Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Üniversitelerimiz ülkenin geleceği anlamında çok büyük öneme sahiptir. Türk Eğitim Sen olarak, hizmet kolumuzun önemli bir kesimini oluşturan üniversitelerimizin ve üniversite çalışanlarının durumunu takip ediyor sorunlarının belirlenmesi ve beklentilerin karşılanabilmesi için her yolu izliyoruz. Bu doğrultuda üniversite çalışanlarının bütün sorun ve isteklerini toplu sözleşme masasında en yüksek perdeden ifade edeceğiz. Sendika olarak, Yüksek Öğretim Kurumları ve Akademik Personel ile ilgili taleplerimiz şu şekildedir:
-YÖK ve Bağlı Kuruluşlarında çalışan; akademik ve tüm idari personelin ek gösterge rakamları yükseltilmelidir.
- Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, Fakülte Sekreteri, Yüksek Okul Sekreteri, Enstitü Sekreteri ve şube müdürü kadrosunda bulunanların diğer kurumlarda emsal görev yapanlarda olduğu gibi MAKAM TAZMİNATI alabilmeleri için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu anlamda 2914 sayılı Kanunun Ek 2’nci maddesi ile kadro ve görev unvanları itibariyle makam tazminatından tüm çalışanlara ödenmesi şeklinde yeniden düzenlenmelidir.
-Üniversitelerde rektör ve dekanların belirlenmesinde seçim usulüne yeniden dönülmelidir. Dekan ve rektörlük seçimlerinde tüm akademik ve idari personelin oy kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Seçimlerde en yüksek oyu alan adayın, kapsamlı bir güvenlik soruşturmasının ardından rektör ve dekan olarak ataması yapılmalıdır.
-Meslek yüksekokullarında yeterli sayıda akademik ve idari personelin bulundurulması için kadro açılmalıdır. Meslek Yüksek Okulu Müdür ve Müdür Yardımcılarına ödenen idari görev ödeneği artırılmalıdır.
- Üniversitelerde görev yapan idari personellere, üniversiteler arasında nakil ve becayiş (Karşılıklı yer değiştirme) yapabilme hakkı tanınmalıdır.
Üniversitelerde çalışan memurlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tâbi olarak çalışan kamu personelleridir. Ancak üniversitelerin kendilerine özgü hususiyetleri nedeni ile memurlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre kendileriyle eş değer memurların yararlandığı haklardan mahrum kalmaktadır.
Bu hak mahrumiyetlerinin başında yer değiştirme, tayin, nakil iş ve işlemleri gelmektedir. Her bir üniversitenin merkez ve taşra teşkilat olmadığından yani sadece bulundukları illerde bağlı birimlerinin bulunması sebebi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalışan hiçbir memurun “özür durumu, sağlık durumu, eş durumu vs.” sebepler ile yer değiştirme ve tayin işlemleri yapılamamaktadır. Bu tür kurumlar için çalışan personellerin yer değiştirmelerine imkân sağlayan tek hukuki düzenleme “kurumlar arası nakil” olarak görülmektedir. Fakat nakil işlemlerinde de personel öncelikle kendisini talep edecek kurum aramak zorunda kalmaktadır. Nakil olmak isteyen bir memur bir kurum bulduğu takdir de de kendi üniversitesinden “muvafakat” almak mecburiyetindedir. Ancak bu muvafakat her zaman verilmediğinden birçok memur mağdur olmaktadır.
Bu durum aile bütünlüğünün parçalanmasına, var olan sağlık sorunlarının düzenli tedavi imkânı olmadığı için daha da artmasına ve ilerlemesine, personelin çalışma performans ve kalitesinde düşüşe, yer değiştirme talebi olan ve muvafakat için kurumu ile sorun yaşayan personele yapılan keyfi uygulamalar ile psikolojik baskı oluşmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, üniversitelerde görev yapan personelin 3 yıl görev yapmak kaydıyla diğer üniversitelere geçebilmesi isteğe bağlı ve özürleri varsa bu özürlerine binaen diğer üniversitelere geçişine imkan sağlayacak şekilde YÖK koordinatörlüğünde bir yönetmelik çıkarılmalı ve yine üniversitelerde görev yapan personelin karşılıklı yer değiştirme (becayiş) hakkı da bu yönetmelikte düzenlenmelidir.
