Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Eğitim camiasını temsil eden yetkili sendika Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, katıldığı canlı yayında, ''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' ifadelerini kullanmış.
Latif Selvi bu sözleriyle latife yapmış denebilir ancak!
Latif Selvi'nin bu sözleri eğer latife değilse; yaptıkları aidat sendikacılığın duymayanlara, bilmeyenlere açık ilanıdır, öğretmenlerle alay etmektir. Bu söylem, öğretmenlerden bihaber tutumun söylemidir.
Sayın Latif Selvi aslında siz de biliyorsunuz ama ben yine de söyleyeyim, öğretmenlerin motivasyonu çoktan bozuldu bile, ''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' sözlerinizle de tasvip ettiğiniz, sınav yüzünden hem de!
Farazi cümle kurmuyorum, öğretmenlerden gelen bildirimler ve somut, sayısal veri üzerine konuşuyorum.
Bakınız sosyal medyada öğretmenlerle yaptığım anket söylüyor bunu.
“Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınav tartışmaları ve eğitim videoları ile geçen bir yaz tatili sonunda, yeni eğitim öğretim yılı için gerekli moral ve motivasyonu kendinizde hissediyor musunuz” sorulu ankete 4 Bin 535 öğretmen katılmış. Ankete katılım sağlayan 4.380 kişi HAYIR, gerekli moral ve motivasyonu kendimde hissetmiyorum, 116 kişi EVET gerekli moral ve motivasyonu kendimde hissediyorum, 39 kişi ise KISMEN cevabını vermiş.
Sayın Latif Selvi, öğretmenin olmayan motivasyonunu kim bozabilir? Latif Bey bu nasıl latifedir, sessiz olun, öğretmenler ders çalışıyor ne demektir?
Öğretmenler yetkili sendikadan ses beklerken, yetkili sendikanın sınava tepki gösterenleri sessizliğe davet etmesi nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Yetkili sendika temsil ettiği eğitim camiasının ve diğer sendikaların Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı yayımlandığından beri gösterdiği tepkiden hiç mi haberdar değil?
Yetkili sendika Temmuz başından beri eğitim videoları ile başlayan öğretmen tepkilerinden de mi haberdar değil?
Tüm eğitim camiasından vazgeçtik, yetkili sendikanın genel merkezine kendi üyelerinin kariyer basamakları sınavına verdiği tepkiler hiç mi ulaşmadı?
Latif Selvi haberdar olsa sanırım bu cümleleri kurmazdı, latife bile olsa!
Eğer haberdarsa, durum daha da vahim! Bu nasıl sendikacılık?
Yetkili sendika kimleri temsil ediyor?
Latif Selvi’nin bu sözleriyle öğretmenleri temsil etmediği açık!
Ayrıca bu sözlerden dikkat etmemiz gereken çok önemli bir sonuç daha var. Latif Selvi bu sözleriyle kariyer basamakları sınavı konusunda Eğitim Bir Sen'in tavrını da açıkça ifade etmiş oluyor.
Öğretmenlerin talepleri doğrultusunda Kariyer Basamakları Sınavının kaldırılması için yetkili sendika olarak gerekli girişimleri yapmak yerine, tepkileri durdurma, sessizliği sağlama çabası güdüyor. Öğretmenler sınava girmek istiyor algısı oluşturmaya çalışıyor.
Sayın Latif Selvi, bakınız ''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' dediğiniz öğretmenlere bakınız!
''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' dediğiniz öğretmenler; maaş artışı için zoraki bırakıldıkları sınava girerler ya da girmezler, sınavda 70’i bulup yolunun sonundaki vaat edilen maaş zamlarını alabilirler ya da alamazlar bilmiyorum.
Ancak kesin olan somut sonuçlar var ortada. Öğretmenlerin motivasyonu çoktan bozulmuş. Öğretmenler yorgun, tükenmiş ve incinmiş ve içinde bulundukları durum için de yüksek ölçüde tepkili ve en çok da yetkili sendikayı suçluyorlar.
Mutlu bir tablo gibi öne çıkarılan 614.446 sınav başvurusu; aslında resmi olarak maaşlara, zam başvurusudur. Öğretmenler düşük maaşlarına artış hakkı kazanmak için sınava başvuru yapmışlardır.
614.446 kariyer sınavı başvurusu unvan için değil, kariyer tazminatı için yapılmıştır.
Görev ve yetkisi değişmeyen bir kariyer sistemi olmaz, sınavla da zam olmaz!
