Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
18/10/2018
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı 23 Ekim’de vizyon belgesini açıklayacak. Göreve yeni başlayan bakan sayın Ziya SELÇUK ‘bize zaman verin, çalışıyoruz’ demişti. MEB’in vizyon belgesi birikmiş sorunlarımıza ne kadar çare olacak hep birlikte göreceğiz.
Anadolu Eğitim Sendikası olarak her zaman yapıcı olarak sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi muhatabımız olan bakanlık yetkilileri ile paylaştık. Vizyon belgesi öncesinde yaşanan önemli sorunları tekrar hatırlatmak istiyorum.
Sözleşmeli-Kadrolu Ayrımı Ortadan Kaldırılmalı
Öğretmenler odasında ayrımcılığa yol açan, eşinden-çocuğundan ayrı yaşamaya mahkum bırakılan sözleşmeli öğretmenler en kısa sürede kadroya geçirilmelidir. MEB çalışma güçlüğü olan bölgelerde öğretmen tutamadığını ifade ederek geçmişte denenmiş ve başarısız olmuş bir sistemi tekrar uygulamaya koymuştur. Halbuki MEB oralarda neden öğretmen tutamadığını araştırsa sorun çözülecektir. Bu sorun zorla, sözleşmeyle değil TEŞVİK ile birlikte adil ve öngörülebilir bir yer değiştirme sistemi ile çözülebilir.
Öğretmen Açığı Kapatılmalı, Ücretli Öğretmenlik Son Bulmalıdır
117 bin öğretmen açığının olduğu ülkemizde yaklaşık 500 bin atama bekleyen öğretmen varken, bir çoğu alanı dışında olmak üzere on binlerce ücretli öğretmen de asgari ücretin altında görev yapmaktadır. Öğretmen açığını yıllar içerisinde kapatacak şekilde atamalar planlanarak takvimler şimdiden belirlenmelidir. YÖK ile işbirliği yapılarak eğitim fakültelerine ihtiyaç kadar öğrenci alınmalıdır.
MÜLAKAT Her Alanda Kaldırılmalıdır
Öğretmen alımı, yönetici atamaları başta olmak üzere tüm alanlarda MÜLAKAT kaldırılmalı ve LİYAKAT esas alınmalıdır. Sadece BİR SENdika üyesi olma vasfına sahip yöneticilerden öğrencilere, öğretmenlere ve eğitimimize fayda gelmez. Hangi sendikadan olursa olsun işin ehli kim ise onlar yöneticilik yapmalıdır. Görevde yükselme yazılı sınavları tekrar yapılmalıdır.
Öğretmenler Meslek Kanununa Kavuşmalı
Özel bir ihtisas mesleği olan öğretmenlik artık meslek kanununa kavuşmalıdır. Meslek kanunu çerçevesinde kariyer basamakları yeniden ele alınmalıdır.
Okul Öncesi Zorunlu Olmalı, İlkokula Başlama Ayı Yükseltilmelidir
Okul öncesi eğitim zorunlu olmalı, okul öncesine yapılan yatırımlar artırılmalıdır. 4+4+4 sistemi ile düşürülen ilkokula başlama ayı tekrar 72 ay ve üstü olmalıdır.
Öğretmen Yetiştirmeye Önem Verilmelidir
Öğretmen yetiştirilmesine önem verilerek üniversitelerde staj ve uygulamaların çoğaltılması gereklidir. Eğitim fakültelerine öğrenci yetiştiren Öğretmen Liselerinin tekrar açılmalıdır.
Sınav Sistemleri Anlık Değişmemeli, Müfredatlar Her Sene Yenilenmemeli
Öğrencilerimizi yakından etkileyen sınavlarda anlık değişimler olmamalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi sürekli değişen müfredat olmamalı, bu nedenle her sene çöpe giden ders kitapları görmemeliyiz. Her sene yeni kitap basımı yapmaktansa basılan kitaplar bir sonraki sene yeniden kullanılabilmelidir.
Eğitimin Tüm Taraflarını İçeren Şura Toplanmalı
Milli Eğitim Şurası toplanılarak tüm tarafların katılımı ile eğitim ve sorunları masaya yatırılmalı, yol gösterici ve uygulanabilir kararlar alınması sağlanmalıdır.
Ek Ders Adaletsizliği Giderilmeli
Bilindiği gibi aylık karşılığı okutulan ders saatleri branşlara göre farklılık göstermektedir. Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerin maaş karşılığı girdikleri ders saati 18 iken, genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerinin 15, atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin ise 20 saattir. Yıllardır devam eden bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalı ve tüm öğretmenlerin maaş karşılığı okutacakları ders sayısı 15 saat olarak düzenlenmelidir.
Her Okulun Bütçesi Olmalı
Bilindiği gibi devlet okullarına yeterince kaynak aktarılmadığından bir çok okul ihtiyaçlarını aidat ile okul aile birlikleri üzerinden karşılamaktadır. Okul çalışanlarının(hizmetli) bir çoğu yine bu kaynaklar tarafından karşılanmaktadır. Bu durumda da okul idareleri velilerden aidat isteme durumunda kalmaktadır. MEB özel okullara teşvik verirken devlet okullarına gereken ödeneği göndermemektedir. Bu nedenle öğrenci sayısı ile orantılı olacak şekilde her okula bütçe ayrılmalı ve her okul ihtiyacını o bütçeden karşılamalıdır.
Meslek Liselerine Gereken Önem Verilmeli
‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi’ slogan olmaktan çıkarılmalı ve somut adımlar atılmalıdır. Burada yetişecek öğrenciler ile sanayi ve hizmet sektörü başta olmak üzere tüm alanlarla etkileşim kurulmalıdır.
Mehmet Alper ÖĞRETİCİ