-Tüm üniversitelerde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitim koordinasyon birimlerinin oluşturulması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-YÖK ve bağlı kuruluşlarında çalışanlardan sadece akademik grupta yer alanların yararlandığı eğitim-öğretim ödeneğinde; 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun ek-1 maddesinde belirtilen “öğretim elemanlarına” ibaresinin “çalışanlara” olarak düzenlenerek kurumlarda görev yapan herkesin yararlanmasının sağlanmalıdır.
-YÖK ve üniversitelerde belli aralıklarla yönetim kadrolarının değişimleri ile birlikte mobbing yaygınlaşmaktadır. Bu uygulamaların önlenmesi için, sendika temsilcileri, akademik ve idari temsilcilerden oluşan izleme kurulları oluşturulmalı ve etik kurullar amacına uygun olarak etkin ve bağımsız bir biçimde çalıştırılmalıdır.
-Asker öğretmen uygulaması gibi asker akademisyen uygulamasına gidilerek yeni üniversitelerin bu yolla akademisyen ihtiyacının giderilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Geliştirme ödeneği, üniversitelerin bulunduğu bölgenin sosyo-ekonomik yapısı ön planda tutularak, öğretim elemanı sıkıntısı çeken gelişmekte olan üniversitelere daha öncelikli olarak ve daha yüksek oranlarda ödenmesi gerekmektedir. Oysa uygulama hiçte böyle değildir. Önceden açılan bir üniversitede uygulanan geliştirme ödeneği oranı %150 olarak belirlenirken sonradan açılan bir üniversitede geliştirme ödeneği oranı % 100'dür. Bu durum Geliştirme ödeneği ödenmesine dair 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 14 üncü maddesine göre, 4.4.2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına terstir. Buna benzer farklılıkları başka illerdeki başka üniversitelerde de görmek mümkündür. Bu adil olmayan uygulama yeni açılan üniversitelerin lehine olacak şekilde düzeltilmelidir.
-Öğretim görevlisi kadrosunda çalışanlar hem haftada maaş karşılığı 12 saat derse girmekte hem de araştırma görevlilerinin yarısı tutarında geliştirme ödeneği almaktadır. Öğretim görevlilerine araştırma görevlilerinin yarısı oranında geliştirme ödeneği ödenmesine yönelik düzenlemenin iptal edilerek araştırma görevlileri düzeyinde geliştirme ödeneği almaları sağlanmalıdır.
-Üniversitelerde uygulanan ders saati ücretleri ve sınav ücretleri en az iki katına çıkartılmalı ve unvanlarına göre uygulanan ücret ayrımı ortadan kaldırılmalıdır.
-YÖK ve bağlı kuruluşlarında 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi idari personelden; mesleklerinde yüksek lisansını tamamlayanlara %20 ve doktorasını tamamlayanlara %40 oranlarında ek özel hizmet tazminatı ödenmelidir.
-2914 sayılı Kanun ve ilgili Yüksek Öğretim Kurulu Kararları’nın amacı doğrultusunda çıkarılacak yeni bir tebliğ ile “ maaş karşılığı ders yükünün tamamlanmasından sonra, teorik dersler dışındaki faaliyetlerin (laboratuar ve uygulama dersleri) ücrete tabi olan 10 saatlik kısmı dikkate alınır ” ifadesindeki 10 saat sınırlamasının kaldırılarak, girilen ders saatinin tamamının ücretlendirilmesi yönünde düzenleme yapılmalıdır.
-Araştırma fonlarından öğretim elemanlarının eşit şekilde yararlanabilmesi için, projeler unvan gözetilmeksizin, objektif olarak değerlendirilmeli ve bu doğrultuda bağlayıcı düzenlemeler yapılmalı.
-Üniversite araştırma fonları, fon kesintisinden muaf tutulmalı ve projelere tasarruf tedbirleri uygulanmamalıdır.
-Doktorasını bitirmiş akademisyenlerin önündeki kadro sıkıntısı giderilmelidir. Doktorasını yaptığı ana bilim dalında norm kadro çerçevesinde kadro sıkıntısı var ise kişinin yaptığı tercihler doğrultusunda yeni açılan üniversitelere YÖK tarafından ataması yapılmalıdır. Ayrıldığı ana bilim dalında 2 yıl içerisinde ilana çıkılırsa öncelik kurumdan ayrılan kişide olmalıdır.
