Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çocuğunun, okulun istediği pantolonu olmadığı için eve gönderilmesi üzerine bir velinin intihar ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “Eğitimcileri ‘Bu kadar detayı düşünemeyecek kadar kaba insanlar’ gibi göstermeye çalışan bir kepazelik söz konusudur. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Bu hadise üzerinden eğitim çalışanlarını, okulun yöneticilerini hedef alan bir itibar suikastıyla karşı karşıyayız” dedi.
Ali Yalçın, Yalova Şubesi tarafından düzenlenen geleneksel piknik şölenine ve Kocaeli 1 No’lu Şube’nin genişletilmiş il divan toplantısına katıldı. Sendikal çalışmaların ele alındığı, eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı programlarda konuşan Yalçın, 26 yıllık bir teşkilat olarak üyeleri, eğitim çalışanları ve kamu görevlileri için birçok kazanım elde ettiklerini söyledi.
Yalçın, sendika olarak, her zaman millet iradesinin yanında saf tuttuklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “28 Şubat’ta Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen gibi yapıların büyük olmayışının, örgütlü sivil yapıların bulunmayışının bedelini millet olarak birlikte ödedik. Çok büyük sıkıntılar yaşadık. Horlandık, aşağılandık, ötekileştirildik, kamudan tasfiye edildik, inançlarımızdan dolayı tahkir edildik. Millet kendi arasında kategorize edilerek ‘Herkes eşit ama bazıları daha eşit’ denilerek beyaz adam mantığıyla bu milleti siyah adam yerine koyan bazı jakoben, dayatmacı kesimler Türkiye’de nefes almayı zorlaştırdı.”
Milletimize borcumuzu ödemeye devam edeceğiz
Hak ve özgürlük mücadelesiyle geçen 26 yıllık bir tarihe sahip olduklarının altını çizen Yalçın, “Gece gündüz demeden çalışan, üreten, sorunları tespit edip çözüm önerileri sunan köklü bir teşkilat olarak üyelerimiz, eğitim çalışanları ve kamu görevlileri için birçok kazanım elde ettik. Toplu sözleşme hakkının alınmasıyla, toplu sözleşme hakkını bizzat alan teşkilat olma hüviyetimizle 4 toplu sözleşmede 260 kazanımı kayıt altına aldık. Kayıt altına girmeyen ama kalplerde yer bulan, ülkemizin demokratikleşmesi noktasında irade beyanında bulunduğumuz ve nefes almayı sağladığımız, çok önemli katkılar sunduğumuz zeminler de oldu. Sendika olarak bu ülkeye borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Onun için sendikacılığı, sadece ‘ücret sendikacılığı’ diye ekonomik zemine sıkıştırmayan, ülkemize bir hizmet mekanizması olarak görüp, akademik hizmet sendikacılığı adıyla yeniden formatlayan bir yaklaşımla çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Küresel sorunlara evrensel çözümler bulmak amacıyla dünyanın dört bir yanındaki eğitim örgütlenmeleriyle iş birliği içerisindeyiz
Son yıllarda uluslararası alanda da önemli iş birliği anlamında önemli işler yaptıklarını kaydeden Yalçın, “Dışımıza yolculuk deyip dışa açılım yaptık ve onlarca ülkenin eğitim örgütlenmeleriyle tecrübe paylaşımında bulunduk, iş birliği ağı geliştirdik. Amacımız, küresel sorunlara evrensel çözümler bulmak, insanları kaynaştırmaktır. Biz bir emek hareketiyiz. Ten rengimiz farklı olabilir ama ter rengimiz dünyanın her yerinde aynıdır” diye konuştu.
Eğitim çalışanları töhmet altında bırakılmamalıdır
Ali Yalçın, çocuğunun, okulun istediği pantolonu olmadığı için eve gönderilmesi üzerine bir velinin intihar ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitimcileri ‘Bu kadar detayı düşünemeyecek kadar kaba insanlar’ gibi göstermeye çalışan bir kepazelik söz konusudur. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Dolayısıyla da böyle bir çarpıtmaya asla sessiz kalınmamalıdır. Bu hadise üzerinden eğitim çalışanlarını, okulun yöneticilerini hedef alan bir itibar suikastıyla karşı karşıyayız.”
Yetkili mercilerin, ailenin ve çocuğun kendi beyanlarında ifade ettiği boyutuyla sorunun, bir pantolon sorunu olmadığını ifade eden Yalçın, “Sorun bazı kesimlerin maalesef ahlak sorunu. Eğitim çalışanlarının, okul yöneticilerinin itibarı bu kadar ucuz değil. ‘Yöneticiler tarafından çocuğun okuldan gönderildiğine dair’ ifade edilen şeylerin aslı astarının olmadığı, okul yöneticilerini son derece rencide eden bu tip paylaşımların ve art niyetli haberlerin arkasında bazı siyasi emellerin olduğu çok net haberden seziliyor” dedi.
Yalçın, olayı araştırdıklarını kaydederek, “Olay, bir velinin trafik kazası geçirdikten sonra yaşadığı psikolojik sorunlardan kaynaklı. Travmatik durumu atlatamayarak intiharı seçmesi hepimizi üzmüştür. Ama bu hadiseyi, çocuğuna ‘Pantolonu yok, okul kıyafetini alamadı’ deyip, ‘Okuldan gönderilen çocuk’ diye bahsedip, veliyi de ‘Bunu kaldıramayıp intihar etti’ süsü vererek, buradan siyasi mesaj vermeye çalışan bazı mahfillerin sınıfta kaldığı çok acı bir çarpıtmayla bugünlerde kamuoyu meşgul ediliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sendikalar için demokratik şölen olmazsa olmazdır
Genel Başkan Ali Yalçın, konuşmasında, önemli bir sürecin eşiğinde olduklarına dikkat çekerek, sendikalar için demokratik şölenin olmazsa olmaz olduğunu vurguladı. Eğitim-Bir-Sen’in seçim sürecinin 3 Eylül itibarıyla başladığını hatırlatan Yalçın, “Bu teşkilatın yönetim kademesinde, teşkilata hizmet etme konusunda her üyemizin söz hakkı, yetki isteme ve göreve talip olma hakkı var. Buna hiç kimse saygı duymazlık yapamaz. Bu son derece doğaldır, bunun olmadığı ortamlar gayriahlakidir. Bütün adaylarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.
Türkiye genelinde, bütün şubelerinde seçim sürecinin işlediğini söyleyen Yalçın, ‘Ben bu işi daha iyi yapabilirim’ iddiasında olan insanların yarışa dâhil olduğunu dile getirdi.
Eğitim-Bir-Sen Yalova Şube Başkanı Uğur Hakan Tan ve Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı Şahin Yaşlık da birer konuşma yaparak, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşçe çalışmalarını sürdüreceklerini kaydettiler.
Küfür, Hakaret ve Rencide Edici Yorumlar Yayınlanmayacaktır.