Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
MEB, öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi kabul edilemez kategorik ayrımlara tabi tutuyor ve aynı işi yapan öğretmenlere ücret olarak farklı tarife uyguluyor. Kadrolu öğretmen ile sözleşmeli öğretmen arasında ciddi ücret farkı olduğu gibi kadrolu ve sözleşmeli ile ücretli öğretmen arasında ise ücret ve özlük haklarında utanç verici bir uçurum söz konusu. Bütün bunlar kapsamlı sorunlar olarak çözüm bekliyor fakat MEB, anlamsız şekilde aynı kategoride yer alan kadrolu öğretmenler arasında da ücretlendirme noktasında ayrım uyguluyor. Şöyle ki;
MEB Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar’ın ilgili maddesine göre okul öncesi ve sınıf öğretmenleri maaş karşılığı olarak 18 saat ders okutmakla yükümlü iken orta okul ve liselerde görev yapan branş öğretmenleri aylık karşılığı olarak haftada 15 saat ders okutmakla yükümlüdür. Yani haftada toplam 30 saat ders verebilen öğretmenlerden branş öğretmeni 15 saat ek ders alabilmekteyken okul öncesi ve sınıf öğretmeni 12 saat ek ders ücreti alabilmektedir. Haftalık üç saat, aylık 12 saat kayıp yaşayan bu öğretmenler aylık 200 TL daha az ücret almaktadır.
Ücret adaletsizliğinin mantığı izah edilmeli!
Böylesi bir adaletsizliği ısrarla devam ettiren MEB, acaba sınıf öğretmenliğinin daha kolay olduğunu mu düşünmektedir? Veya sınıf öğretmenliği MEB yetkililerine göre daha mı az önemli? Merak ediyoruz. Hiçbir mantıklı açıklaması olmayan bu adaletsiz farkın kapatılacağı ve tüm öğretmenlerin ücret uygulamasının eşitleneceği hususunda 2014 yılında yapılan 19. Milli Eğitim Şurası’nda tavsiye kararı alınmasına rağmen yıllardır herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Aynı işi yapan kadrolu öğretmenler arasındaki bu eşitsiz ve haksız uygulamanın defalarca bakan değişikliği yaşanmasına ve toplu sözleşme taleplerinde yer almasına rağmen ısrarla görmezden gelinmesini kabul edilemez buluyoruz.
Sınıf öğretmenlerine uygulanan üvey evlat muamelesi bununla da kalmıyor. Branş öğretmenleri destekleme ve yetiştirme kursu açarak 40 saate kadar ders verebiliyor ve kurs ücretlerini normal ücretin iki katı olarak alabiliyorken sınıf öğretmeninin ve teneffüs hakkı bile olmayan ana sınıfı öğretmenlerinin öyle bir imkânı da bulunmamaktadır. İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) adıyla yeni uygulanmaya başlanan kurslar ise yalnızca 3. Sınıflara yönelik olarak düzenleniyor. Bu kurslarda da yine adaletsizlik yapılarak İYEP kurslarına katılan öğretmenlere DYK’larda olduğu gibi iki kat artırımlı değil normal ek ders ödeniyor.
MEB, aynı okul çatısı altında görev yapan öğretmenleri farklı isimlerle kategorize ederek bir yandan öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırırken diğer yandan da iş barışını yok ediyor. Aynı şekilde kadrolu öğretmenler arasında akla ziyan ücret ayrımlarına giderek eşit işe eşit ücret anlayışına aykırı şekilde haksızlık ve adaletsizlik yapıyor. Özgür Eğitim-Sen olarak; Karar’ın ilgili maddesinde değişikliğe gidilerek sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenleri arasındaki bu manasız ücret eşitsizliğinin giderilmesini ve haksızlığa son verilmesini, aynı şekilde İYEP kurslarının ücretinin de diğer kurslarda olduğu gibi iki kat artırımlı olarak ödenmesini talep ediyoruz.
Özgür Eğitim Sen