-Bütün öğretim elemanlarına en az altı aylık yurtdışı tecrübesi kazandırılmalıdır. Doktora öğrencileri en az bir defa olmak üzere yurt dışında görevlendirilmeleri için teşvik edilmelidir. Yurtiçi ve yurtdışı idari değişim programları dil şartı aranmaksızın düzenlenmeli, objektif kriterler dahilinde istekli personelin bu gibi programlardan yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
-29.08.2005 tarihinde sendikamız ile Hükümet arasında imzalanan mutabakat metninin 9. maddesinde alınan aşağıdaki kararların gerçekleşmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır;
a)Araştırma Görevlisi, uzman, öğretim görevlisi, okutman ve doktor öğretim üyesi kadro güvencesi sağlanmalıdır.
b)Üniversitelerden beklenen bilimsel çalışmaların gereği gibi yapılmasını teminen daha fazla Araştırma Görevlisi istihdamına yönelik olarak merkezi idareden kaynaklanan sınırlamalar kaldırılmalıdır.
c)Öğretim elemanı ücretleri iyileştirilmelidir.
d)Sendika temsilcileri üniversite, fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim organlarında temsil edilmelidir.
-Üniversitelerde görev yapan 657 sayılı DMK’ya tabi idari personelin ek göstergeleri 800 puan artırılmalıdır.
-YÖK ve bağlı kuruluşlarında da diğer kurumlarda olduğu gibi 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi çalışanlar için; uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarının ihdas edilerek ilgili birimlere dağıtılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Üniversitelerde görev yapan idari personelin de çalıştıkları ve elde ettikleri proje paralarının ek ödeme kapsamı dışında tutulması için, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
-Geçtiğimiz yıllarda Üniversitelerde döner sermaye uygulaması olan birimlerde çalışanların, döner sermaye ödemesi olmayan başka bir birime görevlendirildiği tarihten itibaren, denge tazminatı ödenmiyordu. Görevlendirmelerin birçoğu kişinin isteği dışında gerçekleşti ve maddi kayıplara uğradılar. Bu durumdan dolayı, geçmişte haksız yere kayba uğrayan çalışanların kayıplarını giderecek düzenlemeler yapılmalıdır.
-Üniversitelerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi personelin istihdam edildiği kadrolara (Genel Sekreterlik, Daire Başkanlığı, Fakülte Sekreterliği v.b) vekâleten dahi olsa, akademik personelin atanması ve görevlendirilmesi önlenmeli, bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır.
-Tüm idari kadroların (Fakülte sekreteri, daire başkanı, vb.) atamaları, görevde yükselme sınavı ile yapılmalıdır.
-Üniversitelerde 13/b maddesi uyarınca yapılan geçici görevlendirmelerde, personelin rızası bağlayıcı olacak şekilde kanuni düzenlemeler yapılmalı. 13/b maddesi Rektörlerin keyfi kullandığı bir düzenleme olmaktan çıkarılmalıdır.
-Yükseköğretim kurumlarında çalışanların; kendilerini ve görevlerindeki performanslarını geliştirecek hizmet içi eğitim kursları, üniversiteler tarafından sağlanmalıdır. Sertifikalı hizmet içi eğitim kurslarının açılması talep olması halinde zorunlu hale getirilmelidir.
-Anadolu Üniversitesi bünyesinde yıllardan beri eğitim vermekte olan Sivil Havacılık Yüksekokulu bünyesinde faaliyet gösteren yurtiçi ve yurtdışı uçuşlara açık ve bu uçuşlar için uluslararası standartlara haiz Anadolu Üniversitesi Havaalanında çalışmakta olan personelin de diğer D.H.M.İ. personeli gibi EUROCONTROL tazminatlarından yararlandırılması sağlanmalıdır. Zira uluslararası tüm koşulları sağlayarak hizmet standartlarını oluşturmuş olan bu havaalanımızın yurtiçi ve yurtdışı uçuşlar için kullanıldığı oranda burada görev yapan personel diğer hava meydanlarında görev yapanlarla aynı şartlarda ve standartlarda hizmet vermektedir.
-Üniversitelerde görev yapan uzman ve idari personellere de ÖSYM ve Anadolu Üniversitesi tarafından yapılan sınavlarda, sınav görevi verilmelidir.
-Üniversitelerimizde çalışan ve okumak isteyen idari personelin ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarına katılımlarını sağlayacak izinlerin verilmesi, ücretlerde indirimlerin yapılması gibi kolaylıklar sağlanmalıdır.