Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
18 Mart'ta atanan öğretmenlerin alacakları her kuruş analarının ak sütü gibi helaldir.
18 Mart tarihinde ataması yapılan öğretmenlerimizin adeta atanmış işsizler ordusu olduğunu söyleyen Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pandemi sürecini yaşıyoruz. Bunun sosyal ve ekonomik yönünü görmemiz lazım. Birçok sektör sıkıntı içerisinde. On binlerce kişi işsiz kaldı. Devletimiz de bu süreçte işsiz kalanlara yönelik tedbirleri hayata geçirdi. 18 Mart tarihinde atanan öğretmenlerimiz de bu pandemi sürecinde sıkıntıya düştüğü için devletimiz tarafından desteklenen kesimlerden farklı değerlendirilmemelidir.
Öncelikle pandeminin kişilerin dışında gelişen bir durum olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Ardından da şunu söylüyorum: Bu öğretmenlerimiz eğitim fakültesi mezunudur, meslek sahibidir ve devlet tarafından atanmıştır. Dolayısıyla alacakları her kuruş analarının ak sütü gibi helaldir. 20 bin öğretmenimiz ivedilikle göreve başlatılmalıdır" dedi.
Bu öğretmenler göreve başlatılmadığı için hak kaybı yaşıyor.
Atandığı halde göreve başlatılmadığı için bu öğretmenlerin hizmet puanı, hizmet süresi ve özlük haklarında kayıp oluşacağını bildiren Geylan, "Aday öğretmenlik süreleri eksilmiyor, eş durumundan tayin olma hakları erteleniyor. Diyelim ki, okullar Eylül ayında açılır ve bu arkadaşlarımız 1 Eylül itibarıyla göreve başlatılırsa üç yıl sonra kadroya geçirildiklerinde mazeret tayin hakkında altı aylık bir kayıp yaşayacaklar" diye konuştu.
Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran ile görüştüğünü söyleyen Geylan, "Sayın Safran'a detaylı bir şekilde bu arkadaşlarımızın mağduriyetini anlattım. Ama bu durum sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde değil. Konunun Hükümet ve Maliye Bakanlığı boyutu var. Milli Eğitim Bakanlığı durumun farkında." dedi.
Hükümetin 18 Mart'ta atanan öğretmenlerimizi devletin memuru olarak görmesini istiyoruz.
Öğretmenlerimizin göreve başlatılma taleplerini gündemden düşürmemelerini isteyen Geylan, "Bu konuda üç adres var. Cumhurbaşkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı. Bıkmadan, yılmadan, umutsuzluğa kapılmadan talebinizi iletin.
Şunu da belirtmem gerekir ki, siz ataması yapılan 20 bin öğretmenimizin vakur duruşu görmezden gelinmemelidir. Biliyorum ki, bir çok arkadaşımız 18 Marta atandığı için işinden ayrıldı, işten çıkarıldı v ciddi ekonomik sıkıntılar içerisinde. Aranızda ev geçindiren, aile kurmuş olan ve atandığı için işinden ayrılan ve bu nedenle iadesini karşılamaktan yoksundurlar düşen arkadaşlarımız var. Belki sizler bunları pek fazla dile getirmek istemiyorsunuz ama biz bu gerçeği biliyoruz. Bu açıdan baktığımızda 20 bin öğretmenimizin durumu aynı zamanda sosyal bir problemdir. Bunun devletimiz tarafından görülmesi lazımdır. Sendika olarak her zaman sizin yanınızdayız. " dedi.
4 Mayıs tarihine işaret eden Geylan, "Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, 18 Mart'ta ataması yapılan arkadaşlarımızın kararnamelerinin okulların açıldığı gün gönderileceğini bildirmişti. İlk olarak zorunlu tatilin sona ereceği tarih 30 Nisan'dı. 4 Mayıs tarihi de buna göre dillendirilmişti. Tabi şimdi eğitime verilen zorunlu ara 30 Mayıs tarihine uzatıldı. Ancak biz arkadaşlarımızın mayıs sonu beklenmeden hemen göreve başlatılması konusunda ısrarcıyız. Hükümetin 18 Mart'ta atanan öğretmenlerimizi devletin memuru olarak görülmesini istiyoruz. Netice alınacağına dair umutluyuz" diye konuştu.
