Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
Bakan Ziya Selçuk’a yeni görevinde başarılar dileyen Geylan, Türk Eğitim-Sen’in eğitimin gündemindeki öncelikli konular ve sorunlar hakkında hazırladığı raporu da sundu.
Genel Başkan Geylan, Sayın Bakan’a eğitimin sorunlarını ve sendikamızın çözüm önerilerini 26 başlık altında anlattı. Geylan; yönetici atamalarındaki liyakatsizliğe son verilmesi, yönetici ve öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılması, sözleşmeli öğretmen istihdamına son verilmesi, tüm öğretmenlerin kadrolu olarak atanması, öğretmen atamalarının yetersizliği, 2018 yılında 20 bin atamaya ilaveten ek 40 bin atama talebimiz, öğretmenlere getirilen performans değerlendirme sisteminden vazgeçilmesi rotasyon uygulamasına son verilmesi, MEB’de teftiş sisteminin yeniden yapılandırılması, yargı kararlarının uygulanmamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, memur, hizmetli ve diğer personeli ile ilgili görev tanımı sorunu, görevde yükselme sınavlarının en kısa sürede yapılması, mesai saatleri dışında yüklenen angarya işler, 40 yaş mağduriyeti, kariyer basamakları ile ilgili yeni yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmesi, nöbet görevi, özür grubu yer değiştirmeleri, sendikal tarafsızlık, alan değişikliği, okul öncesi öğretmenlerine teneffüs hakkı verilmesi, değerler eğitiminde okullarımıza ne idiğü grup, cemiyet, vakıf ya da dernekler adı altında yapılar girmesi, artırımlı hizmet puanı, KHK ile göreve iade edilenlerin hakları, ek derslerin vergiden muaf tutulması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, eğitim çalışanlarına yapılan şiddeti önceleyecek düzenlemeler yapılması, eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanları ödenmesi konularını gündeme getirdi.
Geylan: Sendikal ayrımcılığın önüne geçilmeli, daha objektif bir uygulama için sözlü sınavdan vazgeçilmelidir.
Eğitim hayatını sendika-vakıf/cemiyet görünümlü yapıların değil, MEB bürokrasisinin hakkaniyet ölçüsünde yönetmesi gerektiğini söyleyen Genel Başkan Geylan, uzun zamandır bu bozuk düzenin doğurduğu sonuçların MEB’de yaşandığını ve çalışanların huzursuz olduğunu belirtti.
Özellikle yönetici mülakatlarındaki usulsüzlükleri hem Türk Eğitim-Sen’in raporunda hem de Sayın Bakan’a bizzat ileten Genel Başkan Talip Geylan, “Sendikal ayrımcılığın önüne geçilmesi, daha objektif bir uygulamanın sağlanması için sözlü sınavdan vazgeçilmelidir. Sözlü sınav yerine daha objektif bir sınav sistemi olan yazılı sınav sisteminin benimsenmesi gerekmektedir” dedi.
Genel Başkan Geylan, Sayın Ziya Selçuk’un mülakat konusundaki görüşlerini şöyle ifade etti: “Bakan Ziya Selçuk’un, mülakat konusuna çok sempatik bakmadığı izlenimini edindik. Selçuk, MEB’de özellikle yönetici mülakatlarında yaşanan sorunların farkında olduklarını, kendi döneminde bu tür uygulamalar üzerinden eğitim çalışanları arasında huzursuzluğa izin vermeyeceklerini söyledi."
Geylan: Sendikal tarafsızlık önemlidir.
Sendikal tarafsızlığa da dikkat çeken Geylan, “Eğitim çalışanları, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve eğitim kurumlarının yöneticileri tarafından mensup olduğu Sendikalar bahane edilerek haksız uygulamalara maruz kalmakta, çalışanlar lehine verilen Mahkeme kararları dahi türlü bahanelerle uygulanmamaktadır. Bununla birlikte, kamu çalışanları, korkutulma ve üzerlerinde baskı kurulması suretiyle belirli bir sendikaya üye yapılmaya çalışılmaktadır. Kamu çalışanlarına uygulanan bu baskı, T.C. Anayasası’na aykırı olduğu gibi Türk Ceza Kanunu’na göre de açıkça suç teşkil edilmektedir. Bu noktada Bakanlığınızca sendikal ayrımcılığa neden olan tutum ve davranışların engellenmesi yolunda somut tavır alınmalıdır” dedi.
Genel Başkan Geylan, Bakan Ziya Selçuk’un, Milli Eğitim Bakanlığı’nda sendikal ya da siyasi ayrımcılığa asla izin vermeyeceklerini, eğitimin tüm paydaşları ile seviyeli diyalog ve işbirliği içinde bir yönetim anlayışını sergileyeceklerini belirttiğini ifade etti.
Geylan: 20 bin atamaya ilaveten Ağustos ayında 40 bin ek atama daha yapılmalıdır.
Öğretmen atamalarının yetersizliğine dikkat çeken Geylan, “Bakanlığımız 100 bin civarında öğretmen açığımız olduğunu belirtti. 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında 63 bin civarında ücretli öğretmen okullarımızda çalışmıştır. Yapılacak olan 20 bin öğretmen ataması yetersiz kalacağından Ağustos ayında 40 bin ek atama yapılması ilk etapta öğretmen ihtiyacını karşılama noktasında faydalı olacaktır” dedi. Talip Geylan, bu önerisi üzerine Sayın Bakan’ın, bu konuda gayret göstereceklerini belirttiğini bildirdi.
