Uzman Öğretmenlik Farkı Emeklilik Maaşına Yansıyacak mı?

19 Kasım tarihinde yapılan uzman ve başöğretmenlik sınavına giren öğretmenlerden başarılı olanlar, uzman ve başöğretmen unvanlarına sahip oldular.
Uzman ve başöğretmenlik unvanı alan öğretmenlerin maaşları 15 Ocak 2023 tarihi itibariyle, aldıkları unvan neticesinde farklılık gösterecek.
Peki görevde iken alınan bu unvan ve farklar, emeklilikte maaşlara yansıyacak mı? Uzman ve başöğretmen olmanın emekliliğe katkısı olacak mı?

Uzman öğretmen veya başöğretmen olarak emekli olmuş olmanın emekli aylığına ve emekli ikramiyesine hiç bir katkısı yoktur. Aynı derecede ve aynı kıdem yılında emekli olan öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen aynı emekli maaşını ve aynı ikramiyeyi alır. Öğretmenlere 3600 ek gösterge düzenlemesi maaş ve ikramiye artışıyla nasıl emekliliğe teşvikse uzman/başöğretmenlik unvanından kaynaklı ek ödemede “emekli olmayın, çalışın, geliriniz en az %40 düşer” mesajı var. 
Şöyle ki,
 Yeni yılda 1. derecedeki bir başöğretmen yaklaşık 17 bin lira, yine 1. derecedeki bir uzman öğretmen yaklaşık 14 bin 500 lira maaş alacak. Bu öğretmenler emekli olduklarında hem ek ders ücretlerini kaybedecek hem de emekli maaşları 9-10 bin lira arasına düşecek. 
 Oysa unvana bağlı ek ödeme yerine ayrım yapılmadan tüm öğretmenlerin taban aylığı 2 bin 500 lira artırılsaydı; 1. derecedeki öğretmen yaklaşık 16 bin lira maaş alacaktı. Emekli olduğunda da maaşı yaklaşık 13 bin lira olacaktı. 
 Bu durum 3600 ek gösterge düzenlemesi ile artması beklenen öğretmen atamalarını düşürecek. Öğretmen ile okul idaresini, okul idaresi ile veliyi, öğretmen ile veliyi ve hatta okul idaresi ile şube müdürlerini bile karşı karşıya getirecek. Eşit işe eşit ücret verilmediği için çalışma barışı bozulacak. Öğretmenler arasında huzursuzluk olacak. Hem öğretmenler hem uzman öğretmenler hem de başöğretmenler maddi-manevi kayıp yaşayacak. Bu durumun tahribatları yıllar içinde net bir şekilde görülmeye başlanacak. 
 Uzman/baöğretmenlikten kaynaklı ek ödeme emekliliğe yansımayacağı gibi belki de yıllar içinde kuş kadar olacak. Yakın bir geçmişte neredeyse bir öğretmen maaşının yarısı kadar ve hatta bazı yıllarda yarısından da fazla olan ve kırtasiye parası olarak bilinen öğretime hazırlık ödeneği şu anda bir öğretmen maaşının yaklaşık %10’una kadar düşmedi mi? Uzman/başöğretmenlik sınavının her yıl yapılacağına dair kanunda bir ibare var mı? Yeni bir bakan geldiğinde “Bu yıl sınav yok” derse öğretmenleri hangi mevzuat koruyacak? 2005’te olduğu gibi yeni ve daha büyük bir mağdur kitlesi olmayacak mı? Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan; hükümetlere, kişilere(bakanlara) bağlı olan bu kanun ve mevcut uygulama neredeye kadar sürdürülebilir? Bu büyük resim neden görülmüyor? Uzman/başöğretmenlik sınavının kolay olması sesleri neden kesti? 
Çözüm:
 Bir A4 kağıdı kadar bile yer kaplamayan Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamlı olacak şekilde tüm paydaşların görüşleri alınarak revize edilmeli, uzman/başöğretmenlik unvanları kaldırılmalı, tüm öğretmenlere ayrım yapılmadan iyileştirme yapılmalı ve bu iyileştirme emekliliğe yansımalı, tüm öğretmenler kadrolu olmalı, kıdeme dayalı-derecelere bağlı bir ilave ödeme yapılmalı fakat en düşük öğretmen maaşı ile en yüksek öğretmen maaşı arasında 6-7 bin liralara varacak bir fark olmamalı. Öğretmenlere itibarları iade edilmeli. Okul basıp öğretmenleri darp edenlere katî bir hapis cezası getirilmeli. Öğretmen atamaları, yer değiştirmeler, müdür/müdür yardımcısı/şube müdürü atamaları Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yeni bir yönetmelikle düzenlenmeli. Maaş iyileştirmesi gibi ek ders, sınav görevi, öğretime hazırlık ödeneği gibi ödemeler de iyileştirilmeli ve kanunla güvence altına alınmalıdır. Öğretmenlerin kaderi toplu sözleşmelere bağlı olmamalıdır. Tüm özlük haklarından öğretmene karşı şiddete, İLKSAN’dan proje okullarına, ek ders ödemelerinden tayinlere, her türlü atamalardan öğretmenevlerine kadar kapsamlı, net ve sürdürülebilir bir mevzuat daha iyi olmaz mı? 
 

Alıntı