Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bilindiği gibi 19.06.2020 günlü, 31160 sayılı Resmi Gazete’de Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlandı. Bu değişikle belleticilik, destekleme ve yetiştirme kursları, projeler, lisansüstü eğitim,akademik çalışmalar, eTwining ve patent, faydalı model, tasarım tescili çalışmaları öğretmenliğin zorunlu ve asli unsurları dışındaki faaliyet ve görevlerden dolayı hizmet puan verilmesine olanak sağlandı. Bu değişiklikler hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle çelişmekte, bağdaşmaz niteliktedir. Çünkü bu düzenlemeyle doktora mezunu bir öğretmen bu mezuniyetinden dolayı 90 hizmet puanı aldığından birinci hizmet bölgesinin birinci hizmet alanında görev yapan bir öğretmen bu puanı dokuz yıl çalışması karşılığında alacaktır. Bu değişiklikle hizmet puanına eklenen herbir unsur için bu değerlendirmeyi yaptığımızda bu unsurlarla çalışma karşılığı elde edilen hizmet puanı arasında aşırı, ölçüsüz ve hakkaniyetten uzak, adil bir olmayan bir fark olduğu, söz konusu unsurlar karşısında görev yapmanın önemsiz hale geldiği, bu çerçevede meslekte kıdeme sahip olmanın değersiz hale getirildiği görülmektedir. Aynı şekilde bu düzenlemeler Anayasa’nın 10.maddesindeki eşitlik kuralının bir tezahürü olan eşit işlem görme hakkını ihlal etmektedir. Çünkü öğretmenler lisansüstü eğitim, TÜBİTAK ve TÜBA projeleri, akademik çalışmalar, fikri mülkiyet çalışmaları, belleticilik, kurslar açısından farklı farklı koşullara ve olanaklara sahiptir. Anılan yönetmeliğin 40.maddesine göre hizmet bölgesinin hizmet alanında görev yapmak ve bu görev karşılığında yönetmelikte önceden belirlenmiş hizmet puanı almak nesnel bir veridir, bu veri üzerinde söz konusu farklılıklar ve eşitsizlikler etkili olmaz, tam tersine görev yapılan hizmet bölgesinin ve/veya hizmet alanının zorluğuna göre hizmet puanı değişir. Dava konusu düzenlemelerle bu yaklaşımın tümüyle dışında, karşısında bir yaklaşım benimsenerek koşulları ve olanakları iyi ve gelişmiş olan okullarında görev yapan öğretmenlerin daha çok hizmet puanı alabileceği bir sistem kabul edilmiştir. Bu haliyle anılan dava konusu düzenlemeler anılan yönetmelik hükmündeki temel parametrelere, anlayışına açıkça aykırıdır.Yine 657 sayılı yasanın “Davranış ve işbirliği” başlıklı 8.maddesinde devlet memurlarının işbirliği içerisinde çalışmalarının esas olduğu belirtilmiştir. Bu bakımdan 657 sayılı yasa rekabetçi ve yarışmacı bir personel sistemini değil işbirliğini esas almaktadır. Oysa bu düzenlemeler öğretmenlerin işbirliği içerisinde çalışmasını zorlaştıracak, çalışma barışını bozacak, onları birbirleriyle rekabet etmeye, yarışmaya, proje ve kurs peşinde koşmaya itecek, öğretmenlik görevinden uzaklaştıracaktır.
Söz konusu yönetmelik değişikliğinde 2000 ve 2010 yılında zorunlu hizmet yükümlüğünden muaf tutulan öğretmenlerim zorunlu hizmet bölgelerindeki hizmetlerine yer verilmemiştir. Bu yüzden söz konusu öğretmenler zorunlu hizmet bölgelerinde görev yaptıkları halde anılan maddedeki puan artışından yararlanma olanağı bulamayacaktır. Eğer anılan yönetmelik hükmüyle amaç zorunlu çalışma öngörülen hizmet bölgelerinde görev yapmaksa söz konusu öğretmenlerinde zorunlu çalışma öngörülen hizmet bölgelerindeki çalışmalarından dolayı bu artıştan yararlanmaları eşit işlem görme hakkının zorunlu bir sonucudur.
