Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Anayasa Mahkemesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı hükümlerinin iptal talebini 9 Kasım’da Esastan görüşüp, karara bağlayacakmış.
Bu haber görünce, sınav iptalin ayak sesleri mi geliyor dedim.
Çünkü görüşme tarihinin 9 Kasım’a yani sınav öncesine alınması çok manidar...
Sınav konusunda inatlaşan ve otorite meselesine dönüştüren bakanlık, iptal meselesini mahkemeye mi çözdürecek? soruları akıllara geliyor.
Herkesin karşı olduğu kariyer basamakları sınav şartının kaldırılmasının artık bir zorunluluk olduğu ortada.
Çünkü sendikalar “Sınav şartı kaldırılsın” diyor, öğretmenler “Sınav şartı kaldırılsın” diyor, siyasiler “Sınav şartı kaldırılsın” diyor, seçime giden Türkiye’de bir tek Sayın Bakan “Sınav yapacağım” diyor.
Sınav karşıtlığı cephesinde baktığımızda aylardır sınava tepkiler çığ gibi, sendikaların basın açıklamaları, eylem kararları peş peşe, öğretmenler 2 Kasım’da tüm zamanların en büyük katılımlı iş bırakma eylemini gerçekleştirdi.
MEB cephesinden baktığımızda, Sayın Bakan tüm platformlarda hala sınavı savunma çabaları gösterirken; sınava sadece günler kaldı, sınav yerleri duyurulmadı, sınav görevlileri duyurulmadı, sınav planlaması ile ilgili bir planlama açıklanmadı ve 9 Kasım’da Anayasa Mahkemesi konuyu esastan görüşecek.
Tüm parçaları birleştirdiğimizde Anayasa Mahkemesi bu krizi çözecek gibi görünüyor. Kanunun üstünlüğü dikkate alınarak, öğretmenlerin lehine bir kararla herkes rahat nefes alacak umudundayım.
Böylece kimsenin otoritesi sarsılmış olmayacak, seçime giden Türkiye’de öğretmenler küstürülmüş olmayacak…
Öğretmenler olarak 9 Kasım’ı heyecanla bekliyoruz. Ekonomik sıkıntılarla mücadele veren öğretmenlerin sıkıntılarına artık çözüm bulunsun. Maaş zammını sınav başarısına bağlama tutumundan artık vazgeçilsin.
Çünkü öğretmenlerin kariyer diye bir derdi yok, öğretmenler diplomalarını aldıkları gün kariyerlerini de belgelemişlerdir, yapılmak istenen sınav da zaten kariyer sınavı değil.
Öğretmenlerin; düşük maaşla geçinememe derdi var, öğretmenlerin itibar derdi var, öğretmenlerin; fedakarlık söyleminin altına gizlendirilmiş emeğinin karşılığını alamama ve adaletsiz gelir dağılım derdi var.
Yetkililerden, yapılacak düzenlemelerle bu dertlerimize çare bekliyoruz!
Kadriye DEMİREL
Eğitimci Yazar