Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yıllardır Ak Parti hükümetinin en fazla eleştiri aldığı konu eğitimdi,Sayın Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan sonunda kanayan yaraya kesin çözüm için eğitimci bir kişiyi , deyim yerindeyse neresinden tutsan elinde kalan bir yapının başına getirdi.Neresinden tutsan elinde kalacak bir yapı, ki aynı zamanda devrimsel kararlar alınması halinde ülke geleceğini inşa edecek ve kurtaracak yapıdır. Sayın Ziya Selçuk bey göreve başlamasıyla pozitif anlamda esen baş döndürücü bir rüzgar var.Bu rüzgar öyle etkili ki ; kimisi hazmedemeyip bakan beye ayak oyunları kurmaya kalktı, kimisi ömür biçip bahis oynamaya başladı kaç vakte kadar gideceği konusunda , kimisi şakşakçılığını yaparak yanlış yönlendirmeler içine girdi , kimisi de aba altından sopa gösterdi… Hiç azımsanmayacak sayıda gören gözler ise kendisinin ne yapmak istediğinin farkında olarak umutlandı yıllar sonra ilk kez…Ben de bu umutlanan kişilerdenim.Belki bakan bey , somut olarak ortaya koydukları ile söylemlerindeki hıza erişemiyor ama ağır da olsa bir bir neşter vurmaya başladı… Son yapılan yönetici görevlendirme yönetmeliğindeki değişiklik ile bana kalırsa neşter eksik vurulmuş durumdadır.Daha fazlasını vaat etmişti oysa ki bakan ama daha zaman var belki yeni düzenlemeler ile bu ameliyatı tamamlayacaktır. Peki sendikal anlamda yapılan bu değişikliğin kazananı kim olmuştur ? Tabi ki Eğitim Birsen… Eğitim Birsen Tüzüğüne bakarsanız amaç kısmında şunlar yazar : * “Üstünlerin hukuku anlayışını reddeder ve hukukun üstünlüğü ilkesini benimser.” * “Öncelik üyelerinin olmak üzere eğitim çalışanlarının ve genel olarak tüm kamu çalışanlarının; onurlu, huzurlu ve mutlu şekilde çalışabileceği; özgür, adil, katılımcı, plânlı ve kaliteli çalışma ortamına kavuşmasının sağlanması” ve dahasını tüzükte bulabilirsiniz. Son yıllarda yapılan yönetici görevlendirme şekil ve esasları BEN MÜSLÜMANIM diyen her vatandaşı rahatsız ediyor olmalıdır.Bu şekil ve esasları belirleyenler neyi nasıl amaçlamışlar , kimlerle bu kararlar ortaklaşa alınmış bilemiyorum ama eğitim sistemimizde ve vicdanlarımızda ciddi sıkıntılara sebep olarak vebal almışlardır. Daha önceki yetkili sendikalar döneminde yapılan yanlışların benzerleri , Eğitim Birsen yetkili iken de yapılmış olması başta eğitim Birsen Sendikasının tüzüğüne sonra da inandığımız dinin kurallarına aykırıdır
Öyle bir hal almıştı ki bu yönetici görevlendirmeleri ; artık Eğitim Birsen sendikası içerisinde listeler savaşı yaşanmakta, adamını bulan bir adım öne çıkmakta , sendikanın felsefesi ve görüşüne tamamen zıt ama koltuk kapmak isteyenler ise soluğu Eğitim Birsen sendikasının kapısında almaktaydı.Bu durumu hangi Eğitim Birsen Sendika yöneticisi ile konuşsam ; “İçimiz kan ağlıyor ,böyle olmamalı aslında, durmadan sağdan soldan telefon geliyor ,durmadan referanslarla önümüze isim koyuyorlar, bıktık vs vs “ tarzında söylemlerine şahitlik ettim. Artık liyakatli yönetici görevlendirme bitmiş ,
KULA KULLUK EDEN YÖNETİCİ OLUR ya da ADAMINI BULAN HER DEVRİN ADAMI OLUR anlayışı hakim olmuş hale gelmişti. Şunu da belirtmezsek haksızlık yapmış oluruz.Bu şekilde görevlendirilen yöneticiler içerisinde çok kaliteli ,vizyon sahibi ve aldığı görevi hakkıyla yerine getirebilenlere de ciddi haksızlık yapılmış oldu.Bu tarz yöneticiler de zan altında kalmış oldu.Sınav yapılsaydı da ya da farklı bir değerlendirme ölçeği konup o şekilde yönetici ataması yapılsaydı da bu arkadaşlarımız yine başarılı olurlardı.Ama gelin görün ki öyle bir sistem ortaya kondu ki amaçlananla vardığı nokta arasında dağlar kadar fark oluştu.Ve gerçekten liyakat sahibi olan arkadaşlar da bu durumdan , bu şekilde zan altında kalmaktan oldukça rahatsız durumdalar… Şimdi gelinen noktada sözlü sınavın etkisinin azaltılmasıyla daha adil ve hakkaniyetli bir dönüşüm yaşandı bana kalırsa bu da yeterli değil… Olması gereken ; Yazılı sınav ( % 70 ) + Meslek yılı +2018 sonrası Başarı belgeleri ( %15)+ sözlü sınav (%15) *Başarı belgesi verilme kriterleri de objektif bir şekilde belirleneceğini varsayıyorum Mevcut yöneticiler ise görevlendirildiği tarihteki kriterlere göre görev sürelerini tamamladıktan sonra onlarda bu sisteme dahil edilmelidirler.Ben inanıyorum ki sıkıntılı bir yönetmelik olarak belirttiğim eski yönetmeliklerce görevlendirilen okul yöneticilerinin en az yarısının zaten yeniden başarılı olarak görevlendirileceklerdir.Ama siz de taktir edersiniz ki şuan mevcutların en az yarısı deyim yerindeyse dökülüyor...Bu son cümlemden alınan alınır ama bu konuda KRAL ÇIPLAK arkadaşlar…Bakan beyin söylediği gibi bir okul müdürü kadar okuldur… Yazımın başlığına gelecek olursak; Kazanan EĞİTİM BİRSEN olacak…Nasıl mı ? Sendika özüne dönecek , kurucu başkanı Mehmet Akif İnan’ın felsefesine geri dönecek,tüzükte yazılanlara sahip çıkarak onları bir bir gerçekleştirmeye çalışacak..Artık benim adamımı şuraya atayın, bu bizden bunun işini yapın , onu şuraya bunu oraya koyun sözleriyle uğraşmak zorunda kalmayacak.Sendika asli görevlerine odaklanacak,Sendika rahatlayacak…Kazanan Eğitim Birsen , doğal olarak Kazanan TÜRKİYE miz olacak…Türkiye’nin en büyük STK sı nın artık kısır çekişmelerle kaybedecek vakti yok, Eğitim Birsen ülkemizin kalkınmasında baş rol figürlerinden biri olarak önder olmak zorunda…
Saygılarımla…
Murat Mehmet Güler Eğitimci Yazar
Bakanlığın son zamanlarda atadığı bazı daire başkanlarını, ilçe müdürlerini düşününce umudum iyice azaldı. Eğitim öğretimden bi haber şahıslar daire başkanı ilçe müdürü yapıldı. Yazık çok yazık...