Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Ben annemin karnında iken, bazen acı acı titrerdi bedeni hissederdim. Sonra doğdum. Onun simsiyah saçlarını gördüm ilk. Birkaç gün sonra ayırdılar yanından. Sadece akşamları bir araya geliyorduk ve ben sütümü içerken, annem sereserpe yatardı sessiz sedasız. Bir zaman sonra annemle beraber beni de çıkarmaya başladılar dışarı. Annemi bir arabanın önünde iki kalın tahtanın arasına bağladılar önce. Sonra ağzına bir demir parçası soktular. Gözlerinin iki tarafını kapattılar. Beni de hemen yanıbaşına bağladılar kısacık bir iple. Birileri gelip o arabaya biniyordu ve bu olunca anneme vura vura koşturuyorlardı. Bütün gücümle arkasından yetişmeye çalışıyordum. Günün birinde anneme vururlarken ondan sekerek bana çarpmıştı o kırbaç... O an yaşadığım acıyı hiç unutmadım. Annem küçücük bir otlak görse yavaşlardı, duraksardı. Hiç anlamazdım. Meğer aç bırakıp koştururlarmış annemi. Tok karnına koşarsa çatlarmış... Çok dövdüler benim annemi. Ve günün birinde pes edip, yığıldı hemen yanıma. Ona bağlı olduğum ip altında kaldı ve boynum tamda annemin yüzüne doğru eğildi. Onun o halini hiç görmek istememiştim ama gözlerim gözlerine yapıştı ve son nefesine kadar bırakmadı bana bakmayı. Yerden kaldırmak için hiç durmadan vurmaya devam ettiler. Ama kalkamadı. Çözdüler bütün o lanet olası kilitleri ve annemi yol kenarına çekip oracıkta bıraktılar. Yerine beni bağladılar sonra. Artık acı çekmeyecek diye sevinirken, dönüp anneme son kez bakmak istedim ama boynumu çeviremedim. Siz hiç içiniz cayır cayır yanarken, can parçanızın gidişine sevindiniz mi ?... Vücudunuzu saran kırbaç darbelerini, tebessüm ederek karşıladınız mı ? İşte o yolun kenarında annemi bıraktığım zaman ben yaşadım. 2 yıl geçti üzerinden. Hiç istemesemde maalesef yakında bir bebeğim olacak… N'olur gelmeyin, n'olur binmeyin bu arabalara. Yalvarırım benim yaşadıklarımı bebeğime yaşatmayın… 10 dakikalık keyfiniz için, almayın canımızı… N'olur… Bu katliama ortak olmayın...