Ve öğretmenler sınavla sınandıkları bu dönemde kendilerini temsil eden sendikaları da iyi tahlil ettiler. Özellikle ''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' diye çağrı yapan sendika, temsil ettiği eğitim camiası için yoğun bir şekilde çalışmadığı için sınıfta kaldı.
Çünkü Kariyer Basamakları sınavıyla sadece öğretmenler sınanmıyor şu sıralar, sendikalar da bir sınavdan geçiyor.
Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptığı paylaşımda 2022 yılı için 429.723 üye ile yetkiyi aldıklarını ilan etmişti.
Bir üye aidatının ortalama 65 tl olduğu günümüzde sendikanın kasasına ayda ortalama 27.931.995 tl aidat girişi söz konusu.
27.931.995 tl aidatın karşılığı , ''Kimse öğretmenlerin motivasyonunu bozmasın. Çünkü şu an öğretmenler yoğun bir şekilde sınava hazırlanıyorlar'' sözleri değil, sendikacılık yapmak olmalı, hak aramak olmalı.
Öğretmenler maaşlarına yansıtılacak 1000 tl ile 2000 tl’lik artış için sınava tabi tutulurken yetkili sendika kasasına giren aidatların hakkını veriyor mu, yoksa aidat sendikacılığı mı yapıyor?
Yetkili sendika sınava tepki gösterenlere dediğini kendisini yapmalı, gerçek sendikacılık motivasyonunu bozmadan, yoğun bir şekilde çalışarak öğretmenlerin hakkını aramalı, 27.931.995 tl aidatın hakkını vermeli.
Çünkü öğretmenler şu sıralar latifelerle ikna olacak durumda değiller.
Latif Selvi, bakınız öğretmenler ne diyor?
“Videoları dinledim. Dinlemez olsaydım. Stres ve moral bozukluğu ile hiç dinlenmeden 1. sınıfları okutucağım. Mesleğini çok seven bir öğretmen olarak artık değersizleştirilmekten ve emeklerimizin yok sayılmasına bıktım. Bir kez sendikalar gerçekten öğretmenin hakkını savunmaları için bir araya gelsin diyeceğim ama nerede o günler.”
“%2 lik evetçiler sanırım sendika yönetinlerinde olanlar olsa gerek”
“Yaz tatilinde öğretmeni 4 saat video izlemek zorunda bırakan dayatma zihniyet senin de alaçağım olsun”
“Sayin Bakan iyi ki şunu demiyor:Madem sınava tepkiliydiniz neden 10 yil ve üzeri olan öğretmenlerle 20 yıl ve üzeri olan öğretmenler başvuru yaptı ve videoları izledi.Bu sınava kesinlikle karşıyım ama memnuniyetten değil mecburiyetten yapılmış bir başvuru oldu.Yeni eğitim öğretim dönemine de mental açıdan hiç sağlıklı girmeyeceğim.”
“parası için başvurduk hocam, ne yalan söyleyelim. Çünkü ekonomik durumumuz iyi değil!”
“Bu anket sonucuna göre eğitim öğretim yılını başlatmak faciadır...”
“Allah hepimizin yardımcısı olsun hocam. Gerçekten durumumuz vahim. Selametle...”
“Öğretmenlik mesleğimizi biz 30 kusur senedir havaya yapmışız bu gün polisinden subayına doktorundan tutunda hakimi ne kadar her kademedeki insanları tesadüf yetiştirmişiz herhalde , şimdi öğretmene verilecek olan üç kuruşluk para için uzman olabilme sevdasında 180 saat videonun monoton
uygulamasını dinlemede anlamada güçlük çekiyorum soyut kavramlar anlamlı anlamsız terimler Vel hasıl kargaşa larla dolu saatlerce bıkkınlık veren videolar, benim branş alanımı ilgilendirmeyen pek çok konu , daha neler neler...Bu sınav hikayesinden lütfen vaz geçin . Biz yinede uzman öğretmenlik kursunu tamamlayalım fayda bulan öğretmen arkadaşlar da ola bilir saygı duyuyorum eğer Bizim gibi yıllarını veren öğretmenede sınavla üç kuruş verilerek saygı duyulacaksa öğretmeni üzmeyin lütfen öğretmen
evinde dinlensin... Öğretmenlik mesleğine saygı saygı ,, saygı sınavsız olur sınav iptal edilmesini istiyorum MEB yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyorum sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya çözüm getireceğine
inanıyorum MEB bakanımız Mahmut Özer in öğretmenlerin sınavsız kariyer basamağına yükselmesi ile ilgili müjdesini de bekliyoruz...sınav istemiyoruz kabineden iptal kararı bekliyoruz. NOKTA öğretmenlerin özlük hakları için mücadelesi çok önemli. Üç kuruş için İsmini uzman başöğretmen olarak irdelenmesi çok yanlış her 10 yılını dolduran tüm öğretmen faydalansın 20 yılını dolduran tüm öğretmenler faydalansın istiyoruz . sınav ile öğretmeni itibarsızlaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Birlik olmak lazım öğretmen sınav olmak istemiyor . Ezbere dayalı konularla öğretmen belleğini doldurmak istemiyor kafası dinç bir eğitim öğretime girmek istiyor”
“Ben izlemedim o yüzden benim açımdan bir sıkıntı yok. Çünkü böyle bir sınavın yapılması öğretmenlik mesleğini yıllardır icra eden bizleri yok saymak olduğunu düşünüyorum.”
