Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
2019 yılında toplam 100 bin atama yapılmalıdır.
Genel Başkan toplantıda yaptığı konuşmada, öğretmen atama sayısının yetersizliğine dikkat çekti. Geylan, “2016 yılında 15 Temmuz’dan sonra 35 bin öğretmen ataması yapıldı. Daha sonra 2017'de hiç yapılmadı. 2018'de 20 bin ardından da Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldikten sonra da 20 bin atama daha oldu. 2017 ve 2018 KPSS sınavına giren, başarılı olan, yüksek puan almış olmasına rağmen kontenjanlar düşük olduğu için atamaları gerçekleştirilemeyen on binlerce arkadaşımız var” dedi.
Ülkemizde 80 binin üzerinde ücretli öğretmen görevlendirildiğini vurgulayan Geylan, Ağustos ayında 60 bin öğretmen ataması daha yapılmasını istedi. Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak eğitim dönemi öncesinde, tüm il valiliklerine yazı yazarak ücretli öğretmen sayısını talep ediyoruz. Bu sene yazdığımız yazıya 70 il valiliğinden bize cevap geldi, 11 valiliğimiz hala cevap vermedi. 70 il valiliğinden aldığımız cevaba göre bile, şu anda ülkemizde 80 bin 300 ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Bu demektir ki o 70 ilin 80 bin 300 sınıfında öğretmen eksiği var. İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz ders ücreti karşılığında tabiri caizse vekil öğretmen görevlendirilmiştir. Hepsi bir kenara, sadece İstanbul'da toplam 112-113 bin civarında öğretmen sayımız var. Bunun yanı sıra İstanbul’da 21 bin öğretmen ücretli olarak görev yapmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir soru önergesinde Sayın Ziya Selçuk ülkemizde ‘97 bin öğretmen açığımız var’ demişti. Bakın bir yanda 100 bine yakın öğretmen açığımız var, bir yanda da 80 binin üzerinde yani yine yaklaşık 100 bin ücretli öğretmen çalıştırıyorsunuz. Ama siz topu topu sadece 40 bin öğretmen ataması yapıyorsunuz. Üstelik sadece 2 yıl için. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Ağustos ayında 60 bin atama daha yapılmasını istiyoruz. Daha önce de defaten Milli Eğitim Bakanlığı’na ve hükümete çağrıda bulunduk. 2019 yılı içerisinde toplam öğretmen sayısının 100 bine ulaşacak bir atamayı gerçekleştirmeliyiz. Hem çocuklarımızın dersleri boş geçmesin hem de öğretmen olmayı bekleyen 400 bini aşkın eğitim fakültesi mezunu genç kardeşimize ekmek kapısı açılsın” dedi.
Sözleşmeli istihdam modeline yönelik eleştirilerde bulunan Geylan, bu öğretmenlerin aile birliğinin bozulduğunu söyledi. Sözleşmeli öğretmenlere tayin hakkı verilmemesinin Anayasa ihlali olduğunu belirten Geylan, 2016 yılında yayınlanan bir Kanun Hükmünde Kararname ile, sözleşmeli ve 6 yıl çakılı çalışma usulü getiren bir istihdam şekli hayata geçirildiğini ve sözleşmeli öğretmenlerin mülakatla alındığını bildiren Geylan, “Biz hükümetimize bu ihlalden geri dönmeleri için çağrıda bulunuyoruz” dedi.
Sözleşmeli arkadaşlarımıza eş durumundan tayin hakkı vermemek demek doğrudan Anayasa’nın 41 maddesinin ihlali demektir.
Geylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “4/B statüsündeki sözleşmeli öğretmen istihdamına ve 6 yıl çakılı çalışma usulünün iptal için yargıya taşıdık. 4 yıl sözleşmeli, 2 yıllık kadrolu olmak üzere atanan öğretmen arkadaşlarımız, 6 yıl çakılı yerde çalışmak durumunda. Eş durumundan tayin hakkı dahi yok. Çok büyük aile dramları yaşanıyor. Şu anda binlerce çocuğumuz annesinden ya da babasından ayrı, öğretmenlerimiz eşinden ayrı yaşıyor. Benim yakından tanıdığım arkadaşlarım da var. Mesela benim bir arkadaşımın eşi Ankara'da öğretmenlik yapıyor kendisi Erzurum'a atandı. Üçüz çocukları oldu. Çocuklar Ankara'da kalıyor anneanne ve babayla kalıyor. Öğretmen arkadaşımız ise her hafta Erzurum'a gidip geliyor. Bunun ekonomik boyutunu konuşmuyorum bile. O çocukların annesinden 2-3 gün ayrı kaldığını düşünebiliyor musunuz? Bir annenin çocuklarını orada bırakarak Erzurum'da ne kadar verimli bir eğitim hizmeti verebileceğini hiç mi düşünmüyoruz? Sözleşmeli öğretmenlerimizi eş durumundan tayin hakkı vermemek bir anayasa ihlalidir. Çünkü bizim Anayasamızın 41 maddesi, “aile birliğini sağlamak ve çocukların anne babaları ile doğrudan ilişki kurma hakkını sağlamak devlet yönetiminin sorumluluğudur” der. Bu Anayasamızın devletimize yüklediği bir yükümlülüktür. Şu an sözleşmeli arkadaşlarımıza eş durumundan tayin hakkı vermemek demek doğrudan Anayasa’nın 41 maddesinin ihlali demektir. Biz hükümetimize bu ihlalden geri dönmeleri için çağrıda bulunuyoruz.”