Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Türk Eğitim-Sen yeni yayınlanan MEB Yönetici Atama Yönetmeliği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Geride bıraktığımız yıllardaki uygulamalarla mukayese edildiğinde, yönetmelikte olumlu düzenlemelerin hayata geçirilmiş olmasının yanı sıra “liyakat ve adalet” ilkeleri çerçevesinde arazlı hususların da göze çarptığına dikkat çeken Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak, yapacağımız değerlendirme sonucunda hemen önümüzdeki hafta itibariyle liyakati ve başarıyı perdeleyen hususları yargıya taşıyacağımızın bilinmesini istiyoruz” dedi.
Sendikamıza sunumu yapılan ve kamuoyuna da sızdırılan taslak metinde olmadığı halde, yayınlanan metinde mülakatın getirildiğini söyleyen Geylan, “Bakanlığın, sözde STK’ların tazyik ve dayatmasıyla ortaya koyduğu iradeyi değiştiriyor olmasından sorumluluk makamında bulunan MEB yönetimi hiç mi rahatsız olmuyor? Bu fotoğrafın, eğitim kamuoyunda nasıl algılandığı görülemiyor mu?” diye sordu.
Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“MEB Yönetici Atama Yönetmeliği dün gece yayınlandı.
Geride bıraktığımız yıllardaki uygulamalarla mukayese edildiğinde, yönetmelikte olumlu düzenlemelerin hayata geçirilmiş olmasının yanı sıra “liyakat ve adalet” ilkeleri çerçevesinde arazlı hususlar da göze çarpıyor.
Türk Eğitim-Sen olarak, yapacağımız değerlendirme sonucunda hemen önümüzdeki hafta itibariyle liyakati ve başarıyı perdeleyen hususları yargıya taşıyacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Şimdilik;
1-İlk göze çarpan, bizlere sunumu yapılan ve kamuoyuna da sızdırılan taslak metinde olmadığı halde, yayınlanan metinde MÜLAKATIN getirilmiş olmasıdır.
Hatırlanacağı üzere 28 Aralık 2020 tarihinde kamudanhaber.net sitesinde “Sendika (EBS) ve İslami STK’lar yönetmeliğe mülakatın eklenmesini istiyor. Bu yönetmeliğe, sendikanın isteği olan mülakatın ekleneceğini düşünüyoruz” şeklinde bir haber yönetmelik taslağıyla birlikte yayınlanmıştı.
Nitekim haber doğru çıktı. Hem mülakat eklendi hem de yazılı sınavın atama puanına etkisi %80’den %50’ye düşürüldü.
Tabii bu noktada merakımızı celbeden soru şu: Bakanlığın, sözde STK’ların tazyik ve dayatmasıyla ortaya koyduğu iradeyi değiştiriyor olmasından sorumluluk makamında bulunan MEB yönetimi hiç mi rahatsız olmuyor? Bu fotoğrafın, eğitim kamuoyunda nasıl algılandığı görülemiyor mu?
2- Geçici 4. Maddede “Eğitim Yönetimi Sertifikası şartının bu yönetmeliğe göre ilk defa düzenlenecek Eğitim Yönetimi Sertifika Programının kesin sonuçlarının ilan edildiği tarihe kadar aranmayacağı” belirtilmiş. Bir buçuk yılı aşkındır tartışılan, birkaç kez taslakları yayınlanan yönetmelik ancak dün çıkarılabildi. Hal böyleyken, haklı olarak, sertifika programının önümüzdeki atama dönemine yetiştirilmeyeceği endişesini taşıyoruz. Bu durumun, çatır çatır kul hakkı yiyerek sadece mensubiyetleri üzerinden ve sadece mülakatlar marifetiyle yönetici tayin edilenlere bir dört yıl daha KIYAK çekileceği anlamına geleceğine işaret ediyoruz.
Yoksa bu geçici madde düzenlemesi de “sendika ve STK’ların” istek ve dayatmaları doğrultusunda mı yapılmıştır?
3-MEB, 2754 Sayılı Tebliğler Dergisi’nde 2019’da ödül alanların listesini yayınlamıştı. Listeyi incelediğimizde ödül alanların %68,9’unun malum sendikanın üyeleri olduğu arsızlığını tespit etmiştik. Hatta o zaman yaptığımız basın açıklamasında “MEB’de Ödülleri Kim Dağıtıyor?” diye sormuş ve Bakanlığın ödül verme işini bir sendikaya ihale ettiğine vurgu yapmıştık.
Şimdi ise yayınlanan yönetmelikte, yönetici atamaya esas puanın %30’unu oluşturacak olan değerlendirme formunda, SON DÖRT YILDA ALINAN ÖDÜLLERİN puan karşılığı olacağı ifade ediliyor.
Yani, başarı değil, yandaşlık BİR KEZ DAHA ödüllendiriliyor!
Acaba bu tasarrufun arkasında da “sendika ve STK’ların” istek ve dayatmaları mı yatıyor?
Velhasıl;
Liyakatin esas alınması yolunda atılan adımları destekliyoruz, ancak eğitim çalışanlarının hakkaniyetin tam anlamıyla tesis edilmesi doğrultusunda daha cesaretli bir duruş beklediğini de özellikle vurgulamak istiyoruz.
Unutmayalım, 2023 Vizyonu, liyakat ve ehliyeti esas alan ve adalet zemininde yürüyen bir anlayışla hayat bulacaktır.”
Türk Eğitim Sen