Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, kamuoyunda oluşan, 100 günlük eylem planını açıklamasıyla "profesyonel okul yöneticilik" kavramı üzerinden çıkan haberlere ilişkin önemli açılamalarda bulundu. Geylan, eğitimin bir parçası olan okul müdürlüğünün başka mesleklere emanet edilmesinin tartışılamaz dahi olduğunu belirtti. Öte yandan okul müdürlüğü için yeni bir düzen getirilirken, mevcut yöneticiler üzerinden bir dönüşüme gidilmesi asla kabul edilemez olduğuna da vurgu yapan Genel Başkan açıklamasında şunları ifade etti:
100 günlük eylem planının açıklanmasıyla “Profesyonel Okul Yöneticiliği” tartışmaları aldı başını gitmekte; öğretmen dışındaki mesleklerden okul müdürü atanacağı dillendirilmekte ve hem kamuoyu yanlış yönlendirilmekte hem de eğitim çalışanlarının motivasyonları bozulmaktaydı.
Bırakın okul müdürlüğünü, Milli Eğitim Bakanlığı makamının dahi eğitimin dışından gelenlerin işgal ettiği durumlarda, eğitim hayatımızın halinin nerelere yuvarlandığını görmedik mi? Bir yönüyle siyasi bir makam olan Bakanlık pozisyonunun bile eğitimcilerin dışındakilerce yönetilmesi halinde yaşanan problemler gün gibi ortadayken, eğitimin parçası olan okul müdürlüğünün başka mesleklere emanet edilmesi tartışılamaz dahi..
Çok şükür bugün MEB yaptığı açıklamayla bu tartışma ve iddiaların lüzumsuzluğunu ortaya koymuş oldu. Teşekkür ediyoruz. Okul müdürlüğünün aynı zamanda eğitimin bir parçası olduğundan bihaber ve veli olmanın ötesinde eğitimle alakası olmayan fakat mükemmel bir çözüm icat etmiş gibi kasılan bu çok bilmiş tipleri iyi sorgulamak lazım.
Okul müdürlüğünün ikinci görev olmaktan çıkarılarak bir statüye kavuşturulması ve böylelikle yönetimde istikrarın sağlanması tabii ki arzulanan bir durumdur. Bu güvence, aynı zamanda okul müdürlüğü üzerinden eğitim çalışanlarını tehdit ve gayri ahlaki tekliflere maruz kalmaktan da kurtaracaktır.
Okul müdürlüğü için yeni bir düzen getirilirken, mevcut yöneticiler üzerinden bir dönüşüme gidilmesi kul hakkı yiyenlerin ödüllendirilmesi olur ki, bu asla kabul edilemez. Şu an okul yöneticiliklerini işgal edenlerin çok büyük bir çoğunluğunun, liyakat esasına göre değil bir sendika mensubiyeti üzerinden tayin edildikleri gerçeğini görmek lazım.
Okul yöneticiliğindeki dönüşüm gerçekleştirilirken MÜLAKAT sistemi asla olmamalı, tüm okul müdürlüğü kadroları için yönetici adayları objektif yazılı sınav, başarı ve eğitim düzeyi gibi ölçütler üzerinden gelecek puanlamalarla tayin edilmelidir.
Okul yöneticiliği konusunda yapılacak yeni düzenlemeler hususunda Türk Eğitim-Sen AR-GE biriminin ülke ve eğitimin gerçekleri doğrultusunda ve bilimsel ilkelere dayalı olarak hazırladığı öneri ve teklifleri niyeti üzüm yemek olanlara ışık tutacaktır.