Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Hasan Yalçın Yayla, Diyarbakır 1 No’lu Şube’nin düzenlediği ‘İşyeri Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katılarak, eğitim gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kalkınmada öncelikli yerlerin en büyük sorununun öğretmen açığı olduğunu kaydeden Yayla, “Yıllardır bu soruna dikkat çekiyoruz. Ucuz ve güvencesiz istihdama, emek sömürüsüne ‘hayır’ diyoruz. Eğitim çalışanlarının kalkınmada öncelikli yörelerde uzun süre kalmalarını sağlayacak uygulamalara, teşviklere ihtiyaç olduğunu haykırıyoruz. Sözleşmeli, ücretli gibi istihdam türleri kaldırılmalıdır, diyoruz. Öğretmenliğin, ücretli ve sözleşmeli değil, kadrolu kariyer mesleği olmasını istiyor ve bunun için çaba harcıyoruz” şeklinde konuştu.
İnsan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı uygulamalar istemiyoruz
Anayasal ve yasal hakları kısıtlanmış, aile bütünlüğü bozulmuş sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi ve sözleşmeli istihdamdan derhal vazgeçilmesi çağrısında bulunan Yayla, yüz binlerce öğretmen adayı atanmayı beklerken, öğretmen açığının, ucuz iş gücü olarak görülen, ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını, ücretli öğretmenliğin insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı bir uygulama olduğunu söyledi.
Çözümün yolu teşviki yöntemlerden geçmektedir
Kamuda her zaman kadrolu istihdamı savunduklarını vurgulayan Yayla, öğretmen açığının ancak teşvik sistemiyle kapatılabileceğini dile getirdi. Yayla, istihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sisteminin bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini belirten belirterek, şöyle devam etti: “İstihdamda güçlük çekilen yerlerde kadro istikrarının yolu teşviki yöntemlerden geçmektedir. Biz, yıllardır, öğretmenlere zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde, illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesini öneriyoruz. Yerinden ve işinden memnun öğretmenler demek, istihdamda güçlük çekilen yerlerde eğitimde kalitenin ve başarının artması demektir.”
Okulların ödenek sorununa çözüm bulunmalıdır
Eğitim yönetiminde liyakat ve kariyer esasına uygun bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Yayla, “Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an evvel çıkarılmalı; öğretmenlik kariyer mesleği hâline getirilmelidir. Okullara yeterli ödenek verilmelidir, okul yöneticilerinin eğitimin kalitesine yoğunlaşmaları sağlanmalıdır. Bağış tartışmalarıyla, yöneticilerle velileri karşı karşıya getiren, yöneticilerin enerjisini heba eden ödenek sorunu bir ivedi olarak çözüme kavuşturulmalıdır” diye konuştu.
Eğitimciye şiddetin önlenmesinde herkes üzerine düşeni yapmalıdır
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet konusuna da değinen Hasan Yalçın Yayla, şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesinin psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini gösterdiğini vurguladı. Eğitimcinin itibarını daha da artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğunun altını çizen Yayla, “Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey vardır, olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Yunus Memiş de bir konuşma yaptı. Sendikal çalışmalara ilişkin katılımcılara bilgi veren Memiş, canla başla, azimle ve ilk günkü heyecanla hak, emek ve özgürlük mücadelesine devam ettiklerini kaydetti.