Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Koronavirüsün özellikle kalabalık ortamlarda ortaya çıkması, 18 milyon öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin olduğu okullar ve eğitim kurumlarının olası bir salgından etkilenmemesi için yapılması gerekenleri gündeme getirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü bütün ülkeler için tanı kapasitenin arttırılmasını ve taramaların sıklaştırılmasını önerirken, salgının yaygınlaşmasının önüne geçilebilmesi için gerekli tedbirlerin derhal alınması çağrısı yapmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), salgın gündeme geldiği andan itibaren okullarda hijyen çalışması başlatıldığını açıklamıştır. Ancak 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmenin günün büyük bölümünü geçirdiği okullarımızda, enfeksiyona sebep olan virüslerin oluşması ve yayılmasının engellenmesi için gereken adımların acilen atılması ve bütün eğitim kurumlarının en kısa sürede dezenfekte edilmesi gerekmektedir.
MEB’e bağlı okulların büyük bölümünde temizlik konusunda ciddi sorunların olduğu, hatta bazı okullarda bütçe yetersizliği gerekçe gösterilerek kayıt dönemlerinde öğrencilerden temizlik malzemesi talep edildiği hatırlanacaktır. Okulların önemli bir bölümünde görevli eğitim emekçilerinin sayısı son derece yetersizdir ve yıllardır talep etmemize rağmen yeterli personel ataması yapılmamıştır. Bu durum, okulların kısa süre içinde dezenfekte edilmesini engellemektedir.
MEB’in bütün okullarda kapsamlı bir hijyen işlemi uygulanacağını ve elle temas edilen bütün alanların hafta sonları ve eğitim dışı zamanlarda dezenfekte edileceğini açıklaması yeterli değildir. Çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla öğrenciye sahip olan Türkiye’de korona virüs salgını gibi ciddi bir tehdit kapımızda iken, eğitim öğretime devam etmek salgının öğrenciler arasında yayılması riskini arttırma ihtimalini gündeme getirmektedir.
MEB’in yapması gereken, koronavirüs salgınının daha hızlı yayılma ihtimalini göz önünde bulundurarak okulları derhal tatil etmesidir. MEB, Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak kapsamlı hijyen işlemlerini en kısa sürede tamamlamalı, hijyen ve dezenfekte işlemlerinin tamamlanmasının ardından salgının gelişme ve yayılma durumuna göre eğitim öğretime devam edilip edilmemesine karar verilmelidir.
Öğretmen ve öğrencilerin yaşamını tehdit etme ihtimali ortadan kalkmadığı sürece eğitim öğretime devam etmek, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelecektir. Böylesine ciddi bir tehdit karşısında MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve okullarda yapılması gereken hazırlıklarla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket etmelidir.
MEB’e konunun acilliği ve öneminden kaynaklı bir an önce bir araya gelerek, gerekli tedbirleri birlikte kararlaştırma çağrısı yapmamıza rağmen henüz çağrımıza bir yanıt alabilmiş değiliz. Ayrıca fuarların iptal edildiği, otellerin açılışlarının ertelendiği bir dönemde, okullarla ilgili alınacak önlemlerin hala belirsiz olmasının yarattığı kaygı ortadadır.
Ayrıca, MEB tarafından düzenlenmesi planlanan kimi kongrelerin iptal edildiğinin duyurusunun, kurumsal olarak değil de, kurum yöneticilerinin kişisel sosyal medya hesaplarından yapılıyor olması, yaşanan soruna karşı MEB’in koordinasyon içerisinde, planlı ve hazırlıklı olmadığı algısı yaratmaktadır. Bu konuda MEB’in hızlı ama panik içerisinde olmayan bir yaklaşımla süreci sürdürmesi gerektiğini bir kez daha belirtmek isteriz.
Eğitim Sen olarak, MEB’i konu ile ilgili bilgi paylaşımında daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye ve derhal eğitim öğretime ara verme kararı almaya davet ediyoruz. Bütün okullarda eş zamanlı olarak başlatıldığı söylenen hijyen çalışmalarının en kısa sürede tamamlanarak, hastalığın yayılmasının önüne geçecek tedbirleri ivedilikle hayata geçirmek için gerekli adımların derhal atılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.