Türk Eğitim-Sen'in, öğretmenler henüz atanmadan onların yanında saf tutan bir sendika olduğunu söyleyen Geylan, "Mesleğe başladığınız andan itibaren emekli olana kadar da sizlerin yanında olacağız" dedi. Türk Eğitim-Sen'in 20 bin meslektaşımızın daha fazla kayıpla göreve başlamaması için üzerine ne düşüyorsa yerine getireceğini kaydeden Geylan, "Türk Eğitim- Sen’in hukuk bürosu öğretmenlerimizin hizmetinde olacaktır. Yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için her türlü hukuki mücadeleyi ortaya koyacağız." diye konuştu.
Sendikalara hür iradenizle üye olun.
Bu mücadelenin birlikte yapılan bir mücadele olduğuna dikkat çeken Geylan, "Göreve başlamadan önce atanma mücadelesi veriyorsunuz. Göreve başladıktan sonra ise mali ve özlük haklarınızın mücadelesini vereceksiniz. Bu noktada atandıktan sonra örgütlü mücadele içinde yer almanız çok önemlidir. Unutmayın, sendikalara üye olan kamu çalışanlarının sayısı arttıkça işveren yani Hükümet nezdinde elimiz o denli güçlü olur. Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Sendikalara hür iradenizle üye olun. Baskıyla, tehditle ya da vaatler için üye olmayın! Unutmayın. Sizler göreve başladıktan sonra artık devletin memurusunuz. Siz görevinizi yerine getirdiğiniz sürece pozisyonu ne olursa olsun hiç kimse sizinle ilgili bir tasarrufta bulunamaz" dedi.
Burada önemli olan husus, Hükümetin öğretmenden yana tavır alması, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da talepler konusunda daha yırtıcı davranabilmesidir.
Ülkemizdeki öğretmen açığına da değinen Geylan, şunları kaydetti: "Türk Eğitim-Sen olarak her yıl ücretli öğretmen araştırması yapıyoruz. Buna göre; 81 ilde 81 bin 583 ücretli öğretmen çalıştırıldığını tespit ettik. Ücretli öğretmenlerin sadece 37 bini eğitim fakültesi mezunu iken, 8 bin 297'si iki yıllık lisans mezunudur. Bu durumdan en çok rahatsız olan Milli Eğitim Bakanlığıdır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen mecburen ücretli öğretmen görevlendirmesi yapıyor. Ücretli öğretmen görevlendirmesinin yanı sıra bir 69 il itibariyle norm kadro açığımız da 103 bin. En büyük yatırımı eğitime de yapsanız, en güzel okulları inşa da etseniz, o okulları en son teknoloji ile de donatsanız, sınıfa öğretmen sokamıyorsunuz, öğretmen açığınız sözkonusu ise yaptığınız yatırım heba olur. Eğitimin taşıyıcı kolonu öğretmendir."
40 bin atamanın dışında, ağustos ayında 40 bin atama daha yapılarak en azından ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmen istihdam edilmelidir.
Geylan ayrıca hızlı bir telafi sürecine girilmesiyle beraber bu dönemde eğitimin aksamaması için çok daha fazla öğretmene ihtiyacımız bulunduğunu da söyleyerek, "Haziran ayında ilave 20 bin öğretmen atama süreci de başlayacak. Böylece 18 Mart’ta ataması yapılan öğretmenlerimizle birlikte 40 bin öğretmenimiz göreve başlayacak. Talebimiz; bu 40 bin atamanın dışında, ağustos ayında 40 bin atama daha yapılarak en azından ücretli öğretmen sayısı kadar yani 80 bin öğretmen istihdam etmemizdir. Bu talebimizi MEB yetkililerine de ilettim" dedi.
Pictes öğretmenleri gelecek kaygısından uzaklaştırılmalıdır.
Pictes öğretmenleri ile ilgili de açıklama yapan Geylan, bu öğretmenlerin gelecek kaygılarının giderilmesini istedi. Sayıları 4 bin civarında olan pictes öğretmenlerine proje kapsamında ücret ödendiğini hatırlatan Geylan, "Bu arkadaşlarımız mülteci çocukların eğitimi ve topluma entegrasyonu anlamında ciddi ve milli bir hizmete vesile olmaktadırlar. Ancak iş güvencesinden mahrum şekilde yarın kaygısıyla çalışan bir öğretmenin veriminin düşeceğini de görmek lazım. Dolayısıyla devletimizin bu öğretmenlerimizin gelecek kaygısını giderecek tedbirleri alması lazımdır." diye konuştu.