Ali Yalçın; Sözleşmeli istihdam fayda değil zarar, huzur değil sıkıntı, kalite değil kaos üretiyor

Akit TV’de Ankara Kulisi programının konuğu olan Ali Yalçın, 3600 ek gösterge talebi, sözleşmeli personelin sorunları, enflasyonun yüksekliği nedeniyle yaşanan mali kayıplar, 4688 sayılı Kanun ve KPDK’da gündeme taşınan bazı konularla ilgili açıklamalarda bulundu.

İş güvencesi ve kadrolu istihdamın iki önemli kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayan Yalçın, “Yoğun olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen unvanlı personel istihdamında kullanılan kamuda sözleşmeli personel istihdamının, geçmiş yıllarda fayda değil zarar, huzur değil sıkıntı, kalite değil kaos ürettiği hem gözlenmiş hem de kayıt altına alınmıştır” şeklinde konuştu.

Sözleşmeli personelin sorunlarına değinen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sözleşmelilikte ısrar, aile kurumundan aile içi dayanışmaya, çocukların ebeveynleriyle birlikte olmasından eğitimine, kamu hizmetlerinde kalite ve süreklilikten iş barışına, kariyer ve liyakat sisteminden adalet merkezli ve eşitlik temelli kamu personel mevzuatı gerekliliğine birçok alanda sorun yaşatmakta ve üretmektedir.”

“Sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmeli, kamu personel sisteminin kadrolu istihdam üzerinden şekillendirilmesine dönük düzenlemeler hayata geçirilmelidir” diyen Yalçın, “Bu sonuca ulaşıncaya kadar sözleşmeli personelin isteğe, eş durumuna dayalı yer değiştirmeye ilişkin sınırlamalara son verilmelidir. Tüm kurumlarda sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmelidir. Eş ve iş arasında tercihte bulunma mecburiyetini beraberinde getiren bu istihdam türü tarihte kalmıştı. Bırakalım tarihte kalsın” ifadelerini kullandı.

Kamu görevlilerinin ek gösterge konusunda bir beklenti içerisinde olduğunu dile getiren Yalçın, “Sayın Cumhurbaşkanının söylemleri de dikkate alınmalı, bürokrasi bu konuyu ivedilikle çalışmalıdır. Ek gösterge sistemi, bütün kamu görevlileri için yukarıdan aşağıya çalışılmalıdır” diye konuştu.

Yalçın, bu konuyu hem KPDK’da hem Toplu Sözleşme masasında gündeme taşıdıklarını kaydetti.

Yükselen enflasyonla birlikte kamu görevlilerinin mali kayıplar yaşadığını, maaşlarının eridiğini belirten Yalçın, şunları söyledi: “Enflasyona ezdirilmeme noktasında yalnızca enflasyon farkı değil, geçmiş ayların kayıpları da enflasyon tazminatı olarak verilmelidir. Ekonominin yükü memur kesimine yüklenmemelidir.”