“Bu yaz berbattı. Yeni eğitim- öğretim yılına çökmüş vaziyette başlayacağım”
“Çooook kafayı yemediysek şükür”
“Sayelerinde sıfır moral ve motivasyonla 1. sınıflara başlayacağım. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Sendikadan da istifa etmeyi düşünüyorum”
“Yaz tatilim heba oldu gitti. Mesleğimde kendimi en değersiz hissettiğim bir yaz tatili oldu. Bu hisle yeni eğitim öğretim yılına başlayacağım.”
“Kadriye hocam kanun çıkmış, yönetmelik yangından mal kaçırır gibi paydaşlarla ( malum-sen hariç) paylaşılıp paylaşılmadığı meçhul. Paysilmis ise de tepkileri sizin birkaç yazınızın dışında göremedik...
Zira bu konuyu en uzun süre sendikalardan fazla siz bu platformda gündeme taşıdınız.
Ne zaman takvim başladı sınavla veya bu tip uygulamalarla bu işin olmayacağı tartışılıyor..
Sendikaların ön görüleri sıfır sınıfta kaldılar...
Siyasiler günü kurtarmak için üç günde bir milyon Öğretmeni ilgilendiren kanunu 3600 örtüsüyle 1739 sayılı TMTK. 43 MD. kaldırarak Cumhuriyeti kuranların vermiş olduğu '' Öğretmenlik özel ihtisas gerektiren bir uzmanlık mesleğidir '' kazanımı kaldırarak ilerde hukuki olarak doğacak bu kanunun önümüzdeki yasal dayanağı kaldırdılar.. sendikalar kör ve sağır oldular...
Şimdi meftanın arkasından ağıt yakar gibi klavye ile bu işi çözmeye çalışmak sahipsiz öğretmenlere kaldı...
Keş MEB Öğretmenin kalitesini arttırmak istiyorsa itibar kazandırmak istiyorsa SINAVLA PARA DAĞITMAK YERİNE kendisi geliştirmek isteyen ve öğretmene zamanında önlisans ve lisans tamamlama programı gibi ONLİNE YÜKSEK LİSANS ve DOKTORA PROGRAMLARI açıp KENDİ ALANLARINDAN YAPMAK ŞARTIYLA (Tabela özel Üniversitelere para kandırmak için değil) bu eksiği giderebilir..
Ama en doğrusu Önce MEB Nasıl bir öğretmen istiyorum diye düşünüp karar verip ona göre planlama yapmalıyım demeli.
Bunun içinde
1) ilkokulu sonrası başlayan Öğretmen liselerini açmalı.
2) Eğitim Fakültelerine buradan öğrenci almalı.
3) Eğtim Fakülteleriyle MEB Okullarını entegre etmeli ki Prof olup öğretmen yetiştiren ama alanıyla ilgili meslekî uygulama becerisi olmayan sadece teorisyen akademisyenlerde kapandıktan dört duvar arasından çıkıp tercüme yoluyla elde ettikleri bilgilerin sahada hiçte ise yaramadığını görme fırsatı bulurlar...
Türk Milletinin özüne uygun bir Eğitim - Öğretim yol haritası çizerler...
Yoksa sırf öğretmeni yazın videolar ile kağıt üzerinde uygulamalarla hem tatilinden edersiniz hemde yorgun argın yeni öğretim yılına baslatirsiniz. Saygılarımla”
Sayın Latif Selvi, Latife zamanı değil, icraat zamanıdır, öğretmenlerin bu sözlerine kulak verin derim!
Tekrarlıyorum, öğretmenler şu sıralar latifelerle ikna olacak durumda değiller.
Kadriye Demirel
Eğitimci Yazar