Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde halkların emperyalizme karşı yürüttükleri ortak mücadeleyle yaratılan bütün değerler, uzun süredir iktidarın dayatmacı, baskıcı, kutuplaştırıcı ve ayrımcı uygulamalarıyla yok sayılırken, bugüne kadar kazanılan tüm ilerici birikimler ve haklarımız birer birer elimizden alınmaya çalışılmaktadır.
Siyasal iktidarın eğitimi ve tüm toplumsal yaşamı kendi siyasal hedeflerine, özellikle dini kurallara göre biçimlendirme yaklaşımı artarak sürerken, özellikle çocuk, genç ve kadın haklarına yönelik saldırılar hiç olmadığı kadar artmıştır. Türkiye’de uzun süredir başta çocuk hakları olmak üzere, en temel insan hakları açık tehdit altındadır.
Giderek belirginleşen ekonomik krizin faturası emekçilerin sırtına yıkılmaya çalışılmakta, en temel haklarımız elimizden alınmak istenmekte, çocuklar ve kadınlara yönelik tehditler artmakta, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskılar artarak sürmektedir.
Yıllardır ‘Yurtta barış, dünyada barış’ anlayışına adeta meydan okurcasına hareket eden zihniyetin ülkemizi getirdiği yer ortadadır. Giderek ağırlaştırılan ve kalıcı hale getirilmeye çalışılan fiili OHAL koşullarında, iktidar tarafından emek, demokrasi, barış, laiklik, eşitlik ve özgürlük taleplerini ırkçı-şoven politikalarla, polisiye ve adli tedbirlerle bastırma anlayışı sürmektedir.
Türkiye’nin ihtiyacı, ülkeyi fiilen OHAL koşullarında yönetmeyi hedefleyen ‘tek adam yönetimi’ değil, Cumhuriyet’e asıl anlamını veren ‘halkın kendi kendini yönetme iradesi’ne hiçbir şekilde ipotek konulmadığı, gerçek anlamda laik ve demokratik bir sistemin oluşturulmasıdır.
Türkiye’de yaşayan halkların özlemi ve talebi, kimsenin kimliği, inancı, mezhebi ya da siyasi düşünceleri görüşü nedeniyle baskı ve ayrımcılığa uğramadığı, ayrımsız herkesin eşit haklar temelinde yaşama hakkına saygı gösterildiği bir ülkede, eşit özgür, demokratik bir Cumhuriyet’te, barış içinde bir arada yaşamaktır.
Eğitim Sen olarak, halkın göstermelik olarak değil, gerçek anlamda egemen olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin, hukukun üstünlüğünün eksiksiz bir şekilde hayata geçirilmesine, eşit, özgür, laik ve demokratik bir Cumhuriyet’in ancak birlikte mücadeleyle yaratılabileceğine olan inancımızla, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz!