Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 29.07.2019 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.
Bilindiği gibi LGS tercih sonuçlarına göre bazı okullarda ciddi bir yığılma varken, bazı okullarda kontenjanların boş kaldığı açıklandı. Not kotası olmadığı için ailelerin tercihleri nedeniyle Anadolu Liselerine bir yığılmanın söz konusu olduğunu söyleyen Geylan, birçok okulun ikili eğitime geçtiğini bildirdi.
Bir açıklama yapan Genel Başkan Geylan şunları kaydetti: “LGS tercihlerinin ardından Anadolu liselerinin kontenjanları öyle dolmuştur ki, bu sorun maalesef ancak ikili öğretime geçilerek aşılmaya çalışılacaktır. Çünkü bazı Anadolu liselerinde kontenjanın iki katı hatta daha fazla öğrenci kayıtları söz konusu olmuştur. Örnek vermek gerekirse;
Adana Çukurova Piri Reis Anadolu Lisesi 9. Sınıf kontenjanı geçen yıl 240 iken bu yıl 480 kayıt aldı.
İstanbul Sarıyer Rotary 100. Yıl Anadolu Lisesinin kontenjanı geçen yıl 200 iken bu yıl 400’e çıkarılmıştır.
Ankara Mamak Çağrıbey Anadolu Lisesinin kontenjanı 280 iken bu yıl 560 kayıt aldı.
Toplam kapasitesi 1280 olan Ankara Sincan Anadolu Lisesinin 9. Sınıf kontenjanı 170 iken bu yıl 340 kayıt aldı.
Ortalama 1000 civarında toplam mevcudu bulunan Mersin Mahmut Arslan Anadolu Lisesi 240’lık 9. Sınıf kontenjanına rağmen 800 kayıt aldı.
1470 mevcudu bulunan Ankara Yenikent İlksan Anadolu Lisesinin kontenjanı 306 iken bu yıl 612 kayıt aldı.
Toplam kapasitesi 432 olan Ankara Yenimahalle Mustafa Azmi Doğan Anadolu Lisesinin 9. Sınıf kontenjanı 238 iken bu yıl 476 kayıt aldı.
Bunun yanı sıra adrese kayıtlarda önemli sayıda meslek lisesi de yeterince tercih edilmemiştir. Örneğin;
Mersin Şevket Pozcu Kız Meslek Lisesi’nin 9. sınıf kontenjanı 180 iken bu sene sadece 45 kayıt aldı.
Gebze Molla Fenari Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin kontenjanı 396 iken, bu yıl 0 kayıt olarak görülmektedir.
İstanbul’da Yaşar Dedeman Anadolu İHL’nin kontenjanı 132 iken 23 kayıt olmuştur.
Görüldüğü üzere bir kısım okullar kapasitelerinin çok üzerine çıkarken, bir kısım okullar da kapasitelerinin çok altında kalmıştır. Kontenjan fazlası okullar için idareciler bu yıl mecburen ikili eğitime geçmek zorunda kalacaktır. Birçok okul şimdiden ikili eğitim yapacağını ilan etmiştir. İkili eğitime geçmek demek, bu okullarımızdaki öğretmen ihtiyacının da iki katına çıkması demektir. Yani karşı karşıya kalınan bu durum eğitim hayatımız için önemli bir sorundur.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu duruma ivedilikle bir çözüm üretmesi gerekmektedir. 2016 yılında “2019 yılı sonuna kadar ikili eğitime son vereceğiz, tekli eğitime geçeceğiz” şeklindeki vaatlerin bugün gerçekleşemediğini üzülerek görüyoruz. Türkiye’nin terk etmeye çalıştığı ikili eğitimi geri getirmek, bunu öğrencilere, velilere çare olarak sunmak çok yanlış olur. Elbette sınıf mevcudu 20, 30 iken, bunun 40 ya da 50 olmasını istemeyiz. Bu hem eğitimin kalitesini, verimini düşürür hem de öğretmenlerin sınıf içi hâkimiyetini, öğrencilerin motivasyonunu azaltır.
Bu noktada problemin çözümü için yapılması gereken, derslik sayısını artırmaktır. Bakınız; geçtiğimiz yıl yaşanan benzer sıkıntı için Milli Eğitim Bakanlığı il milli eğitim müdürlüklerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk imzasıyla bir yazı gönderdi. Yazıda aynen şu ifadelere yer verildi: “Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullardan tür değişikliği yapılarak Anadolu lisesi veya çok programlı Anadolu liselerine dönüştürülebilecek okullar ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullardan fiziki kapasitesi uygun olanların dersliklerinin Anadolu liselerine, bununla birlikte Anadolu liselerine ait bina ve boş dersliklerin de ihtiyaç olması halinde Mesleki ve Teknik eğitim Genel Müdürlüğü ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okul türüne dönüşüm ve tahsis taleplerinin müfettiş raporlarına bağlı olarak 27 Temmuz 2018 tarihine kadar bakanlığımıza teklif edilmesi hususunda gereğini rica ederim.”
Buradan hareketle benzer bir tedbir bu öğretim yılı için de alınabilir. Bu yıl da Anadolu liselerinin büyük bölümünün kontenjanlarının çok üzerinde öğrenci alması, okulların ikili eğitim yapmak zorunda bırakılması, çözüme muhtaç bir durumdur. Bu noktada önerimiz; kapasitelerinin çok altında kalan okulları eğitim bölgesindeki aynı türdeki okullarla birleştirerek, buradan açığa çıkan fiziki mekânları o eğitim bölgesinde hangi okul türü için derslik ihtiyacı var ise o okullarımıza tahsis edilmesidir. Önümüzdeki kısa zamanı doğru değerlendirmek ve tedbir almak eğitimimizin geleceği bakımından çok önemlidir. Bu sayede hem bazı okul türlerinin yaşadığı kalabalık sınıf mevcutları problemi çözülecek hem de bazı okullarımızın kapasitelerinin çok altında hizmet vermelerinin önüne geçilerek devletin kaynakları heba edilmemiş olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.