Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yeni eğitim öğretim yılının başlarındaydık. Lise bir sınıflarından birine girmiş ve yoklamayı almıştım. Bütün öğrenciler tamdı. Derse başladım hem öğrencileri derse katmak hem de hangi ismin kime ait olduğunu öğrenebilmek için listeden isim okuyup sen cevapla diyordum. Bir ara Mesut dedim soruyu sen cevapla. Ancak hiç ses gelmeyince kim olduğunu da bilmediğim için; "Oğlum kör müsün kitapta da cevabı var okusana" dedim...
"Evet hocam körüm" diye bir cevap alınca çok kızdım ve kendi kendime içimden "Ukala bir de kafa buluyor" diye düşünürken sesin geldiği duvar tarafında arka sıralara baktım. Dikkatle inceledim çocuğu bir gözü yarı kapalı bir gözünün bebeği ise 180 derece dönüp duruyor ve normalden daha büyük...
Şaşırmıştım.
"Gerçekten de kör müsün oğlum?" diye sordum. "Evet Hocam körüm" dedi. "Oğlum hiç mi görmüyorsun?" diye sordum. "Hayır Hocam hiç görmüyorum" dedi.
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Özür dilerim yavrum seni asla incitmek istemezdim, bilmiyordum dedim. Hocam önemli değil ben alışkınım doğduğumdan beri körüm zaten üzülmeyin dedi Mesut...
Ben hala utanç içerisindeyim tabi. ''Oğlum senin körler okulunda olman lazım neden burdasın?" Mesut "Hocam ben zaten Ankara Körler Okulundan gönderildim. Pilot uygulama varmış. Gören öğrencilerle karma eğitimde başarılı olacak mıyız diye" dedi. Balık burcuyum ve hep hayaller kurarım. Hemen bir hayale kapıldım. Belki de çocuğun gözlerini açtırabilirdik. Ertesi haftaki dersimde göremedim hastaymış ve pansiyonda yatıyormuş. Yüreğim parçalanmıştı ve çare bulmalıydım. Sınıfa babası doktor olan var mı diye sordum. Bir öğrencim şu anda bu sayfada olan Şule; "Hocam dayısı olsa olur mu?" dedi. Ben de olur olur deyip düşüncemi paylaştım. Çocuklar çok mutlandılar heyecanlandılar. Şule "Hocam dayım göz doktoru değil ancak arkadaşları var. Mutlaka yardımcı olur" dedi. Çocuklar dedim siz asla bu konuşmadan Mesut'a söz etmeyin, boşa umutlanmasın ben kendisiyle konuşacağım. Mesut'a bir sonraki derste "Oğlum seni doktora muayene ettireceğiz. Sakın umutlanma, sadece küçük bir ihtimal" dedim. Şule'nin dayısı geldi ve beraberce Mesut'u göz doktoruna götürdüler. Heyecanla sonucu bekliyorduk ve güzel haber geldi..
Ameliyatla bir gözünün %70 görme olasılığı varmış. Ancak ameliyat Ankara'da Hacettepede yapılabilirmiş. Yine birileri vasıtasıyla Ankara ile irtibat kuruldu yol masraflarını karşılayıp onu Ankara'da karşılayacak kişi de ayarlandı. Ve güzel haber ameliyatla gözleri açılabilirmiş konuya ilgi gösterenler arttı bu sırada. Mesut ameliyat olup geldi..
Artık 2 gözü de açılmış dünyayı görebiliyordu. Mayıs ayında gözlüklü olarak geri döndüğünde ben nöbetçiydim. Arkadaşları Onu yanıma getirdiler. Mesut beni tanıdın mı? diye sordum. ''Sesinizi duyunca sizi şimdi tanıdım. Siz Nurdan öğretmenimsiniz. Bana dünyayı görmemi sağladığınız için size çok teşekkür ederim öğretmenim''
Dünyalar benimdi artık. Şule çok emek vermişti ve Onun desteğiyle bu delikanlının görebilmesini sağlatmıştık..
İşte biz öğretmenler dokunduğumuz yüreklerde iz bırakırken karanlık dünyalarına da ışık olabiliyoruz. Hayatımda en çok beni etkileyen öğrencilerimle ilgili olay budur.
Bir öğretmeni unutulmaz yapan şey; öğrencilerinin yüreklerine dokunabilmesidir. Biz Öğretmenlerin en büyük kazancı budur. Öğrencilerimizle not alış verişimiz bittikten sonra onlarla karşılaştığımızda gösterdikleri saygı hürmet ve bizimle ilgili değerlendirmeleri gerçek düşünceleridir. Öğretmenler öğrencileri üzerinde mutlaka parmak izi bırakırlar... Önemli olan onlara sadece konuları değil insan olmayı öğretebilmek...
Bütün meslek hayatım boyunca siyasi görüşleri ne olursa olsun bütün öğrencilerimi vatansever, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti emanet ettiği Ne Mutlu Türküm Diyene diyebilen gençlik olarak yetiştirebilmek için uğraştım. Ekmeğini yoksulla paylaşmayı öğretmeye çalıştım...
Sağlam bir gençlik yetiştirmek bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten daha kolay...
İyi ki öğretmen olmuşum. Bu ülkeye aralarında bazı arıza tipler çıkmışsa da binlerce vatansever Türk Genci yetiştirmenin gururunu taşıyorum.
Arz ederim ATATÜRK'üm.
Nurdan Öztürk