EK DERS ÜZERİNDEN YEREL VE BÖLGESEL FARKLILIKLAR YARATILAMAZ!

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 23.09.2020 gün ve 13365395 sayılı yazısında 21 Eylül 2020 tarihinden itibaren müfredat kapsamında uzaktan ve/veya yüz yüze eğitim faaliyetleri için yapılacak ek ders ücreti ödemelerine ilişkin açıklamalar içermekte ve bu tarihten itibaren ödenecek ek ders ödemeler için bu açıklamalara uyulması istenmektedir.Bu yazı  –toplu sözleşme-  hükümlerine , hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır.
Tekrardan uzaktan eğitimin başladığı bu süreçte aynı ilde görev yapan öğretmenlere okul idaresi ek ders yazarken aynı il başka bir okulda okul müdürü öğretmenlere ek ders yazmamaktadır.Bir ilde İlçe Milli Eğitim ek derslerin ödenmesi yönünde bir refleks gösterirken başka birin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü  öğrencinin gelmediği canlı derslerde ek dersin ödenmemesi yönünde uygulamaya gitmekte bu da yerelde ve bölgeselde eğitim emekçilerinin mali kazanımlarında ikilik ve eşitsizlik yaratmaktadır.
 Öğrencilerin idari izinli sayıldığı bir yerde pandeminin öğretmenin suçuymuş gibi mali anlamda öğretmenin ekonomik kayıplar yaşamasını kabul etmiyoruz. Öğretmenin iradesi dışında okula gitmemesinin sebebi kendisi değildir. Kendi iradesi dışında ortaya çıkan bu durumun da mağduriyeti hukuken kendisine yüklenemez. Kaldı ki TİS görüşmelerinde sel, yangın, deprem vb gibi doğal afetler ve salgın hastalık gibi sebeplerden dolayı öğretmenin okula gitmemesi durumunda ek dersi ödenir maddesi hüküm altına alınmıştır. Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz."
Bunlara ek olarak ülkemizde bölgeler ve yerelde iller arasında ekonomik ve sosyolojik farklar mevcuttur.Köy okullarında eğitim gören çocukların tableti,bilgisayarı ve interneti yokken şehir merkezlerinde okuyan çocuklar bu konuda köyde yaşayan çocuklara göre daha şanslılar.Köy,şehir,kırsal ve kentte yaşayanların arasındaki ekonomik farkların uzaktan eğitimde yarattığı fırsat eşitsizliğinden sonra bu farklılık öğretmenin iradesi dışında ek ders üzerinden öğretmenler arasında ekonomik farklıklar ve eşitsizlikler yaratmaktadır.
 2019-2020 eğitim öğretim yılı Mart ayında başlayan pandemi sürecinde uzaktan eğitime geçildiği dönem öğretmenlerin ek dersi, ders programlarına  göre yatırılmıştır.Geçen seneden bu seneye değişen nedir  ? Bakanlığa soruyoruz ve bunun cevabını bekliyoruz.
 Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenler kendi cebinden karşıladığı internet ile dersleri yapmakta ve uzaktan eğitim için tablet ya da bilgisayarı olmayan bir çok öğretmen bunları temin ederek de kendi cebinden masraf yapmıştır.Yüz yüze eğitimde belli saatlerde derse girip çıkan öğretmenler uzaktan eğitim sürecinde veliler ile iletişim kurmak ,ödev takibi , derse içerik hazırlama,telefonda oluşturulan whatsapp gruplarında ödev paylaşımı ,mobil cihazında interneti olmayan bir çok veliyi düzenli olarak her gün aramakta   bir çok şeylerle uğraşmakta daha fazla emek harcamaktadır.
 Milli Eğitim Bakanlığının İl ilçe okul bazında bu farklı uygulamalara bizzat son vermesi , 01.09.2019 gün ve 30875 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2020 ve 2021 yıllarının kapsayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin "Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün "Ders görevinin yapılmış Sayılacağı haller" başlıklı 2.maddesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders yılı içerisindeki iş günlerinde genel idari izinli olmaları nedeniyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenlerin bu sürelerde üzerlerinde bulunan ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılmaları gerektiği belirtilir hükmü gereğince öğretmenlerin ek dersinin canlı derslere ,öğrencinin derse girip girmediğine bakılmaksızın haftalık ders yükü karşılığında ödenmesini Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bulanık Temsicliği olarak talep ediyoruz.

Bulanık Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası