%5 ARTI ZAM VE UZMANLIK FARKI İLİŞKİSİ

Hani derler ya; "Perşembenin gelişi Çarşambadan bellli" diye. Uzmanlık sınavı diye bir garabetin nedeni bu gün yapılacak olan %5 lik ek zam'a öğretmenlerin bütünsel olarak tepki vermesini  engelemekti.
Bu ay okullar bordroları daha ayın 15' ine on gün kala öğretmen guruplarına attılar.
Aynı bordroda aynı işi yapan öğretmenlerden bazılarının ocak maaşı 11 bin iken bazı öğetmenlerin 18 bin olarak hesaplanmıştı(başöğretmen).
Ve öğretmenler odasında uzman olamamış öğretmenlerin itiraz ve şikayetlerine uzman ve baş öğretmenlik ödeneği alan meslektaşlarımın tepkisiz kalışına şahit oldum.
Ben uzmanlık sınavını yanlış bulduğum için sınava girmeyen 25 yıllık  bir öğretmen olarak 13 bin hesaplanan maaşımla 10 yıllık hizmeti olan mesai arkadaşlarımdan daha az maaş alacam bundan sonra. Benim sorunum arkadaşlarımın benden fazla alması ile ilgili değil, Sorum ve sorunum o ki! %200 lük enflasyon ve temel ihtiyaçların son bir yılda dört kat arttığı bir ortamda yeni göreve başlayan bir öğretmen nasıl yuva kuracak?  Evli ve çocuklu olup sınava girmediği için yapılan %25+5 lik zam ile nasıl aile geçindirecek. 
Ekonomik kaygılarla boğuşan öğretmen mesleğine ne kadar konsantre olabilecek ve kendisini mesleki açıdan geliştirebilecek.
   Uzman öğretmenlik sınavı gündeme geldiği gün, ben bu hususu dile getirdim. Öğretmenler hem itibar hemde alım gücü olarak, hiç bir zaman bu kadar kötü duruma düşmemişlerdi. 
Yapılması geteken; öğretmenletin hem ekonomik hemde toplum nezdindeki itibarını ayrımsız olarak iyileştirmekti. 
Uzmanlık uygulamasını dayatanlar: tabiri caiz ise, "bir taşla iki kuş vurdular" hem bütün öğretmenlerin alım gücü kayıplarını telafi etmek yerine, bir kesime iyileştirme yaparak bu ekonomik külfetten kurtulmayı, hem de uzmanlık cilasıyla; sözüm ona kaybedilen itibarı iade etmeyi hesapladılar.
Bunu yaparken başta belli sendika üyelerinin ve içimizdeki bazı; "az olsun benim olsun" anlayışındakilerin tepisizliğine güvendiler.
  Gelinen noktada uzman öğretmenlik farkı alan meslektaşlarımın alacakları ek 2 bin liranın aile yaşantılarında ne kadar bir kalite ve konfora tekabül ettiğini öğrenmek istiyorum. Aldıkları 2 bin liralık farka rağmen iki yıl önceki alım gücünden bile çok geride olduklarını belirtmek istiyorum.
İddia ediyorum ki eğer uzman öğretmenlik mevzusu olmasa idi, iktidar hiç bir şekilde öğretmenlere %50 den az iyileştirme yapmayı göze alamayacaktı. 
  Sözüm ona! yetkili sendika başkanı; '% 25+5 öğretmenlerin beklentisini karşılamıştır" ve " "toplumları yoksulluk değil ahlaksızlık bitirir" diyerek; zam oranını eksik bulan eğitimcileri ahlaksızlıkla suçluyor.
Ne yazık ki bu açıklamalara bile öğretmenlet ortak bir tepki gösteremiyor. Çünkü uzmanlık uygulaması öğretmenler arasındaki birlik ve barışı fena şekilde zedeledi.
Tekraren söylüyorum ki ben uzmanlık sınavına girmediğim ve bir şekilde yaşanan adaletsizliğin parçası olmadığım için zerre kadar pişman olmayıp, bilakis huzurlu ve gururluyum.

Ayhan Gül  ·