Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sözleşmeli öğretmenler, eşleri ve çocukları ile birlikte Genel Merkezimizi ziyaret etti. Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ile görüşen sözleşmeli öğretmenler, yaşadıkları sorunları anlattı. 6 yıl tayin isteyemedikleri için eşlerinden, çocuklarından ayrı kaldıklarını, ailelerinin parçalandığını, en uzun süreli olarak yaz tatillerinde bir araya gelebildiklerini söyleyen sözleşmeli öğretmenler, çocuklarının büyüdüğünü görememenin onların motivasyonunu azalttığını kaydetti. Eş durumunun yanı sıra sağlık özrü nedeniyle de tayin hakkı isteyemeyen sözleşmeli öğretmenler, Hükümetin sözleşmeli öğretmenlere tayin hakkı vermesini istedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş da, sözleşmeli öğretmenlere verdikleri desteği ifade ederek, sözleşmeli öğretmenliğin kölelik ve ucube bir sistem olduğunu söyledi. Sözleşmeliliğin iş güvencesini de tehdit ettiğine dikkat çeken Akkaş, “İş güvencemizle oynamak ateşle oynamak demektir. Buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının 2005 yılında kısmi zamanlı geçici sözleşmeli öğreticilik uygulaması getirdiğini, Türk Eğitim-Sen’in bu uygulamaya dava açtığını ve kazandığını hatırlatan Akkaş, “Yargı kısmi zamanlı geçici sözleşmeli öğreticiliği iptal edince 4/B’li sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını getirdiler. Türk Eğitim-Sen, 4/B’li öğretmen istihdamına da dava açtı, iş bırakma eylemi de dahil birçok eylem yaptı, hatta konuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığından görüş bile istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 18. Milli Eğitim Şurası’nda ise tüm eğitim çalışanlarının ve öğretmenlerin kademeli olarak sözleşmeli statüye geçirilsin teklifi getirildi ve bu madde kabul edildi. Sendikamız bu maddeye şiddetle karşı çıktı. Hatta tartışma toplantı salonu dışına da taştı. Bizim girişimlerimiz ile bu madde geri çekildi.
Sendikamızın girişimleri, kamuoyunda oluşan tepkiler ve muhalefet partilerinin 2011 genel seçimleri öncesinde seçim beyannamelerine sözleşmelilik uygulamasına son verilmesi ile ilgili taahhüt koymasının ardından iktidar, 632 sayılı KHK ile kamu hizmetinin daha etkili, hızlı ve verimli yürütülmesi gerekçesiyle 4/B’li istihdama son verdi.
Öğretmenler tam rahat bir nefes aldı derken, bu kez de Temmuz 2016’da yayınlanan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle sözleşmeli öğretmenlik uygulaması geri getirildi. Üstelik bu kez sözleşmeli öğretmenler KPSS’nin yanı sıra mülakatla alınmaya başlandı. Sözleşmeli öğretmenler 4 yıl sözleşmeli olarak görev yapmalarının ardından 2 yıl da kadrolu olarak çalıştıktan sonra tayin isteyebiliyorlar” diye konuştu.
Çakılı kadro ile çalışmanın insani olmadığına vurgu yapan Akkaş, “Eşinden, çocuğundan, ailesinden mahrum bırakılan bir öğretmenden verim alınacağını ve eğitimde başarıyı sağlayacağınızı mı düşünüyorsunuz?” diye sordu.
Akkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa’nın ailenin korunması ve çocuk hakları başlıklı 41’inci maddesinde; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Ancak yapılan uygulama ile Anayasa ihlal edilmiştir.”
Zorunlu hizmet tazminatı ile mahrumiyet bölgelerindeki öğretmeni teşvik ederek öğretmen istikrarının sağlanabileceğine dikkat çekti. Akkaş, “Türk Eğitim-Sen’in önerisi; mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere mahrumiyet derecesine göre bir brüt asgari 2 brüt asgari ücret arasında değişen miktarlarda zorunlu hizmet tazminatı ödemesi yapılmasıdır. Bu şekilde mahrumiyet bölgelerindeki öğretmen açığı sorunu çözülebilir” dedi.
Sendikamızın sözleşmeli ve mülakatlı öğretmenliğin kaldırılması için açtığı davaya dikkat çekti. Yargı sürecinin devam ettiğini bildiren Akkaş, “Umuyoruz ki yargı sözleşmeli öğretmenliği iptal eder ve böylece bu sorun kökten ortadan kalkar” dedi. Türk Eğitim-Sen’in 24 Haziran genel seçimleri öncesinde tüm sözleşmelilerin kadroya alınması için imza kampanyası düzenlediğine de vurgu yapan Akkaş, “Öğretmenlerimiz sadece KPSS puan üstünlüğüne göre kadrolu olarak atanmalıdır. Ayrıca Hükümet tüm sözleşmelileri 2011 yılında yaptığı gibi kadroya geçirilmelidir.” dedi.
Hükümetin sözleşmeli istihdam modelini kaldırması gerektiğini bildiren Akkaş, bu konuda yasal bir düzenleme yapılana kadar da eş durumu mağdurlarımıza Ağustos ayında özür grubu tayin hakkı verilmesini istedi. Akkaş, “Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, dram yaşayan sözleşmeli öğretmenlerin ve ailelerinin yüzünü güldürmelidir. Kamuoyunda bu konuda bir beklenti oluşmuştur. Sayın Selçuk’un bu beklentiyi yerine getirmesi, sözleşmeli öğretmenlerimiz için hayati öneme sahiptir” diye konuştu.