Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Atatürk'ün talimatıyla bir köyün geleceği bir öğretmen sayesinde şekillendi ve değişti. Size örnek alınacak bir yaşanmış gerçek bir hayat hikayesinden bahsedeceğiz.
İzmir’de henüz Devlet Tiyatrosu’nun kurulmadığı 1930’lu yıllarda, kent merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki bir köyde yaşayanlar çoktan tiyatroyla, kütüphaneyle tanışmış; günümüze dek taşıyacakları sanat sevgisiyle yoğrulmaya başlamıştı... Kurtuluş Savaşı’nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınındaki isimlerden biri olan ve savaşın ardından Aydınlanma Işığı’nı Anadolu’nun dört bir yanına yaymak için kolları sıvayan bir “Cumhuriyet Öğretmeni”ydi bunu başaran... Atatürk’ün talimatıyla gönderildiği Urla’nın Bademler Köyü’nün geleceğini şekillendirdi Mustafa Anarat! Şimdi adını taşıyan sahnede, onun yetiştirdiği kuşakların çocukları, torunları yeni oyunlar sahneliyor, aydınlanma meşalesini taşımayı sürdürüyor.
Atatürk’ten 1 yıl sonra, 1882 yılında Niğde’de dünyaya gözlerini açan Anarat, öğreniminin ardından Selanik’e vergi memuru olarak atanmış. Evlenip İstanbul ve Edirne’de yaşadıktan sonra da İzmir’e gelmiş. İzmir’de küçük çaplı ticaretle uğraşırken, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarına katılmış. Mustafa Kemal Atatürk’le tanışıklığı ise Selanik’teki memuriyetine dek uzanıyor. Atatürk, güvenini kazanan Anarat’ı savaşlarda yanından ayırmadığı gibi, genç Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı süreçte de Aydınlanma Işığı’nı yaymak için görevlendirmiş...
İlk piyes Yarım Osman
Kurtuluş Savaşı sonrası İzmir’e, ailesinin yanına dönüp yeniden ticaretle uğraşmaya başlayan Mustafa Anarat , Atatürk’ün talimatıyla 1928 yılında Bademler’de yedek subay öğretmen olarak atanmış. Eşini de yanına alarak hiç tereddüt etmeden köye gelmiş ve işe, kütüphanenin kurulmasına öncülük etmekle başlamış. 1930 yılların hemen başında kurulan kütüphaneyi, o zamanki adıyla “piyes” gösterileri izlemiş. Anarat’ın köylü öğrencileri tarafından hazırlanan ilk piyes, köy meydanında 1993 yılında ortaoyunu olarak sahnelenen “Yarım Osman” oyunu. Kültür ve geleneklerinden ötürü zaten tiyatroya yatkın insanlar, 1936 yılında “Çeşmebaşı” olarak anılan köy meydanında bu kez “Çoban Memiş”i oynamış. 1947’den itibaren ise kadınlar da oyunlarda yer almaya başlamış.
Hazırlanan ve tamamında köylülerin rol aldığı oyunlar, sıkıyönetim dönemleri dışında seyirciyle buluşmuş. Bademlerliler bugün de Kültür ve Sanat Derneği çatısı altında hazırladıkları oyunları, 1969 yılında açılan Bademler Köy Tiyatro Binası’nda sahneliyor. Yurtiçi dışı turnelere çıkıyor, ulusal ve uluslararası boyuttaki toplulukları ağırlıyor. Bademler ve tiyatro öylesine iç içe geçmiş ki, bazı köylülerin mezar taşlarında, rol aldıkları oyunlardaki adları, lakapları da yazıyor...
Kurtuluş Savaşı ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde emeği yadsınamaz kahramanlardan Mustafa Anarat, 1961 yılında yaşamını yitirmiş. Bugün Karabağlar Mezarlığı’nda sonsuzluk uykusunda... Adı ise, Bademler Köyü Tiyatrosu Sahnesi’nde yaşamayı sürdürüyor.
YUSUF ÖZKAN
Cumhuriyet