Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sendikamız tarafından Detaylı şekilde incelenerek kapsamlı bir değerlendirme yapılacaktır.
İlk göze çarpanlar itibariyle;
Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacağı söylemini önemsiyoruz. Ama bunun nasıl olacağı hususu önem arz etmekte. Tabi içeriği itibariyle bir kariyer mesleği olarak öğretmenliğin saygınlığını ve statüsünü besleyen bir kanun beklentimiz yüksektir.
Okul öncesinin zorunlu eğitim kapsamına alınacak olması sendikamızın teklifleri arasındaydı. Yerinde bir adım olacak. Ancak ilkokul eğitiminin 5 yıl olarak düzenlenmesi teklifi, eğitimcilerin ve uzmanların beklentisi arasındaydı. Sanırım Hükümet, 4+4+4’ten geri dönmeyi, tükürdüğünü yalamak şekilde algılanacağı endişesiyle bu beklentiyi pas geçti. Bu yönüyle yeniden değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Okullara bütçe tahsis edilmesi, bir an önce hayata geçirilmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak yıllardır yönetici ve öğretmenlerimizin, velilerimizle karşı karşıya bırakılmasını eleştiriyor ve her Toplu Sözleşme döneminde öğrenci başına okullara bütçe tahsis edilmesini gündeme getiriyor idik.
Zorunlu Hizmet Tazminatı’nı yıllardır isteyen bir sendika olarak TEŞVİK uygulamasını çok yerinde buluyoruz. Ancak nasıl olacağı hususunda bir açıklık henüz getirilmemiştir. Uygulama geciktirilmeden hayata geçirilmelidir. Teşviğin içeriği ve usulü ise beklentileri karşılamalıdır.
Teşvik uygulaması, dezavantajlı bölgelerde öğretmen istikrarını sağlayacaktır. Dolayısıyla, olumlu bir adım olmakla birlikte, 3+1 sözleşmeli istihdamı da asla kabul etmiyoruz. Artık Türkiye SÖZLEŞMELİ KÖLELİKTEN kurtarılmalıdır. Parçalanmış sözleşmeli ailelerin umudu dahi havada kalmıştır. Bu konuda karşı duruşumuz ve mücadelemiz tavizsizce sürecektir.
“Okul müdürlüğü, il ve ilçe milli eğitim müdürlüğü başta olmak üzere, eğitim yönetimini DIŞ MÜDAHALELERE KAPALI HALE GETİRECEĞİZ” sözünü, “MEB’i işgal etmiş çetelere artık yol vermeyeceğiz” şeklinde anlamak istiyoruz. Yönetici atamalarında yazılı sınav taahhüdünün ısrarlı takipçisi olacağımız bilinmelidir. Ayrıca MÜLAKAT adaletsizliğinin kökten kaldırıldığının da alenen ifade edilmemiş olmasını vizyon belgesinin eksiklikliği olarak görüyoruz.
Sayın Bakanın vizyon belgesinin ruhunu; EHLİYET, LİYAKAT, BİLİM VE AHLAK vurgusuyla tanımlamış olmasının sözde kalmaması ve tüm uygulama ve tasarruflara yansımasını umutla bekliyoruz. Eğitim camiasının, artık, yandaş kayırmacılığa ve ötekileştirmeye tahammülü kalmamıştır.
Vizyon belgesiyle ilgili kapsamlı değerlendirmemizi yapacağız. Ancak kamuoyunda oluşan yüksek beklentinin tam anlamıyla tatmin edilemediğini ve bu durumun ancak gerçekçi ve adaletli uygulamalarla sıhhatli yönetilebileceğinin görülmesi gerektiğini de vurgulamak istiyoruz.