Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bir anne oğlunun birinci dönem karnesini görünce:
"Ne biçim karne bu? Yemedim yedirdim. İçmedim içirdim. Giymedim giydirdim. Senin için saçımı süpürge ettim." Deyince,
Oğlu da gayet sakin bir şekilde:
"Anne, önünden alan mı oldu? Yeseydin içseydin. Giyseydin. Hem saçını niye süpürge yapıyorsun. Evimizde hem elektrikli süpürge, hem de normal süpürge var."
Ey anneler babalar! Şunu bilin ki bu tür bir yaklaşımla bu öğrencinin ikinci dönem karnesi daha da başarısız olacaktır...
Konuyu bir fıkra ile bitirerek işi tatlıya bağlayalım:
Ortaokul çağında bir çocuk bir gün evde yalnız kalınca, babasının yıllarca biriktirmiş olduğu belgelerin bulunduğu dosyayı karıştırırken babasının lisedeyken almış olduğu karneyi görür. Karne dikkatini çekince alır onu saklar. Ortaokul üçüncü sınıfa gitmekte olan çocuk birinci dönem sonu gelip karnesini alınca eve gelir. Merakla bekleyen babasına bir karne uzatır. Babası karneye baktıktan sonra: " Ne biçim karne bu? Bir sürü zayıf var!" Diye bağırır çağırır.
Bunun üzerine çocuk ta:
"Sakin ol babacığım. O karne benim değil. İyi bak. O senin lise birinci sınıftaki karnen.
Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize iyi dinlenmeler...