Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmen yetiştirme meselesi, orta öğretimden başlayarak adaylık dönemine kadar devam eden bir eğitim süreci olarak bütün şekilde ele alınmalıdır.
Kapatılma sebebini halen anlayamadığımız ve bizce izahı olmayan öğretmen liseleri yeniden açılmalı, öğrencilerimiz ‘öğretmen olma arzu ve hedefi’ ile liseden başlayıp fakülteyi bitirinceye kadar üst düzey bir motivasyonla eğitim sürecini tamamlamalıdır.
Unutulmamalıdır ki, öğretmenlik, bir saha uygulama mesleğidir. Bu sebeple eğitim fakültesinin son sınıfı tam zamanlı olarak sahada tamamlanmalıdır. Öğretmen adaylarımız okulların içinde uygulamayla, öğrenciyle yoğrulmalıdır.
Hiç şüphesiz, öğretmenlik mesleğine kaynaklık edecek asıl yüksek öğretim programı eğitim fakülteleridir.
Hali hazırda öğretmenlerimiz, doksan civarında branşta eğitim vermektedir. Eğitim fakültelerimizde karşılığı bulunmayan branşlar için -pedagojik formasyonu almak kaydıyla- öğretmenlik sertifikası verilebilecektir.
Öte yandan, YÖK ve MEB işbirliğiyle, ülkemizin öğretmen ihtiyacına dair orta ve uzun vadeli bir projeksiyon ortaya konulmalı ve eğitim fakültelerinin kontenjanları da buna göre belirlenmelidir. Ancak bu yapıldığında ‘ataması yapılmayan öğretmen’ problemi çözüme kavuşturulabilecektir.
Eğitim uzun süreli bir planlama işidir. Eğitime dair politika ve planlamalar, güncel ve konjonktüel kaygı ve hedefler ekseninde değil, ülkemizin ve çağın ihtiyaçları ve gerekleri doğrultusunda belirlenmelidir. Aksi taktirde unutulmamalıdır ki, bugünün çözümleri geleceğin büyük sorunları olabilir.