Geylan: Performans uygulamasından vazgeçilmelidir.
Öğretmenlere getirilen performans değerlendirme sistemi hakkındaki kaygılarını da paylaşan Geylan, bu uygulamadan vazgeçilmesini istedi. Geylan, Sayın Bakan’ın da aynı kaygıları paylaştığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Bakan, ‘Öğretmenler eğitimin asli unsurudur. Performansın artırılması noktasında başka hususlara eğilmeden, diğer etkenler dikkate alınmadan, sadece öğretmenin üzerine gidilmesi yanlıştır’ dedi.”
Geylan: Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu mağduriyeti giderilmelidir.
Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumunu nedeniyle yaşadığı sorunlara da vurgu yapan Geylan, “Mazerete bağlı yer değişikliği işlemlerinde sözleşmeli öğretmenlere de hak tanınması ve kadro yetersizliğinden dolayı yer değişikliği yapamayacakları için mağdur olacak öğretmenlerimize il/ilçe emri hakkı verilmesi gerekmektedir” dedi. Ziya Selçuk’un bu dramları takip ettiğini, bu konuya eğileceğini söylediğini bildirdi.
KPSS’den yüksek puan alan ama mülakatta elenen adayların mağduriyetlerini de Sayın Bakan’a aktaran Geylan, “ Bakan, KPSS’den yüksek puan alan, güvenlik soruşturması problemli olmayan ancak yakınlarından dolayı mağdur edilen öğretmen adayları hakkında ilgili kurumlarla görüşerek, hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde bir değerlendirme yapılması noktasında girişimde bulunacağını kaydetti” dedi.
Geylan: Sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmelidir.
Ziyarette Genel Başkan Geylan, sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmesi gerektiğini de belirterek, “Sözleşmeli öğretmen istihdamı ile amaçlanan kalkınmada öncelikli bölgelerdeki öğretmen ihtiyacının karşılanması ise, bu sorunun çözümü sözleşmeli öğretmen istihdamı yerine, Zorunlu Hizmet tazminatı gibi yöntemlerle bu bölgelerde çalışmayı cazip hale getirmek olmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik, çalışma barışını da bozmaktadır. Aynı öğretmenler odasında özlük hakları farklı öğretmenler oluşturulmaktadır. Bu yöntem geçmişte de denenmiş ve verim alınamadığı görülerek vazgeçilmiştir. Bu sebeple sözleşmeli öğretmen istihdamından derhal vazgeçilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlerimizin tamamının kadroya geçirilmesi, kadroya geçiş süreci tamamlanana kadar kadrolu öğretmenlerin yararlandığı tüm mali ve özlük haklardan yararlandırılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Geylan: Memur, hizmetli ve diğer kamu personelinin görev tanımlarının somut bir biçimde yapılmalıdır.
Geylan ziyarette, memur, hizmetli ve diğer kamu personelinin görev tanımlarının somut bir biçimde yapılması gerektiğini de bildirerek, “Bulundukları hizmet sınıfının dışında ve sınıfı içinde derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılmaması hususuna dikkat edilmesi, amirlere bu konuda sınırsız takdir yetkisi bırakılmaması gerekmektedir” dedi.
Daha önceki KİK kararları arasında da yer alan Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi konusunda da Sayın Bakan’a talepte bulunan Geylan, “Bu konuda atılacak bir adım eğitim çalışanları arasında memnuniyet oluşturacaktır” dedi.
Geylan: Bakan’ın devir-teslim töreninde ortaya koyduğu öğretmen ve çalışan odaklı tutumunun, MEB’in merkez ve taşra teşkilatlarındaki yerleşik anlayışa da sirayet etmesini temenni ediyoruz.
Geylan şunları da kaydetti: “Öğretmen yetiştiren bir öğretmen olan Sayın Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olması eğitim camiasında heyecan uyandırmıştır. Dileriz, bu heyecan, çalışanların motivasyonunu artıran adaletli bir yönetim anlayışı ile devam eder. Bakan’ın devir-teslim töreninde ortaya koyduğu öğretmen ve çalışan odaklı tutumunun, MEB’in merkez ve taşra teşkilatlarındaki yerleşik anlayışa da sirayet etmesini temenni ediyoruz. Uzun zamandır adaletten uzak yönetilen MEB, artık çok yorulmuştu. Umuyoruz ki Selçuk ile yepyeni, herkesi kucaklayan, adaletli bir yönetim anlayışı tesis edilir.
Bir kez daha ifade ediyoruz ki; Türk Eğitim-Sen olarak beklentimiz; MEB merkez ve taşra teşkilatlarında adil, hakkaniyetli, kul hakkına saygılı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesidir. MEB teşkilatlarının sendikal, vakıf/cemiyet görünümlü işgalci çetelerden kurtarılarak, eğitimin ve eğitim çalışanlarının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yönetildiği bir düzende bizler de her zaman taşın altına elimizi, gövdemizi koyarız.”