Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Emekli aylıkları büyük oranda eşitlendi. Bu düzenlemeyi hesapsız ve kitapsız bir şekilde yapılmış olduğunu eleştirenlere " Mevcut siyasi iktidar, amaçlarını belli bir program ve plan dâhilinde gerçekleştiriyor. Hiç de hesapsız ve kitapsız değil." Amaçlarına ulaşmak için sosyo ekonomik dar boğazı fırsata çevirecek uygun bir ortam, çok önemli bir seçim arifesinde oluşmuş durumda.
Şartlar uygun, ortam çok müsait olunca halkın büyük bir çoğunluğuna şirin, adil ve çok milletperver görünerek ulufe dağıtıyorlar. Sadece kendilerine oy veren ve daima kendilerine minnettar olan bir tabaka yaratmaktır. Bunu tamamladıkları andan itibaren başladıkları ve bitirme aşamasına getirdikleri kamu çalışanlarını eşitlemek.
Bugünün Türkiye'sinde çalışanların yarısından fazlasını asgari ücretliler oluşturmaktadır. Geriye kalan çalışanların yarısından fazlası da ( hizmetli, memur, şef, ebe, hemşire, öğretmen,) şube müdürüne kadar olan kesim de asgari ücretin bir tık üstünde ücret almaktadır. İl müdürü ve daha üst kademe yönetici sınıf ise günün şart ve koşullarına göre daha iyi ücret almaktadır.
Sırada "ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞANLAR İLE KAMUDAKİ ŞUBE MÜDÜRÜ DE DAHİL OLMAK ÜZERE tüm memur kesimini GELİRDE EŞİTLEMEK" 2022'nin aralık ayında yapılan bir düzenlemeyle il müdürü ve üstü kadrolara % 70, 80'e varan maaş zammı düzenlemesiyle bu yöndeki iradelerini ortaya koydular. En düşük emekli aylıklarında artışa gitmeleri de adı, kamuda eşitleme olan büyük bir planın uygulamaya konulduğunu gösteriyor. Bir taşla iki kuş vurmak budur işte. Açıkça mevcut siyasi iktidar, şunu demek istiyor " Devlete sahip olmak ve bunu yönetmek için 2000-3000 civarında yöneticiye ihtiyacım var. Bunları ballı kaymakla besleyeyim geriye kalanları da bu kesimin emrinde birer nefer yapayım. Kamuoyuna da ne kadar adil olduklarını, halksever ve çalışanlardan yana olduklarını medyatik algılarla deklare edecektir. Arada bazı aykırı sesler çıkacak ama vatan millet Sakarya gürültülerinde kaybolup gidecek. Sendikalar çalışanların sırtından para, mülk, şöhret ve makam kazanacak gariban, zavallı, ekmeği ve işiyle sınanan şube müdürü ve altı tüm çalışanlar da avuçlarını yalayacak. Ülkenin geleceği gençler, hayal kuramayacak iltimaslılar daima kazanacak liyakat, ehliyet ve adalet kaybedecek. Bu ülkeye bu çarpık düzen yakışmaz. Hiyerarşik gelir adaleti bozulmuş, çalışanların iş başarım ve motivasyonu düşmüş, yok olmuş, devlet kurumlarını yücelten çalışanlar perişan durumda kimin umurunda?
Bizim umurumuzda ve her bireyle dertlenerek doğruları haykırıyoruz.
Rıdvan AY
Liyakat-Sen Genel Başkan Yardımcısı