Aynı şekilde yönetmelik değişikliğiyle zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar üçüncü yılında %50 artırımlı puan alacaktır. Bu durumda zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar üçüncü ve sonraki yıllarda% 100 artırımlı puan alacakken %50 artırımlı puan alacaklardır.Zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar tam %100 artırımlı puandan yararlanacakken dava konusu düzenleme nedeniyle bu hakları kaybetmişlerdir. Bu durum hukuk devletinin bir gereği olan kazanılmış haklara saygı ilkesinin ve hukuk güvenliği ilkesinin açıkça ihlalidir.
Aynı şekilde söz konusu yönetmelik değişikliğiyle belleticilik, destekleme ve yetiştirme kursları, projeler, lisansüstü eğitim,akademik çalışmalar, eTwining ve patent, faydalı model, tasarım tescili çalışmalardan kaynaklı hizmet puanı artışı sağlanması için söz unsurlara erişim ve sahip olmak açısından tüm öğretmenlerin aynı olanaklara sahip olması gerekir. Örneğin bu değişikle lisansüstü eğitime 30 ile 90 puan arasında puan verildiği dikkate alındığında bu eğitimi yapmayan bir öğretmenin bu olanaktan yararlanması için dava konusu düzenlemelerin yürürlüğünün minimum dört yıl ertelenmesi gerekmektedir. Çünkü bu unsurlardan doktora eğitim süresi dört yıldır. Bu nedenle, dava konusu düzenlemeler açısından yürürlüğünün makul süre ertelenmesi Anayasa’nın eşitlik kuralının bir tezahürü olan fırsat eşitliğinin zorunlu bir sonucudur. Oysa söz konusu yönetmelik değişikliğinde herhangi bir makul süreye yer verilmemiştir.
Yukarda belirtilen nedenlerle sendikamız 19.06.2020 günlü, 31160 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesiyle değişik 08.09.2016 günlü, 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 4.maddesinin 1.fıkrasının l bendinin “40.maddede belirtilen etkinliklere bağlı olarak”, aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 4., 5.fıkrasında yer alan “Milli Eğitim Bakanlığı Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi” ibaresinin, 7., 8. ve 9. fıkralarının, aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 6.fıkrasında zorunlu çalışma yükümlüğünden muaf olan öğretmenlere yer vermemek suretiyle eksik düzenlemenin, aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 6.fıkrasında zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanların 3. ve sonraki yıllarında %100 artırımlı hizmet puanına yer vermemek suretiyle eksik düzenlemenin, aynı yönetmeliğin 4.maddesinde fırsat eşitliğinin sağlanması için yürürlüğün ertelenmesinin öngörülmemesi suretiyle eksik düzenlemenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açmıştır.
Danıştay’dan beklentimiz ve istemiz Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan Öğretmenlerin 2020 Yılı Yer Değiştirme Takvimi’ne göre yer değiştirme işlemleri 20 Temmuz 2020-10 Ağustos 2020 tarihleri arasında gerçekleşeceğinden bu tarihten önce yürütmeyi durdurma istemi hakkında karar vermesidir. Aksi taktirde ilerde verilecek bir yürütmeyi durdurma kararı hukuka uygunluk karinesinden dolayı bu yılki yer değiştirme işlemlerini etkilemeyecek, bir anlamı olmayacak, onbinlerce öğretmen mağdur olacaktır. Kelimenin tam anlamıyla geciken adalet, adalet olmayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı da bu mağduriyetlerinin önüne geçmek için söz konusu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğünün en azından bu yıl ertelenmesi için yönetmelik değişikliği yapmalıdır.