Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Son günlerde sosyal medyamızda sıkça yer alan genç bayan Başbakanı SANNA MARİN ve bayan kabine üyeleri ile bizim insanımıza da bir hayli sempatik gelmeye başladı.
Finlandiya son yılllar da kendi mitoloji değerlerine bizi de ilgilendiren bir değer daha katmış bulunuyorlar.
"Bizler Fin ulusu olarak diğer Sibirya halkları gibi Saha/Tuva Türklerindeniz " diyorlar. Bu tesbit belki biz Anadolu Türkleri için fazla bir anlam ifade etmiyor olabilir. Lakin göbeklitepe ve Sümerler tarihi pek çok ulusunda mitolojik değerlerinin değişebileceğini gösteriyor.
Peki Finlandiya ülkesinin yakın tarihine bir göz atalım. Kuzey kutup'unda yer alan bu fin halkı geçit vermeyen ormanları ve derin bataklıkları olan bir coğrafi bölge. Zaman içersinde bazen İsveç bazen de Rusların gelipte dayandığı son nokta diyebiliriz. Uzun müddet koloni halinde yaşayan Fin halkı 1808.yılında Ruslar tarafın dan bir eyalet statüsüne kavuşturuluyor. Taki birinci dünya savaşının başladığı yıllara kadar da bu statü değişmiyor. Bu arada Rus ordusun da yetişen Finli komutan General Minnerheim savaş koşullarının Rus Çar'ını zayıflattığını gözlemlemiş olacak ki 1907.yılında kendi milli güçleri ile gerilla savaşı başlatıp çarın ordusunu yeniyor. 1907.yılı General Minnerheim'in Fin halkına ulus devleti kurma yılı oluyor. Fin halkı çok yoksul, Genaral ise çok zeki bir insan. Minnerheim ordu mensubu her askeri birer eğitimci olarak Fin coğrafyasının her bölgesine gönderip yeni ulusal değerleri adeta bir granit misali dimdik ayakta tutma projesi başlattı ve başardı. O çamur bataklıklar birer tarım arazisine dönüştü. O yoksul halktan bir ulus devlet yaratılmış oldu. Ve ülkenin adı BEYAZ ZAMBAKLAR Ülkesi oldu.
Finlandiya'nın hızla değişimi ise Edebiyatcı O. Gregory Petrov tarafından dünya edebiyatına "Beyaz Zambaklar ülkesi olarak bir roman niteliğinde aktarılmış durumda
Mustafa Kemal Fin tarihindeki bu hızlı değişimi iyi gözlemlemiş olacak ki kurtuluş savaşından yeni çıkmış Türk ulusuna cumhuriyetin ilk yıllarında başlatmış olduğu eğitim seferberliğinde Fin eğitim modelini uygulamıştır. Asker içersinde zeki olan çavuşlardan teskere sonrası köy öğretmeni projesi başlatmıştır. Aynı zamanda bu proje zamanla derinleşerek kurumsal nitelik kazanmıştır. Köy enstitüsü temelide Fin modeli olan asker kökenli eğitim kuşağına dayanmaktadır.
Şu an Fin halkı ekonomik ve demokratik bir istikrar ülkesi iken, bizim ülkemiz kriz ülkesi niteliğindedir. Bence ülke olarak heyaz zambak romanını yeniden okumalıyız. Eğitim Enstitüsü kurumunu yeniden kurmalıyız.
Turan Akkılıç