Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yüce devletimizin bir kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), Türkiye’de özellikle son bir yıldır vatandaşlarımızın belini büken hatta nefes aldırmayan ağır ekonomik kriz şartlarında, siyasi kaygı ve baskı altında yapıldığı iddia edilen açıklamalarına vatandaşımızın bir güveni kalmamıştır. Biz bunu insanlarımızın siteminden, eğitim çalışanlarımızdan gelen tepkilerden anlıyoruz. Ayrıca günlük hayatta her vatandaş gibi markette, bakkalda, kasapta, pazarda ödeme yaparken bunu bizzat yaşıyoruz. Ancak tüm bu ahval ve şeraite rağmen TÜİK’in açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) rakamlarına göre aylık enflasyon %2,98 iken yıllık enflasyon ise %73,50 olarak gerçekleşmiştir!!! Bir an bu istatistiğin gerçek olduğunu düşünsek dahi, Merkez Bankası tarafından 2021 Aralık ayında açıklanan 2022 yılı enflasyon hedefi olan %5’ten ne kadar sapma gösterildiği ve ne kadar öngörüsüz bir ekonomi yönetimi ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Kaldı ki yaşadığımız enflasyon bu değildir! Eğer bu ise motorin ve benzine %300’e yakın zammı kim yaptı? Eğer TÜİK doğru söylüyorsa geçtiğimiz yıl 1.25 TL olan ekmek bu sene 4 TL’ye nasıl satılıyor? TÜİK doğru söylüyorsa şekere %340, doğalgaza %300, elektriğe %250, et ve süt ürünlerine %200’e yakın zammı yapan kimdi?!
Daha önce TÜİK’in internet sitesinde yayınlanan enflasyon rakamına esas madde fiyat listesi neden açıklanmıyor? Veya şunu soralım: TÜİK’te son aylarda yaşanan Başkan, Başkan Yardımcısı, Fiyat İstatistikleri Daire Başkanı, Tüketici Fiyatları Grup Başkanı değişikliklerinin, istifaların sebebi nedir?
Devletimizin yetkililerinden şunu talep ediyoruz: Enflasyon rakamları ile ilgili ortada bir bilgi kirliliği var. Birileri yalan söylüyor. Yalancıyı bulun lütfen! TÜİK’in açıkladığı %73,50 enflasyon ile İTO, ENAG ve diğer kurumların açıkladığı enflasyon rakamları arasında dağlar kadar fark olmasının sebebi nedir?
Nedense memur ve emekliye enflasyon farkı ödeneceği zamanlarda hep aynı oyunları görüyoruz. TÜİK, memur ve emeklinin gırtlağındaki son lokmadan elini çekmeli, gerçekleri hiçbir soru işareti bırakmadan şeffafça ortaya sermelidir!
Biz Hürriyetçi Eğitim Sendikası olarak, açlık sınırının 6.017 TL, yoksulluk sınıfının 19.602 TL açıklandığı bu ağır ekonomik buhran karşısında ekonominin daha ciddi yönetilmesi gerektiğini, TÜİK’in devlet ciddiyetine yaraşır davranmasını ve aylık enflasyon farkının ay ay maaşlara yansıtılmasını talep ediyor, her daim eğitim çalışanlarının yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla…
Levent KURUOĞLU
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı