Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yazdığı mektup bana 2 Eylül 2010'da gelmiş. Adı Tuğba Uçan. 'Konu' kısmına, "on bir yaşındaki yumurcakların Van Gogh eleştirisi" diye yazmış.
Mektubu şöyle:
Merhaba, ben Bağcılar İsa Yusuf Alptekin İ. Ö. O resim öğretmeni Tuğba Uçan. Okulumda çocuklarımla yaşadığım bir deneyimi sizinle paylaşmak istedim.
Ders konumuz Van Gogh’un Yıldızlı Gece çalışmasını tartışmak ve kendi yıldızlı gece çalışmamızı yapmaktı. Öncelikle tablonun 6 adet fotoğrafını sınıfta herkesin görebileceği yerlere astım. Sonra soru-cevap şeklinde dersi işlemeye başladık.
"Çocuklar bu tabloda hangi renkler kullanılmış?"
"Bu renkler size nasıl duygular hissettiriyor?"
Bu sorulara öğrencilerim birbirinden eğlenceli cevaplar verdi. Son soru ise;
"Sizce bu resmi yapan adam mutlu muydu?" oldu.
Cevaplar şöyleydi:
- Öğretmenim bence o köy kasvetli değil, çünkü görünen evlerin ışıkları yanıyor. İçeride mutlu aileler yaşıyor. Bence ressam böyle bir köyde olduğu için çok mutlu.
- Evet öğretmenim bence de mutlu, yıldızlar güneş gibi parlıyor, yarın güzel bir hava olacak.
Daha bunun gibi bir resim eleştirmenini bile kıskandıracak onlarca yorum yaptı çocuklarım. En son yorumsa beni çok etkiledi.
- Bence bu ressam mutsuz öğretmenim. Baksanıza bu resim tepeden bakılarak yapılmış, evlerin çatıları görünüyor. Demek ki ressam o vakitte bir dağ başında, köyün içinde ışıkları yanan evlerini resmederken, kendi tek başına ve kimsesizmiş. Renkler de zaten bu ortama biraz kasvet katıyor. Bence ressam yalnız ve mutsuz öğretmenim.
Bu yorum beni hayrete düşürdü tabiri caizse tüylerim diken diken oldu. Daha 11 yaşındaki küçük öğrencim beni şaşkınlık içinde bırakmıştı ve öğrencilerime olan saygımı bir kat daha artırdı.
Dersin sonunda ortaya öyle çalışmalar çıktı ki hayran mı kalırsınız, gülmekten ölür müsünüz anlatamam.
Benim on bir yaşında ki öğrencilerim tanımadıkları, daha hiçbir resmini görmedikleri bir ressamı, onun hayatını bilmeden objektif şekilde tartıştılar. Belki onun yüzlerce kişiliğini tek bir resimde analiz ettiler. Onların duru beyinleri ve her ayrıntıyı manaya kavuşturan kıvrak zekaları hayranlık vericiydi.
Burası imkansızlıklarla yaşayan birçok ailenin çocuklarını barındıran bir okul. Çocuklarsa toza toprağa bulaşmış çocuklar; sebep bu herhalde.
Saygılarımla...
Kendisine şöyle bir cevap yazdım:
Tuğba Öğretmenim,
Öğrencilerinizle yaşadıklarınızı benimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Bunların farkında olmanız sizin gerçek bir öğretmen olduğunuzu gösteriyor.
Sevgi ve selamlarımı yolluyorum.
Doğan Cüceloğlu
***
Öğretmenlik yapmak değil, önemli olan öğretmen olmak. Tuğba Uçan gerçek bir öğretmen. Kendisini bu ülkenin bir değeri olarak görüyorum.
Doğan Cüceloğlu (06.02.2011)