SENDİKALARDA İTTİFAK

İttifakın amacı, gruplar arasında ortak faydayı sağlamaktır. Karşılıklı çıkarlara dayalı kurulmuş ilişkiler yumağıdır da denebilir. Kısacası belli bir amaç doğrultusunda beraber yol almaktır. 

SENDİKALARDA İTTİFAK OLABİLİR Mİ?

Siyasi partilerde görülen ittifak acaba sendikalarda da görülebilir mi? Elbette bunun yasal bir düzenleme gerektirdiği bir gerçektir. Sendikalar ile siyasi partiler arasında her ne kadar organik bağlar kurulmaya çalışılsa da hatta herhangi bir sendikanın adı ifade edildiğinde şu partinin sendikası diye akıllara gelse de, siyasi partiler ile sendikalar farklı oluşumlardır. En başta görev ve etkinlik sahaları farklıdır. Ortak konuları elbette olabilir. 
Yeni hükümet sisteminde %50+1’i sağlamak kolay olmadığı için oy kitlesi fazla olan partiler, oy kitlesi az olan partilerle işbirliği yapmak durumunda kalmaktadır. Siyasi konjonktür buna uygundur. Belki de temel hedeflerdendir. Ancak sendikalar için böylesi bir durum mevzu bahis değildir. Ancak... demeden önce sendikalarla ilgili şu hususları ifade etmem gerekmektedir:

SENDİKA NİÇİN VARDIR?

Sendikalar, sivil toplum kuruluşları arasında vazgeçilemez bir unsur olarak çalışanlarının hak ve hukukunu korumak adına bir araya gelmiş örgütlü yapılardır. Eğitim iş kolunda 2018 verilerine göre 35 eğitim sendikası bulunmaktadır. Elbette bu durumun ayrıca ele alınması gerekmektedir. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli eğitim kurumlarında öğretmen, idareci, üniversitede akademisyen ya da idari personel olarak görev yapan binlerce çalışandan oluşan bu örgütlü yapılar ile ilgili son dönemde bir güven sorunu oluşmaya başladığı da görülmektedir. 
Sendikaların, üyelerinin mali, sosyal ve özlük hakları gibi haklarının iyileştirilmesi, üyelerinin sorunlarını tespit ederek gereken hukuki desteğin verilmesi gibi önemli görevleri vardır. Muhakkak ki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyor olabilir üyeler. Ancak herkesin ortak bir amacı olduğu muhakkaktır. Herkes eğitim camiasının birer üyesi olarak bu eğitim ordusunun önemli bir neferidir. Bu sistemden öğretmeni çıkaramayacağımız gibi idari personeli de çıkaramayız. Çünkü hepsi bu güzel ülkemizin daha iyi bir eğitim sistemine kavuşması, gelecek nesillerimizin daha iyi bir eğitim alması uğruna çalışıyor ve bu süreçte de emeğinin ve akıttığı alın terinin hakkını almak istiyor. Herkesin talebi ve beklentisi bu sebeple aynıdır. Daha iyi bir yaşam standartlarında daha adil bir ücret gibi... 
Sorunlarımızı çözmek, haklarımızı savunmak ve yapılan haksızlık karşısında hukuki mücadele verebilmek için tek yasal adres sendikalardır. 4688 Sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu, kamu çalışanlarına bir hak olarak sunulmuştur. Söz konusu hak ve hukuk arayışımızın kanuni bir temeli bulunmaktadır.  
Peki daha adil bir ücret ve daha insancıl bir yaşam için omuz omuza mücadele vermekte olan bu sendikaların 2018 üye rakamlarına bir bakalım ve bazı istatistiki değerleri analiz edelim. (Elbette tek ölçüt üye rakamları değildir, olamaz da. Ancak genel kabulün bu olduğu da bilinmekte, görülmektedir).

SENDİKALAR BİRLİK OLAMAZ MI?

Bir diğer anlamıyla ittifak oluşturamaz mı? Eğitim iş kolundaki sendika sayısı 35, toplam üye sayısı 702 bin. Peki bu üyelerin sendikal dağılımına baktığımızda ortaya çıkan sonuç birleşmeyi, birlikte işbirliği yapmayı, dayanışmayı zorunlu kılmıyor mu?
Üyelerin %55’i sadece tek başına BİR sendikanın üyesi durumundadır. 702 binlik üye toplamının %99’u evet yanlış duymadınız %99’u 5 sendikanın üyesi durumundadır. Geriye kalan 30 sendikanın toplam üyesi ise % 1 durumundadır. Geçen seneden beri üç sendika kapanmış ya da kapatılmış.  
Geriye kalan sendikalar işbirliği yapmak ya da moda tabirle “İTTİFAK” için neyi beklemektedir. Madem amaç, üyelerinin hak ve hukukunu savunmak, o halde birlik-beraberlik daha çok dayanışma daha çok mücadele etmek değil midir? 
Sendika Genel Başkanları ve yönetim kurulları bence temel ilkelerde uyuşma-mutabakat sağladığı sendikalarla birleşebilir, ortak bir platform kurabilir, daha etkin olabilirler. Şahsi kanaatim de olmalarının gereklilik arz ettiği noktasındadır. 
Bu arada siyasete karışmadan mücadele eden ve üye rakamları çok çok az olan onurlu bir mücadele veren birkaç sendikanın da var olduğunu biliyorum. Temennim bu sendikaların işbirliği yapmasıdır. Aksi takdir de seneye daha da azalan üyeler, daha da azalan sendikalar görebiliriz. Etkin ve çok sesli bir sendikal yapı arzumuzdur. Ancak dayanışma, güç birliği ve işbirliği temelinde...
Üye rakamlarının tüm sendikalara hayırlı olmasını ve bu açık çağrımın da sendika camiasına bir katkısı olması temennilerimle saygılarımı sunarım.

Mehmet GÜLEÇ 
Eğitimci-Yazar