürü' oldu.

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Birinci Dünya Savaşının zor yılları...

Açlık_ve_sefalet...

Önce öğretmenlik yaptı, sonra 1935'de 'İlköğretim Genel Müdürü' oldu...

Çatısı olmayan evde kardeşini kaybetmişti.

Onu hiç unutmadı.

Sık sık at'a biner, köy okullarını ziyaret ederdi.

Bir gün yağmur yağarken bir köy okuluna gitti, içeri girdi.

Kim olduğunu söylemedi.

Öğretmen çocukları çatının akmayan yerine toplamış yumak olmuşlardı.

'Eyvah' dedi, 'bu öğretmen, yürekli bir öğretmen ama belli ki köy enstitüsü mezunu değil.'

'Çocuklar' dedi, 'bana bir merdiven bulabilirmisiniz?'

Birisi, 'ben bulurum' dedi.

Merdiven geldi, çatıyı bir yağmur damlası akmayacak hale getirdi.

Oradan ayrılırken, öğretmenin cebine kartını bıraktı.

Atına bindi, şiddetle yağan yağmura aldırmadan yoluna devam etti.

Öğretmen elini cebine attı, kartı çıkardı, okudu.

Şöyle yazıyordu:

İsmail HakkıTonguç- İlk Öğretim Genel Müdürü

Kartın arkasındaki yazı da şöyleydi:
'Çatı yeniden yağmur akıtırsa, bana mektupla yazabilirsin.'

İşte bir öğretmen, bir idealist, bir eğitim devrimcisi...

Köy Enstitülerinin mimarı...

Çocuklarımızı akıl ve bilimin aydınlık ışığına yönlendiren, onların insana, doğaya, tüm öteki canlılara duyarlı, merhametli, sevgi dolu, özgüvenli, kişilikli, erdemli bireyler olmaları için emek veren, onları yüksek insanlık değerleri ile donatan tüm öğretmenlerimize saygıyla...

Ve bir söz:
"Tarih boyunca Türklerin dünya uygarlığına yaptığı tek özgün kaynak, köy enstitüleridir."

ALINTI : (Prof.Dr. Enver Ziya Karal, Tarihçi)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber