Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmenler birlik olamaz! Öğretmenler birlikte hareket edemez! Öğretmenler dayanışma içinde olamaz! dediler hep. Belki de birlik olmamızı istemediler. Ama herkesin olmaz dediği oldu.
Ve belki de ilk kez öğretmenler olarak birlik olmayı başardık ve ön yargıyı yıktık.
Üniversitelerden aldığımız eğitimlerin yok sayılması, sil baştan bir sürece zorlanmamız, üniversite diplomalarımızın hükümsüz kılınması, dinleneceğimizi umduğumuz yıllık izin yerine geçen yaz tatilimizin eğitimlerle, sınav kaygılarıyla zehir olması bir öğretmen dayanışmasını doğurdu.
İyi de oldu. Öğretmenler olarak dayanışma ruhumuzu yakaladık.
MEB’in Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği, biz öğretmenleri birleştirdi, bir araya getirdi. Meb sınav şartıyla biz öğretmenleri derinden üzse de kendimize gelmemizi sağladı belki de…
Evet, Meb’in sınav şartı karşısında öğretmenler olarak silkelendik, kendimize geldik, hakkımızın farkına vardık, gücümüzü fark ettik. Dayanışma ruhuyla bir öğretmen hareketi başlattık ve Kariyer Basamakları Sınav şartının kaldırılması için tek ses olduk. Öğretmenler olarak aile olmanın bilincine vardık.
Sendikalarımız ayrı da olsa, dünya görüşlerimiz farklı da olsa ortak noktamız mesleğimiz dedik. İşte sınav şartı karşısında hepimiz bu ortak noktada buluştuk, öğretmenlik mesleğinin haklarını ve itibarını koruma noktasında birleştik. Biz öğretmenler büyük bir aileyiz, dedik.
Ve ne mutlu, öğretmenler ve öğretmenleri temsil eden sendikalar olarak ortak mücadeleye imza atıyoruz şu günlerde. Kariyer Basamakları Sınav şartının kaldırılması için.
Öğretmenler olarak büyük twetter etkinliği yaptık, öğretmenlik mesleğinin sorunlarını sahiplenen sendikalar, mesleğinin haklarını sahiplenen öğretmenler, aileleri, emekli öğretmenler biz öğretmenlerin haklı talebine destek verdi.
#Sınaviptal etiketiyle 208 Bin tweet atıldı ve üç gün twetter’da Türkiye gündeminde kaldık. Sorunumuzu dile getirdik, sonuç olarak kamuoyu oluşturduk. Bir başarı örneği sergiledik.
Artık, sorunumuz ve talebimiz TV’lere, yazılı basına, sosyal medyaya taşınıyor. Siyasi liderler ve akademisyenler tarafından öğretmenlerin sınava tabi tutulması tartışılmaya, değerlendirilmeye başlandı.
Bu bir başarıdır. Bu başarı, bir olmanın, birlikte hareket edebilmenin, ortak duruş sergileyebilmenin bir sonucudur. Hepimizin başarısıdır.
Öğretmenler olarak hep söylerdik, “Sendikalar ortak hareket etsin” diye. Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınav şartının kaldırılması konusunda öğretmenlerin ortak duruşu sendikalar cephesinde de karşılık buldu görünüyor.
Tweetter etkinliklerimize Genel Merkez Yöneticileri ve teşkilatları ile birlikte destek veren sendikalarımıza da sonsuz teşekkürler ediyoruz.
Sendikaların üst düzey yöneticileri Kariyer Basamakları Sınavının kaldırılması çağrısı yapıyorlar. Ancak bu çağrıyı henüz yetkili sendikanın üst düzey yetkililerinden duyamadık.
Yetkili sendika başkanı Ali Yalçın’dan da kariyer basamakları sınavının kaldırılması yönünde bir açıklama bekliyoruz.
Gururla söylüyorum, biz öğretmenler büyük bir aile olduk galiba! Ve çok güzel de oldu. Öğretmenler olarak güzel şeylere ihtiyacımız var…
Kariyer Tazminatı alabilmek için zorunlu olmayan ama ekonomik koşullar karşısında zorunlu bırakıldığımız sınav şartının kaldırılması gibi mesela…
Eylül ayında okullar açılacak ama biz öğretmenler zorunlu olmayan ama ekonomik koşullar karşısında zorunda bırakıldığımız eğitimle ekran karşısında, sınav stresiyle dolmuş taşmış bir yaz tatili geçiriyoruz. Yorgun ve tükenmişlik içindeyiz.
Bunların hepsi niye? Çünkü öğretmen maaşları; öğretmenlik vasfına, günümüz ekonomik koşullarına, öğretmenin eğitim düzeyine, aldığı sorumluluğa ve iş yüküne kıyasla yetersiz ve öğretmenlerin içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar karşısında kariyer tazminatları ile maaşlara yansıyacak artışlara ihtiyaçları var.
Yerle bir edilmiş motivasyon ve artan itibarsızlığın yarattığı ruhsal çöküntü ile bunalmışken, güzel şeylere ihtiyacımız var ...
Meb, öğretmenlerin yüreğine dokunmalı, sihirli bir dokunuş yapmalı. Eylül ayında öğretmenlerde tatlı bir heyecan, gülen yüzler, ışıldayan gözler, sevgi dolu sesler duymak bu sihirli dokunuşla olacak.
Bu sihirli dokunuş için dayanışma içinde günlerdir sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Duyurduk da ve duyurmaya da devam edeceğiz.
Biz öğretmenler, başlattığımız öğretmen dayanışmasıyla aile olmanın bilincine varmışken, haklarımızı korumada, itibarımızı geri kazanmada ortak hareket ederek MEB’den sihirli dokunuşu göreceğimize inanıyoruz.
Meb’in öğretmenlerinin sorunlarına ve taleplerine kayıtsız kalmayacağını ve gerekli düzenlemeleri yaparak öğretmenlerin gönlünü kazanacağı beklentisini yaşıyoruz.
Bu inançla; Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğinde yer alan Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlikte sınav şartının kaldırılmasını, mesleki tecrübe dikkate alınıp, kıdem esasına dayalı olarak kariyer tazminatlarının öğretmen maaşlarına yansıtılmasını, ve kariyere bağlı özlük haklarının emeklilikte de korunmasını sağlayan düzenlemeyi MEB’den bekliyoruz.
Biz öğretmenler büyük bir aileyiz. Herkes de görüyor ki ekonomik-sosyal ve özlük haklarımız ve her şeyden daha kıymetlisi itibarımız söz konusuysa, ortak duruşumuzu başarıyla sergiliyoruz.
Ortak gayede duruşumuzu koruyacağız, bölünmeyeceğiz, ayrışmayacağız. Üniversite eğitimi almış, haklarının bilincinde 1milyon öğretmeniz. Farkımızın farkındayız…
Kadriye Demirel / Eğitimci Yazar